Bir şeyler oluyor (mu ?)...

Erdinç Gündüz

 

‘Kıbrıs’ta Çözüm’ yolunda  birşeyler olmakta. Ama ne ?  Birileri bir şeyler mi döndürüyor yine ? Umutlarımızla oynayanlar mı var ? 
Ada,  birşeylere gebe. Ama ne doğacağını hiç kimse kestiremiyor.

Güney ekonomikman krizde.  Huzursuzluk hat safhada....İşsiz sayısı artmakta...  Maaşlarda kesintiler var...  Devlet memurlarının sayısını düşürmek için çeşitli formüller üzerinde çalışmalar yapılmakta.... ‘Özelleştirme’ler  gündemde...  
AB  bir ‘paket’ dayamış alınlarına. “Şu şöyle olacak, bu böyle olacak. Başka alternatifiniz yok” diyor.
Umut  denizdeki ‘petrol’da.  Ama o işte de sorunlar var.
Her şeyden önce, tam randıman ve ‘gelir’ için,  aşağı yukarı beş yıllık bir süreye gereksinim var... Yani ülkenin,  bu sıkıntılara beş yıl daha dayanması gerekiyor.... İkincisi; çıkarılacak petrolün gitmesi gereken yere gidebilmesi için en ekonomik yol Türkiye. Bu durum da Rumların kafasını bulandırıyor... Üçüncüsü;  Avrupalılar da Amerikalılar  da çıkacak petrolü paylaşma derdinde.  Ama onlar,  ‘huzursuz’ bir bölgeden gelecek petrole razı değiller..

Kuzey bir başka dünya... K.K.T.C. , ekonomik olarak Türkiye’ye tam bağımlı. Tüm kontrol Türkiye’nin elinde... Güney’dekinin benzeri sorunlar Kuzey’de de var.... Ülke, memur ve emekli cenneti... Kamu sektörü berbat... İşadamı da huzursuz esnaf da... “Halk ?” derseniz şaşkın. Günü kurtarma derdinde... Gelecekle ilgili plan yapan hiç kimse yok... Yöneticiler ?...  Yarattıkları düzenin çarkına kaptırmışlar kendilerini. Aciz. Elleri kolları bağlı... Onlar da ‘umut’ arayışı içinde ama ‘umudun’ nerde olduğundan kuşkulular...

      ***

Böylesine bir ortamda, BM ‘Kıbrıs’ta çözüm’ arayışlarını hızlandırmış gibi görünüyor. 
Downer ‘dirençli’ bir adam. Kıbrıs meselesinin bu güne kadar kaç ‘Arabulucu’ yediğini de çok iyi biliyor. Buna rağmen göreve azimle devam ediyor.

“Müzakereler ha başladı ha başlayacak...” derken,  taraflar ‘Masa’ya oturmak için ‘Ortak Açıklama Belgesi’ni tartıştılar uzunca bir süre.  Ama galiba sonunda bu konuda ortak bir noktada birleşmeyi başardılar.
T.C.Dışişleri Bakanı da çok olumlu. Umutlu rüzgarlar estirmekte. Yunanistandaki temasları, ani Kıbrıs ziyareti, hatta ve hatta Downer’i uçağın kapısından döndürerek görüşmesi pek de dikkate alınmayacak şeyler değil.
Anlaşılan o ki taraflar ‘Masa’ faslını bitirip 2014 ilkbaharında ‘Referandum’ planı yapmaktalar.
Güneyi bilmem. Ama Kuzey’de, tüm bu gelişmelere karşın bir ‘heyecan’ olduğunu söylemek mümkün değil.  Kuzeyliler, geçmişte yaşadıklarının deneyimiyle pek haksız da sayılmaz.  Görünen o ki  ‘çözüm’ umudunu zirvelere taşıyıp yeni bir hayal kırıklığı yaşamak istemiyorlar. “Türkiye show yapıyor” diyenler de var, “Rum referandumda yine ‘Hayır’ der” diyenler de... “Bu mesele bitsin de nasıl biterse bitsin” deyip bıkkınlığını ifade edenler de var,  hala ‘Taksim’, ‘İlhak’ hatta ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ hayali kuranlar da.
‘Umut’ masada... Bu masa’da Kıbrıslı Rum, Kıbrıslı Türk ve BM var.  Var da, KARAR’ı kim verecek ? Türkiye mi ? Yunanistan mı ? Üçüncü garantör İngilitere mi ? AB mi ? Yoksa ‘Dünyanın Büyük Şef’i’ ABD mi ?