‘BARIŞ’ dili buysa eğer

Cenk Mutluyakalı

Birleşmiş Milletler’in son Kıbrıs Raporu...
Türkiye tepki gösterdi.
“Kıbrıs’ta anlaşmaya çok yaklaştık” denmiş.
Kendileri de böyle söylemişti hâlbuki.
- “Çok yaklaşık, Rum engelledi.”

*  *  *

Rapordaki uyarıları kimselerin “üzerine alınmaması” da bir başka ilginç nokta!
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres diyor ki, "Müzakerelerin sonuçlandırılması için siyasi irade, cesaret ile kararlılık, karşılıklı güven ve ilgili tüm tarafların önceden değerlendirilmiş riskleri almaya hazır olmaları gerekiyor.”
Topu “öteki”ne gönderiyor, iki taraf da!
İrade, cesaret, kararlılık yerine...

*  *  *

Kıbrıslı Türk sözcünün kendi adını “mahcup” eden açıklaması ise üzücü.
Birleşmiş Milletler raporunu yorumluyor güya, aslında baştan sona suçlama...
Raporda yazanları değil de kendince “yazmayanları” yorumlamış Barış Burcu.

*  *  *

Her iki sözcünün açıklamasına bakıyorum.
Kıbrıslı Rum sözcü Nicos Hristodoulides’in tek bir cümlede suçlaması var:
“Türkiye’nin Garantiler Anlaşması’nın ve müdahale haklarının devam etmesine yönelik kabul edilmez ısrarı” diyor.
Ve sonra “çözüm için çabaların devamına” dikkat çekiyor.

*  *  *

Barış Burcu’nun açıklamasının geneli ise “Kıbrıslı Rumları suçlama” üzerine çalışılmış...
“Rum tarafının ikircikli tutumu.” /  “Rum tarafının olumsuz tutumu.” /  “Rum tarafı sürekli yeni şartlar...” / “Siyasi iradeyi göstermeyen Rum tarafı.” / “Çerçeve Rum tarafınca kabul edilmemişti.” / “Rum ve Yunan tarafı ne kadar görmezden gelse de...” / “Rum tarafının 'sıfır asker sıfır garanti' ısrarı yüzünden...” / “Rum tarafınca engellendiği…” / “BM’ye iletilmesine rağmen üyelerini atamayan tarafın Rum tarafı olduğu…” / “Rum tarafının bu konuları ileri götürmekteki isteksizliği…” / “Ayak sürüyen Rum tarafına karşı…” / “Rum tarafı  müzakere sürecini yavaşlatan, sonuç almayı engelleyen…” / “Rum tarafının bu olumsuz tutumunun raporda yer almaması…”

*  *  *

Bu ifadelerin tümü Sözcü Barış Burcu’nun açıklamasından alınmıştır.
“BM Raporu” değerlendiriliyor, güya...
Böylesi “ötekileştirici” ve “suçlayıcı” bir dil, haklı olsanız dahi sizi itici gösterir.
“Barış”ın içine “Tahsin” kaçmış gibidir.
Yapmayınız ne olur.
Eğer buysa diliniz, eğer böyle olacaksa yaklaşımınız, sakın kızmayınız başkalarına!
‘İlhak’
kaçar sonra ‘federasyon’un arasına!