Beş Gencimize Üç Soru Daha

Erdinç Gündüz
  1. KKTC’nin tanınacağına inanıyor musun ?
  2. Hükümetinden mennun musun ?
  3. Bir ‘Seçim’ olsa ?

D.V.S. (E) (Yaş 25)

1) Kesinlikle inanmıyorum.  Boşuna bekleniyor ve umut aşılanmaya çalışılıyor. Nedenini anlamaya çalışıyorum.

2) Neyinden memnun olayım ki ? Nereye el atıyorlarsa bomba koymuş gibi, var olanı da  imha ediyorlar.

3) Seçim olsa ne olacak ki ? Annemiz gene seçecek biz de kabullenmek zorunda kalacağız.

E.G. (K) (Yaş 25)

1) Çok zor diye düşünüyorum.  Ben en azından Azerbaycan ve hatta Pakistan olsun tanır diye bekliyordum ama onlardan da ses yok.

2) Hayır değilim. Zaten tamam değillerdi Pandemi de tuz biber ekti. Aldıkları kararların yüzde 90’ı yanlış. Nasıl memnunuz diyelim ?

3) Seçim olsa bile birşeylerin değişeceğine inanmıyorum.  Sandığa gitmemeyi de düşünüyorum.

Z.K. (K) (Yaş 27)

1) Adanın geleceği için en akılcısı, bir çözüm bulmaktır. Ama  Türk olsun Rum olsun, bu politikacılar ile bir çözüme ulaşmanın mümkün olması çok zor görünüyor.  Umudum var mı ? Bu soruya bir cevap vermekte zorlanıyorum.

2) Hangi Hükümet ? Bir Hükümet var mı ki ?

3) Seçim mi ? Sandığa gidip gitmeme konusunda bir kararım yok. Zamanı gelince düşüneceğim.

L.S.K. (E) (Yaş 23)

1) Birleşik yaşamanın mümkün olmadığı ortada. Böyle olunca da Federasyon en güzel çözüm şekli gibi duruyor.  Ama işin garibi Federasyona da, ne Rum ne de Türk evet demiyor henüz.

2) Her gün ne dediklerini bile bilmeyen kişilerden oluşmuş bir Hükümet’i mi soruyorsun abi ?  Kendi partilerinden olanlar bile gülüyor artık olup bitenlere.  Bu ülkede yaşayan herhangi bir kişinin Hükümetten memnun olduğunu söyleyeceğini sanmıyorum.

3) Seçim olsa ne olacak ki ? Yine aynı  oyunlar oynanmayacak mı ? Gene oy satın alma olmayacak mı ? Ben, oy fiyatlarıının biraz daha yükselmesini bekliyorum. Uygun fiyat çıkarsa ben de satacağım ?

Y.E. (E)  (Yaş 26)

1) Ben en adil çözümün federasyon olacağı görüşündeyim. Umutla da bu görüşümü savunmaya devam edeceğim.

2) Hükümette olanlara hiçbir zaman güvenmedim. Güvenmemekte ne kadar haklı olduğum da gün gibi ortada. Ağzı diline uymayan bir sürü,  nerden geldikleri belirsiz insan, benim hükümetim olamaz. Oturdukları o koltuklardan eninde sonunda inecekler.

3) Bizans-Osmanlı oyunları oynanmazsa çok şey değişebilir. Düzgün ve adil bir seçim bazı şeylerin daha ortaya çıkmasına da neden olabilir. Ama geçmiş seçimlerde oynanan oyunların tekrarlanmaması şartıyla.


Sokak Ağzı

“Rum gene delirdi. Ders kitabındaki Atatürk sayfasını yırtın talimatı vermişler. Haydaaa…Eşşeğini dövemeyen semerini döver mi desem, ne desem ?”

***

“Televizyonda, (1) Başkan Tatar’ın açıklamalarını (2) Başbakan Saner’in açıklamalarını (3) Kemal Sunal filmlerini hiç kaçırmam.”

***

“Hükümetimiz Matematik’ten de sınıfta kaldı. Belli ki On-Line Matematik’ten de birşey anlamadılar.  Paralı PCR zorunluluğunun insanlara ayda kaç paraya mal olacağını hesaplayamadılar.”

***

“Aşı yaptırmayanlara hapis cezası ne zaman geliyor ?”

***

“Okullarda yüzyüze eğitim de başlıyor. Ne kadar sürecek çok merak ediyorum.”

***

“UBP kendine gelmezse çok yakınlarda kapısına kilit vurur.”

***

“TEK’deki yakıt krizi ne oldu ?  Bence, elektriği de nöbetleşe verin.


Anlayana

“Eşe dosta akıl vermek bize özgüdür. Akıl vermeye bayılırız. Karşımıza biri çıksın da aman şuna bir akıl verelim diye yolları gözleriz. Akıl vermekten yana bizim kadar cömert insanlar var mıdır ?” (Aziz Nesin)