Ayvasıllı Ayşecik henüz 10 yaşındaydı…

Sevgül Uludağ

1963’te Ayvasıl katliamında öldürülen Ayşe İbrahim, 5 Nisan 2019 Cuma günü Tekke Bahçesi’nde toprağa verilecek…

 

1963’te bazı faşist Kıbrıslırumlar’ın gerçekleştirmiş olduğu Ayvasıl katliamında öldürülen en küçük Kıbrıslıtürk olan Ayşe İbrahim, 5 Nisan 2019 Cuma günü Tekke Bahçesi’nde toprağa verilecek. Ayvasıllı Ayşecik henüz 10 yaşındaydı ve ninesi Ayşe Hasan Buba’yla birlikte öldürülmüştü. Ayvasıl’da öldürülen ve toplu mezarlara gömülen dokuz Kıbrıslıtürk arasındaydı Ayşecik… Bu toplu mezarlar 13 Ocak 1964’te İngiliz askerleri eşliğinde Kıbrıslıtürk yetkililer tarafından açılmış, mezar kazılarını Dt. Hüsrev Dağseven yürütmüş ve burada bulunan naaşlar alınarak Tekke Bahçesi’ne, toplu mezarlardan çıkarılan diğer “kayıp” Kıbrıslıtürkler’le birlikte defnedilmişti.

Gerek gazetemiz YENİDÜZEN’in bu sayfalarda Tekke Bahçesi’ne bazı “kayıplar”ın gömüldüğü ve burada mutlaka kazı yapılması gerektiği yönünde on yıl boyunca röportajlar ve belgelerle devam eden yayınları sonucunda, gerekse “kayıp” yakınlarının, özellikle Küçük Kaymaklılı “kayıp” ailelerinin oluşturmuş olduğu Küçük Kaymaklı Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği’nin mücadelesi sonucunda en nihayet Tekke Bahçesi Şehitliği’nde Ayvasıl’dan getirilip buraya defnedilen Kıbrıslıtürkler’in ve yine üzerinde “Ayvasıl 1, Ayvasıl 2” gibi ibareler bulunan meçhul mezarların kazılmasına “izin” verilmiş ve pek çok “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün yanısıra, Ayvasıllı Kıbrıslıtürkler’den geride kalanlar da Tekke Bahçesi’nde yürütülen Kayıplar Komitesi kazılarında bulunarak DNA testleriyle kimliklendirilmişti.

Geçen yıl 22 Ocak 2018 tarihinde sekiz küçük tabut sıralanmıştı Tekke Bahçesi’nde, defnedilmek üzere ama dokuzuncu küçük tabut eksikti: Bir tek Ayşecik yoktu aralarında çünkü henüz DNA testleriyle kimliklendirme süreci sonuçlanmamıştı… Çocuk kemiklerinde DNA eşleşmeleri, yetişkin kemiklerine göre daha zordu ve böylece Ayşecik’ten alınan örnekler DNA testleri için Amerika’ya Kayıplar Komitesi’nin anlaşmalı olduğu laboratuvara gönderilecek ve ancak geçtiğimiz günlerde bu DNA testleri sonuçlanacaktı…

Ayşeciğin bütün ailesi Avustralya’ya göç etmişti – 22 Ocak 2018’de Ayvasıllı sekiz Kıbrıslıtürk’ün cenazesi esnasında Ayşeciğin kızkardeşlerinden birisi Kıbrıs’ta bulunuyordu tatil için ama Ayşeciğin kimliklendirilememiş olması nedeniyle morali o kadar bozulmuştu ki, cenaze törenine katılma gücünü kendinde bulamamıştı…

Ayşeciğin annesi ve kardeşleri halen Avustralya’da bulunuyor… Ve Kayıplar Komitesi onları bilgilendirmiş… Ayşeciğin abisi Pamir İbrahim, sosyal medya paylaşımında özetle şöyle ifade etti duygularını:

