Bir BAVUL, bir OYUN: Arkadaş mı sevgili mi?

Cenk Mutluyakalı

Yirmi senedir sahnelerinden mahrum tiyatro yapıyor ve bu eğreti devletin, sığ siyasetine rağmen sanat üretmeye çalışıyorlar.

Yine de ayakta duruyor, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları.

Tiyatro ya da sanatla ilgisisiz pek çok “Müdür”e makam olmuş bir yer… Siyasi atama adresi ve ne bir kriteri var, ne de özelliği! Özerkliği de yok ayrıca… Onca hükümetin hiçbiri de bu kurumu “özerk” bir yapıya kavuşturmamış, en acısı bu… Sanat yönetmeni de yok sanırım…

Memur” anlayışı sanatın bir başka açmazı, geçmişte yazdım. Ada’nın kuzeyinde malum “maaşa bağlanmak” deyimi var maalesef… Tam da “bağlanmak” aslında! Sahneye çıkmayan, emek vermeyen, üretmeyen, kendini geliştirmeyen, yarışmacı olmayan sözleşme de almamalı aslında... Hangi alanda verimlilik ya da üretim odaklı ilerliyoruz?

Bütçe ve verimlilik ilişkisini tartışmak, üretim ve hizmeti konuşmak ‘kktc’ düzeni içerisinde pek anlaşılmıyor zaten!

İşte tüm bu sıkıntılara rağmen son derece yetenekli oyuncuları var, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın… Yeni kuşak sanatçılar var, umut veriyorlar.

Geçen cuma akşamı “Bavul” oyununu izledim, yine tiyatro için son derece elverişsiz AKM sahnesinde… O gece ışıkla ilgili teknik sıkıntılar da yaşandı, üzüldüm.

Oyundan keyifle ayrıldık

Oyun, oyunculuk, reji son derece başarılıydı, “Bavul” keyifliydi, hem kendim hem de salonu dolduran izleyici mutlu ayrıldı geceden…

Mısırlızade’de Romeo ve Juliet’le “Bir Evlilik Zehirlenmesi”ni izledikten sonra yine benzer konuyla yüzleştik… Evlilik ya da kadın erkek ilişkileri üzerine bir komedi…

Oyunun enerjisi yüksek, seyirciyi de içine katan coşkulu bir temposu var.

Bavullarla birlikte hayatlar, ilişkiler, kaygılar ve hayaller karışıyor. O ince çizgi akla geliyor, arkadaş olmakla sevgili olmak… Böylesi bir “oyun” hangimizin hayatında olmamış ki… Hani aslında arkadaşınız ama aşıksınız… Ya da size aşkını anlatıyor, dinliyorsunuz ama içininizde nasıl da farklı fırtınalar kopuyor.

Birce Birsel Çağlar, Ulaş Öğüç, Suzan Polat ve Deniz Aslım rollerinin hakkını verdiler.

Sam Bobrick’in kaleme aldığı tek perdelik komedi için yönetmen Ebru Nil Aydın ve sahne arkasında tüm emek verenleri de kutlarım elbette… Oyunun yönetmeni sanırım Türkiye’den geldi; yönetmene dair farklı anlayışların sahneye yansıdığı oyunları izlemek önemli bir deneyim, sanatçılar kadar biz seyirciler için de…

Bavul”da oyuncuların vücut ritimleri güzel kullanıldı, bellekte yer eden bir ezgi, ritim, tavır bütünleşmesi oldu. Tüm teknik imkansızlıklar ve salon yetersizliğine rağmen dekor ve ışık kurgusu da dikkat çekti.

Siz de fırsat yaratınız, izleyiniz, eğleniniz derim… Seyircisi bol olsun!


Harf değiştirmece!

İstifa - İstifra

İrade - İdare

Hükümet - Peksemet

Devlet - Devret

Kabine - Kabile

Tatar - Atar

Eşit - İşet

Faiz - Aciz

Egemen-Eğilen