‘BATIK’ halleri

Cenk Mutluyakalı

 

Sabah kahvemi yudumluyor, saman kağıdı tadında gazetelerimi okuyorum.
Yeniden geleneksel gazetelere dönüş olacak, aklımdan geçen bu.
Züğürt tesellisi, diyebilirsiniz.
Ama internette çok hızlı akıyor gündem.
“Eski model” gazeteler daha derli toplu!
Böyle desem de...
Elbette aklım fikrim internette...

*  *  *

“Alsancak Belediyesi dalış turizmi için gemi batıracak” başlığı dikkatimi çekiyor.
İyi iş, yaratıcı proje…
Ama diyorum ki hiç gerek yok masrafa.
“KKTC” gemisi batmışken hazır, çok daha ilginç olabilir, dalgıçlar için manzara!

*  *  *

“KKTC” gemisi yüzmese de kolayına...
Kıbrıs’ın kuzeyine dair “gelecek” adına üç altın fırsat var.
Birincisi, çözüm.
İkincisi, turizm.
Üçüncüsü, üniversiteler.

*  *  *

Bu fırsatların her birini “batırmak” için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz!
Hem de olabildiğince…

*  *  *

Çözüm demek çok kültürlülük demek.
Kıbrıs’ı “birlikte” hissetmek…
Neyse...
Bu konu epeyce derin, uzun…

*  *  *

Üniversiteler meselesine gelince...
Ülke için bir fırsata dönüştü ya!
Tam da bokunu çıkartmak üzereyiz.
Ne eğitimde standart var...
Ne de kalite.
Ve giderek “can güvenliği” de azalıyor.

*  *  *

Yollarda ölüyor çocuklar, kimse tınmıyor!
Kimse!
Bir tek yetkili çıkıp da “şuraya yaya geçidi yapılacak” demiyor.
Ulaşım sorunları, giderilmiyor.
“Paravan”a dönüşüyor, üniversite işi.
Ve kimseler “gerçek” öğrencileri karşısına alıp da dinlemiyor!
Üniversiteler sanki “sahipleri” için var!
Mesele de “eğitim” değil sadece “kâr.”

*  *  *

Gemi battı batmasına da…
En azından “denize düşenleri” kurtarmalı…
Bunu diyorum!