Benim Adayım

Dr. Berkan Tokar

 

Geçtiğimiz günlerde toplanan Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi, cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir önceki dönem Parti Meclisi tarafından alınan partinin aday gösterme kararını yenileyerek, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partinin kendi adayını göstereceğini bir kez daha herkese duyurmuştur. Bu kararın ardından Cumhuriyetçi Türk Partisi başkanı Sn. Tufan Erhürman’ın adaylığı, tüm Cumhuriyetçi Türk Partisi sempatizanları ile Erhürman’a sevgi, saygı ve güven duyan taraflı, tarafsız birçok vatandaş tarafından beklenmeye başlanmıştır.

Sn. Tufan Erhürman’ı iyi tanıyanlardan biriyim. Sn. Erhürman krizlerle dolu zor bir Hükümet dönemini başarıyla yönetmiş, toplumu ekonomik darboğazdan başarıyla çıkarmış ve oldukça meşakkatli geçen Başbakanlık döneminde topluma ve koalisyon ortaklarına başarıyla liderlik etmiştir. Kendisiyle yakın mesai yaptığımdan biliyorum, donanımı, zekâsı ve çalışkanlığı son derece etkileyicidir. Etrafındakilere verdiği enerji her zaman güven ve inançla doludur. Kendi sorumluluk alanında olsun veya olmasın, toplumun her problemini, her sıkıntısını kendi problemi ve sıkıntısı gibi hisseder ve çözmek için, kendini adayabilecek kadar büyük bir yüreğe sahiptir. Toplumsal problemlerin çözüm çabalarına koyabileceği gayretin ve emeğin sınırı yoktur. İnsan sevgisi çok üst seviyede olan dürüst ve başarılı bir siyaset adamıdır.  

Yaşı, henüz yaptığı işlere ve başardıklarına bakıldığında genç sayılsa da, akademik başarılarının yanı sıra, hayatın pratik tarafından taşıdığı deneyimlerle zenginleştirdiği, günümüze ve geleceğe ışık tutan bilimsel temelde yazmış olduğu birçok kitabı bulunmaktadır. Özellikle ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat döneminde, bir anayasa hukukçusu olması hasebiyle, Kıbrıs görüşmelerine büyük katkı sağlamış ve Kıbrıs sorunu ile ilgili ciddi bir deneyim sahibi olmuştur. Ürettiği kararlar, uluslararası hukuk çerçevesinde geçerli sayılan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kurulmasının baş mimarı olmuştur. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, bizim jenerasyonumuzun birçok alanda ülkeye kazandırdığı birçok değer arasında, açık ara en öne çıkan bir değerdir kendisi. Evet, Tufan Erhürman sonuçta bir insandır ve onun da ideal olmayan yönleri vardır mutlaka ancak Sn. Tufan Erhürman ortaya koymuş olduğu insanlığı ve dürüst icraatları, halkın taraflı, tarafsız her kesiminden kendisine güven ve saygı duyulmasını sağlamış ve aday olması dört gözle beklenir olmuştur.

Sn. Erhürman’ı benden iyi tanıyanlar da vardır ve çoktur şüphesiz. Ancak benim tanıdığım kadarıyla Tufan Erhürman makam talep eden birisi hiçbir zaman olmamıştır. Ancak kendisi, hiçbir zaman çağrıldığı hiçbir görevden ve fedakarlıktan da kaçmamıştır. Dolayısıyla, toplumun her kesiminden, partili, partisiz birçok insanın dört gözle aday olmasını beklediği Tufan Erhürman’ı, Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yetkili kurulları da,  Tufan Erhürman’ın adaylığına olan inanç ve isteğini güçlü bir şekilde göstererek, ona yakışır bir şekilde adaylığa taşımalıdır.

Bir taraftan, Kıbrıs sorunu ile ilgili herhangi bir ilerlemenin sağlanamadığı ve her kafadan farklı bir sesin çıktığı, diğer taraftan iç siyasetimizde yaşanan birçok sorunun da çözülemediği ve bilinmez bir mecraya doğru sürüklendiğimiz bu dönemde, topluma liderlik edebilecek bir umut ışığına ihtiyaç vardır. İşte bu noktada, Tufan Erhürman bu potansiyelleri fazlasıyla taşıyan özel bir şahıstır. Kendisinin liderlik özellikleri, sahip olduğu bilgi ve donanım, birçok çözüm bekleyen sorunun üstesinden gelinmesini sağlayacaktır. Aynı zamanda, halkın tümünü kucaklayabilecek rasyonel, dürüst ve insan sevgisi ile dolu büyük yüreğiyle en önde yürüyerek bizi yarınlara taşıyabilecek çağdaş bir devlet adamı ve liderdir.

Son olarak söylemek isterim ki, Tufan Erhürman,  sahip olduğu potansiyellere bakıldığında,  sadece Cumhuriyetçi Türk Partisinin bir değeri olmaktan öte, Kıbrıs Türk Halkının içerisinden yeşermiş ve adım adım gelişmiş, tüm topluma ait önemli bir değeridir. Dolayısıyla, bizlerin, yani bu ülkeyi seven herkesin, halkımızı içerde, dışarda, her platformda, layıkıyla temsil edebilecek bu değeri, el birliğiyle, önce Cumhurbaşkanlığı adaylığına, sonrasında ise Cumhurbaşkanlığı makamına taşımasının, ülkemizin müreffeh geleceği için koyabileceği en büyük katkı olacağı inancındayım.