ADAMLARIN BİZİ ELİMİZDEN TUTARAK BİR İNŞAATA GÖTÜRMEDİĞİ KALDI..!
Bütçe açığını azaltmak için yeni kemer sıkma paketi hazırlamışlar...
Yeni zamlardan sonra bütçe açığı hâlâ kapanmamış!
Ne kadar kolay kandırılan adamlarız!
Adamların bizi elimizden tutarak inşaata götürmediği kaldı!.
ÖĞRENEMEDİLER..!
Bu memleketteki bütçe açığı;
Yapısal sorunların dışa vurumundan başka bir şey değil...
Kalıcı nitelik kazanmasının nedeni ise, vergilendirilmesi gereken mali kapasitenin vergilendirilememesidir.
Bunu sokaktaki adam bile biliyor.
Ama maalesef ki esas öğrenmesi gerekenler bir türlü öğrenemediler...!
NE Mİ OLDU ?
Vergilendiremeyen iktidarlar, kamu gelir ve gider politikaları aracılığıyla zengin bir sınıf oluşturmuştur.
Herhalde, ekonomik kalkınmayı bu zengin sınıf aracılığıyla gerçekleştireceklerdi!
Ne mi oldu?
Zengin sınıf zamanla medyada önemli bir güç oluşturdu ve kendi zenginliğini garanti edecek idareleri işbaşına getirmeye başladı.
Neticede ekonomi politikaları, kamu bütçeleri, sermaye transfer eden programlar haline geldi.
YANILSAMA !
Bu memlekette, gerçekler yağmalanmakta, çetelerin ganimeti haline getirilmektedir.
Bu öğrenmesi gereken ve halâ öğrenemeyenler, gerçekleri diledikleri biçime sokup yarattıkları "yanılsama"dan da hoşnutturlar..!
Bu toplum gerçeği, günün her saatinde bir alet gibi kullanıp, kullandıktan sonra da aynı bir alet gibi temizleyip, korumazsa;
"Efendi" değiştirme süreci yaşamaktan hiç kurtulamaz...
HOŞAFIN TANELERİ
Siyaset nötürdür;
onun belli bir çerçevede kullanılmasıdır sorunlu durumlara yol açan...
İnsan ancak bazı siyasilere rağmen düşünebilir, onlarla birlikte değil!..
Düşünme biçimleri, gerçeğin doğrultusunda olsaydı, çoktan bu toplum kendi kendinin efendisi olurdu.
Tasınızdaki hoşafın tanelerini ayıklayıp yemeğe varızsınız ama güllerin dikenine katlanamazsınız. Çünkü sizler büyük gerçeği değil de yanlışı yaşamayı kendi yol göstericiniz olarak seçmişsiniz...
İLERİCİLİK
Yarın siz;
Yani bu ülkede gerçekleri kendi diledikleri biçime sokup yarattıkları "yanılsama"dan memnun olanlar;
Yani bu ülkede sokaktaki insanın bile öğrendiği ni esas öğrenmesi gereken ama hala öğrenmeyenler;
hoşafın taneleri için halkın kültürel kimliğine de düşman kesileceksiniz...!
Toplumun, oturup kalmasına...
Giyinip kuşanmasına...
Diline, şivesine...
Dinine karşı durarak sözde toplumculuk ve hatta "ilericilik" bile yapmaya kalkacaksınız...
Bahse var mısınız?