2026 yılı bütçesi, Meclis Alt Komitesi’nde görüşülmeye başlandı. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Maliye Bakanlığından sonra bütçedeki en büyük pay eğitime ayrılmış.
Ayrılmış ayrılmasına da; eğitimde neler önceliklenmiş, en önemli yatırımlar ve harcamalar nereye yapılacak diye bakıldığında 2026 Eğitim bütçesinin ne denli “biçare” olduğu ortaya çıkıyor.
2026 Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi genel bütçenin %12.15’lik kısmına denk düşecek biçimde 23,231,841,000 TL olarak öngörülmüş. Bu miktarın genel dağılımı ise şöyle;
- 15,185,403,000 TL. yani %65’i Personel Giderleri,
- 1,238,184,000 TL yani %5’i Sosyal Güvenlik, Devlet Primi Giderleri,
- 2,105,492,000 TL yani %9’u Cari Transfer Giderleri,
- 2,257,650,000 TL yani %10’u Sermaye Giderleri,
- 2,445,112,000 TL yani %11 Mal ve Hizmet Alımı Giderleri için
Yukarıdaki dağılımdan da görüleceği üzere 2026 yılı için Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan bütçenin %89’u Personel Giderleri, Devlet Prim Ödemeleri, Sermaye Giderleri ve Cari Transferlere gidecek. Bütçede eğitim uygulamalarına yönelik mal ve hizmet alımı için sadece %11’lik bir kısım ayrılmış durumda.
Daha anlaşılır bir ifadeyle söylersek:
2026 yılında kamusal eğitime yatırım olarak nitelendirebilecek pay; Eğitim Bakanlığı bütçesinin %11’ini Genel Bütçenin ise sadece %1’lik kısmını oluşturuyor.
Bu anlayışla kamusal eğitimde kaliteyi artırmak mümkün değildir.
2026 Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesini “Biçare” yapan sadece bu durum da değil. Bütçenin herhangi bir rasyonel planlamaya uymaması, hangi amaca yönelik olduğu belli olmayan harcamalarla dolu olması bir yana akıl tutulması yaşatan onlarca da düzenleme içeriyor. Mesela;
- Eğitim İçin Eğitici Materyal Alımı kaleminde geçen yıl 9,614,445.05 TL varken, 2026 bütçesinde o.oo (sıfır) TL var.
- Eğitim Binalarının, Müteahhitlik Giderleri kaleminde geçen yıl 92,100,207.01 TL varken, 2026 bütçesinde o.oo (sıfır) TL var.
- Yeni Okulların Yapımı ve Depremde Yıkılma Riski Taşıyan Okulların Güçlendirilmesi Projesi için geçen yıl 546,048,693.75 TL varken, 2026 bütçesinde o.oo (sıfır) TL var.
- Geçici Öğretmen Maaşları geçen yıla oranlar %211 oranında artırıldı. Bakanlık; Öğretmen ihtiyacını 2026 yılında da partizanlığa açık olan “Geçici Öğretmenlik” uygulaması ile giderecek gibi görünüyor.
- Tam Gün Eğitim projesi için sadece “yiyecek alımı” için kaynak ayrılmış. Kafeterya, okulların alt yapısının güçlendirilmesi, atölye-laboratuvar, açık – kapalı alan spor ortamları, eğitim materyalleri, eğitim-öğretim uygulama giderleri gibi kalemler hiç düşünülmemiş.
2026 Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde eğitimde reform nitelikli dönüşüm yaratacak tek bir kalem yok. Eğitime ayrılan kaynakların neredeyse tamamı personel giderleri, temizlik – su ve aydınlatma – tahsisatlar ve diğer cari transferlere ayrılmış durumda.
Okulların ciddi ekonomik sorunları olduğu, Eğitim Bakanlığının bu sorunlar karşısında hiçbir çözüm üretmediği, okul idarelerinin adeta “dilenci” durumuna düşürdüğü gerçeği ortadadır.
Gerçek ihtiyaçlara dönük akılcı planlamalarla genel bütçe içerisinde kamusal eğitime ayrılan payın artırılması gerekliliği artık görülmelidir.
Nitelikli eğitim faaliyetlerine, rasyonel planlara, öğrenci sayılarına ve okulların gerçek ihtiyaçlarına göre belirlenmeyen her Eğitim Bakanlığı bütçesi; biçaredir ve kamusal eğitimi geriye götürmekten başka hiçbir şeye hizmet etmez, edemez…
Anlayana Gülmece
Sınav ve Risk
Uçuk kaçık soruları ile nam yapmış hoca sınavında şöyle bir soru soruyor: “Risk Nedir?”.
Öğrencilerden biri; sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kâğıdını. Kâğıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak… En altta ise “İşte risk budur!” diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en
yüksek notu alıyor.
Hocanın bir sonraki sınavında yine aynı soru: “Risk Nedir?” Öğrencimiz tekrar boş kâğıt verince bu sefer sıfır alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. Hocanın yanıt kısa ve öz oluyor:
- Aynı şartlar altında, aynı riski ikinci kez almak aptallıktır!