“Bugün öğrendiğim yeni bir haberle yıkıldım, tüm vücudumu ağrılar kapladı… 1963 senesinde Ayvasıl köyünde Rumlar tarafından esir alınan 19 yakınımın arasında 10 yaşındaki ablam Ayşe de vardı. Bundan bir müddet önce DNA testlerini yapmak için mezarlarından çıkarılan şehitlerimizin kemikleri arasında ablamın kemikleri de vardı. Çocuk olduğu için DNA için kemikleri Amerika’ya gönderildi ve DNA bizim dokularımızla %99 tuttu ve geri gönderildi. Kısmetse 5 Nisan’da sabah 10’da Tekke Bahçesi’nde toprağa verilecektir… Yalnız 55 sene ben kızkardeşimin canlı canlı toprağa  gömülerek katledildiğini biliyordum ama bugün kafatasında bir kurşun deliği olduğunu öğrendim, kahroldum… Gavurdan o kadar daha nefret ettim. 10 yaşındaki bir kız çocuğuna hangi şerefsizler kurşun sıkabilir, anlayamadım. Boğazıma bir düğüm gibi takılıp kaldı bu haber… Allah böyle kötülükleri yapan herkese ne millet olursa olsun, aynı acıları yaşatır inşallah…”

Ayşeciğin cenaze töreni 5 Nisan 2019 Cuma günü saat 10.00’da Küçük Kaymaklı Camisi’nde cenaze namazı kılınarak başlayacak ve ardından küçük tabutu Tekke Bahçesi’nde kazılarda bulunmuş olduğu mezara defnedilecek…

Ayşeciğin ailesinin acısını paylaşıyoruz… Biz de o gün bu cenaze törenine katılıp Ayşeciğin mezarına çiçekler koyacağız, bu adada bir daha asla çocuklar öldürülmesin, çocuklar barış ve huzur içinde büyüyebilsin diye de barış mücadelemize devam edeceğiz…

 

BİR YIL ÖNCE NELER YAZMIŞTIK…

Bundan bir yıl önce, 23 Ocak 2018’de bu sayfalarda şöyle yazmıştık:

“***  Ayvasıl’da öldürülüp bir toplu mezara gömülen ve daha sonra Tekke Bahçesi’ne defnedilen Ayvasıllı sekiz Kıbrıslıtürk’ün cenaze töreninden notlar…

 

Sekiz küçük tabut yan yana…

 

22 Ocak 2018 Pazartesi günü 8 Ayvasıllı Kıbrıslıtürk'ü, Tekke Bahçesi Şehitliği'nde toprağa verdik... 9 Ayvasıllı Kıbrıslıtürk, 24 Aralık 1963'te bazı Kıbrıslırumlar tarafından öldürülerek Ayvasıl Kıbrıslıtürk mezarlığı dışında bir toplu mezara gömülmüştü... 13 Ocak 1964'te bu toplu mezarlar açılarak 21 Kıbrıslıtürk'ün naaşı Kıbrıslıtürk yetkililer tarafından buradan çıkarılarak Tekke Bahçesi'ne defnedilmişlerdi - bunlar Ayvasıl'da öldürülen Kıbrıslıtürkler ile Lefkoşa'nın çeşitli yerlerinde öldürülerek Lefkoşa Genel Hastanesi morguna konan, bir liste yapılarak Kıbrıslıtürk makamlara bildirilen ancak naaşlar aranmayınca Ayvasıl'daki toplu mezarlara gömülen "kayıp" Kıbrıslıtürkler'di... 11 yıl önce Tekke Bahçesi'nde bazı "kayıp" Kıbrıslıtürkler'in gömülü olduğunu ortaya çıkarmış ve yayınlarımızla Tekke Bahçesi'ndeki Ayvasıl'dan getirilmiş ve gömü yapılmış mezarların açılmasını ısrarla talep etmiştik... Epeyi bir mücadele ardından 2016'da bu mezarlar Kayıplar Komitesi tarafından kazıldı ve Ayvasıllı Kıbrıslıtürkler'in yanısıra, bazı "kayıp" Kıbrıslıtürkler'in de buraya gömülmüş olduğu ortaya çıktı... Mezar taşlarının çoğunun yanlış olduğu, bazılarının bir değil iki mezara sahip olduğu da ortaya çıktı...

