TDP, BARAKA’YA SALDIRIYI KINADI
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreter Yardımcısı Özmen Birinci, halkın toplumsal varoluş mücadelesini yükselttiği bir dönemde karanlık güçlerin her zaman olduğu gibi devreye girmeye çalıştığını belirterek, “Halkın karşısında kimse duramaz. Karanlık güçler kaybetmeye mahkumdur” dedi.
Birinci yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki kötü gidişe, çarpık düzene ve Lefkoşa’da yaşanan kaosa karşın toplumsal tepkilerin yeniden yükselmeye başladığı bir dönemde bu mücadelenin içinde yer alan Baraka’ya yönelik saldırının aynı zamanda halka karşı yapıldığı görüşünü savundu.
Baraka’ya saldırının düşünceye saldırı olduğunu da kaydeden Birinci, polis ve emniyet güçlerini göreve çağırdı ve faillerin tespit edilerek gerekenin yapılmasını istedi.
Türkiye’de “Ergenekon”u soruşturanların Kıbrıs’ta bu konudan ısrarla kaçtıklarını iddia eden Birinci, “Belirli odaklar tarafından Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün sürmesinin istenmesinin temel nedeni bu mudur… Amaç iç hesaplaşmalarını burada yapmak mı…” ifadelerini kullandı.
“Baskıyla, şiddetle, silahla bizi yıldırmaya çalışanlar bu emellerine asla ulaşamayacak” diyen Birinci, “Bu odaklar çok iyi bilsinler ki, bu mücadele sonuç verene dek kararlılıkla ve inançla sürecektir. Bu gücün karşısında kimse duramayacak” dedi.
FİKRİN VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ HAREKETİ: “BARAKA’YA YAPILAN SALDIRI ADADAKİ GERÇEK YURTSEVERLERE YAPILMIŞ BİR SALDIRI OLARAK ALGILANMALIDIR”
Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi, Baraka Kültür Merkezi’ne yönelik bombalı saldırının, çağdaş demokratik değerlere, Anayasal düşünce özgürlüğüyle yurtseverliğe karşı yapılmış anti-demokratik bir eylem olduğunu belirterek, “Tehditvari ve sindirme amaçlı bu saldırıyı şiddetle kınamaktayız” dedi.
Hareket Başkanı Avukat Barış Mamalı tarafından yapılan açıklamada, saldırının, “ülkede yuvalanmış kara ellerin eseri olduğu, saldırıların özellikle toplumsal varoluş anlamında silkelenilen dönemlerde ortaya çıkarak yurtseverlerin korkutulmasının amaçlandığı” belirtildi.
Açıklamada, şöyle denildi:
“Ülke insanımızın bu failleri aslında çok iyi bildiği veya tahmin ettiği ancak emniyet güçlerince bir türlü yakalanıp yargı önüne çıkartılmayan bu derin yapılanmaların artık ortaya çıkartılma zamanı gelmiştir. Ancak mevcut siyasi ve idari yapımız değişmedikçe, kurumlarımız daha demokratik ve denetlenebilir hale getirilmedikçe bu tür hareketleri yaptıran güçlerin meydana çıkartılamayacağına inanmaktayız.”
DARBAZ: “FAİLİ MALUM SALDIRININ FAİLLERİ BUGÜN DEĞİLSE DE BİRGÜN MUTLAKA HALKA HESAP VERECEKTİR.”
Basın Emekleri Sendikası (Basın-Sen), Baraka Kültür Merkezi’ne saldırıyı kınadı.
Basın-Sen Genel Başkanı Kemal Darbaz tarafından yapılan yazılı açıklamada, “düşünceye karşı şiddeti, sevgiye karşı düşmanlığı, sınıf kardeşliğine karşı ırkçılığı savunanlar dün akşam bir kez daha Baraka Kültür Merkezi’ne bombalı saldırıda bulundu” denildi.
“Kıbrıs Türk halkının evlatları tarafından kurulan sevgi, kardeşlik ve emek eksenli Baraka Kültür Merkezi’ne yönelik saldırının hedefinin Kıbrıs Türk halkının emekçileri olduğu” savunulan açıklamada, “Faili malum saldırının failleri bugün değilse bir gün mutlaka halka hesap verecektir” denildi.
Baraka Kültür Merkezi’ni “emek bileşenlerinin önemli bir unsuru” olarak niteleyen Darbaz, Basın-Sen’in her koşulda Baraka ile “kardeş, yoldaş ve devrimci duygularla” dayanışma içinde olacağını ekledi.
DAÜ-SEN İLE DAÜ BİR-SEN’DEN KINAMA
DAÜ-SEN ile DAÜ-Bir-Sen yayımladıkları ortak açıklamayla, Baraka Kültür Merkezi’ne saldırıyı kınadı.
Ortak basın açıklamasında, “Baraka’yı veya ilerici Kıbrıslı Türk örgütleri ile aydınlarını korkutmaya, sindirmeye çalışmak boşa uğraştır” denilerek, “Fikirlerimizden ve kalemimizden başka bir silahımız olmayan bizlere yapılan bu saldırılar korkutacağına, verdiğimiz mücadelede bizleri daha fazla motive etmektedir” denildi.
Açıklamada, “Başbakan İrsen Küçük ile bakanların koltuk derdine düştüğü, dünya yansa umurlarında olmadığı bir dönemde hükümet edenlerden saldırının faillerinin bulunması yönünde bir adım atmalarını beklemenin anlamsız olduğu” da savunuldu.
Yazılı ortak açıklamada, “esas görevi çalışanları coplamak olduğunu ispat eden polis teşkilatının bu işi çözmesinin beklenmediği” görüşüne de yer verildi.