Beklentiler yüksek!

Tayfun Çağra

 

Yeni bakanlar dün göreve başladılar. Yeni bir dönem, yeni beklentiler…
Olması gereken beklentiler…
Daha önceki hükümetler döneminde hukuka aykırı uygulamaların araştırılıp bulunması… Varsa suçlularının yargılanması…
Vatandaşlıkların hukuka uygun hale getirilmesi, varsa usulsüzlüklerin saptanması, mağdur olanların mağduriyetinin giderilmesi, istihdamların araştırılması, bireysel çıkarlar için yapılan icraatların saptanması…
Özelleştirme çabalarına karşın belirgin politikaların geliştirilmesi…
Hükümet programında özelleştirme yerine özerkleştirme sözcüğünün olduğunu biliyoruz. Bu yönde çalışmaların yapılması,
Kıbrıs sorununda hükümetin de ciddi adımlar atması, bu sürece dahil olması, süreci zorlaması ve bunun gibi şeyler yeni hükümetten beklentilerdir bu dönemde…
Elbette ki şeffaflık, demokrasinin geliştirilmesi, sürdürülebilir çevre ve ekonomi bu beklentilerin içerisinde yer alır.
2.5 aylık geçici hükümet döneminde beklentilerin yükseltilmesi, çalışma sistemindeki şeffaflık yeni hükümetten de doğal olarak beklenecek.
Bu beklentiyi karşılayacak ve daha da ileriye götürecek çalışmaların ortaya konulması kısa bir süre de olsa Bakanlar Kurulu’ndan çıkan güzel haberlerin devamını getirecektir.

***
 
Güney’de bir tur…

Geçtiğimiz gün Kıbrıs’ın güneyinde bir turladık. Trodos dağlarında içtiğimiz kahve ve oraların iri, taze ve çıtır çıtır gabbar turşusunu da aldıktan sonra Baf’a indik. Baf’ın limana inen yolu yemyeşil… Sanki de şehrin ortasında orman var!.. Öğle saatleri sayılır. Güneş ve aşırı sıcak tabii ki… Sınırlı bir zamanımız var ama yine de Baf’ın limanını bir turlamakta yarar var. O saatlerde Girne limanında olduğumu düşledim. Herhalde in cin top oynar Girne’de o saatlerde ama Baf, o saatlerde bile cıvıl cıvıl… Her yer turist kaynıyor, limana yanaşan büyükçe tur gemisinde yüksek sesli bir müzik ve eğlence… Liman’ın sonundaki tarihi Baf kalesinin hemen dibinde muhteşem bir sahne kurulmuş, sıra sıra yükselen oturma yerleri… Gecelerin mutlaka daha renkli olduğunun habercisi…
Baf’tan sonra Limasol’a uğruyoruz. Akşama daha yakın saatler ama Moloz, sıcağın yine varolmasına rağmen hareketli… Deniz ise cıvıl cıvıl… İsteyen havlusunu sermiş, denize girip çıkıyor. İsteyen de oradaki şezlong ve şemsiyelerden 2.5 euro verip kiralayabiliyor.
Bizim yaz aylarındaki derdimiz bu… Belediyelerin bile denize girişte ‘giriş parası’ aldığı bilinirken dün göreve başlayan hükümetten bu konuda bir önlem beklemek artık hakkımız.
Çünkü denizler halkın malı.