Cenaze töreninde hüzün vardı - ailelerin acısını paylaşıyoruz... Ayvasıl'da öldürülmüş olan 10 yaşlarındaki Ayşeciğin DNA testleri henüz sonuçlanmadığı için onu defnedemedik...

Önce Küçük Kaymaklı camisindeki cenaze namazına katıldık, ardından Tekke Bahçesi’ne, bulundukları mezarlara onları defnetmek üzere Kaymaklı’dan ayrılıp surlariçine gittik…

Sekiz Ayvasıllı Kıbrıslıtürk'ün cenaze törenine hiçbir devlet yetkilisi katılmadı, ya da katılan olduysa biz göremedik... Ailesinden beş kişi öldürülmüş olduğu halde "şehit ailesi" sayılmayan Mehmet Alganer de oradaydı... Başka "şehit ailelerine" tanınmış hakların hiçbiri onlara tanınmamıştı... Sevgili eşi Cemaliye Alganer rahatsız olduğu için cenaze törenine katılamamıştı... Mehmet Alganer’in sevgili evlatlarıyla da tanıştık, ayaküstü sohbet ettik…  

Ayşe Hasan Buba'nın kızı Hatice Margili Hanım'la da tanıştık - annesini ve iki kardeşini defnetmeye gelmişti... Kızkardeşi Faika rahatsız olduğu için cenaze törenine gelememişti… Bana o günü anlattı, Ayvasıl’dan kaçışlarını, Ayşe Hasan Buba’nın köyde kalmakta ısrar edişini, Ayşeciği de yanına aldığını ve oğlularını beklemek için köyde kalmakta ısrar edişini… Soluk soluğa anlattı bunları, başka bir gün oturup konuşmak üzere onu ziyarete gitmek istiyorum… Sevgili anneciğini anlatsın bana, Ayşeciği, köylerini, ondan sonra neler yaşadıklarını…

Bayram Hasan'ın evlatlarıyla ve torunlarıyla da tanıştık... İbrahim Kahya’yla ayaküstü sohbet ettik… O, Bayram Hasan’ın en küçük oğluydu… Bayram Hasan, oğlunu aramak üzere Denya’dan Ayvasıl’a gittiğinde, bazı Kıbrıslırumlar tarafından yakalanıp öldürülmüştü… Ayvasıl’da öldürülen dokuz Kıbrıslıtürk, bir toplu mezara gömülmüştü… Küçük Ayşe İbrahim, Hüseyin Cemal, Mustafa İsmail, İsmail Mustafa, Mehmet Ali Ömer, Mehmet Hasan, Ömer Hasan, Bayram Hasan ve Ayşe Hasan Buba…

Nurten Güneşel'le de tanıştık - babası Aretyulu “kayıp” Kemal Hüseyin'in gömü yerini, bir Kıbrıslırum okurumuzla birlikte Tseri'de, Kayıplar Komitesi'ne yıllar önce biz göstermiştik ve bu kuyuda yapılan kazılarda Nurten hanımın babasından ve Naim Hüseyin ile Salih Mehmet'ten geride kalanlar bulunmuştu. Cenaze törenlerine de katılmıştık… Nurten hanım babasını kaybettiğinde henüz ikibuçuk yaşındaydı, bugün de kaynını defnetmek için cenaze törenindeydi... Elinde nergisler vardı, demet demet nergisler… Bunları defnettiğimiz Ayvasıllı Kıbrıslıtürkler’in mezarlarına koydu… Ölümün kol gezdiği mezarlığa bir nergis kokusu yayıldı: Bu Nurten hanımın içinin güzelliğiydi… Nergis mevsiminde koparılıp alınmıştı Ayvasıllı Kıbrıslıtürkler hayattan -

1963'te Ayvasıl'da öğretmenlik yapmakta olan Emirali Özkılıç da törene katılarak Ayvasıllı Ayşe Hasan Buba'nın defnedilmesine yardım etti...

Tümünün acısını paylaşıyoruz... Ayvasıllı Kıbrıslıtürkler nurlar içinde yatsın... Bir daha böyle korkunç katliamlar olmasın diye uğraşmaya devam edeceğiz...”

(YENİDÜZEN – Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler… Sevgül Uludağ – 23.1.2018)

 

AYVASIL’DA OLANLARI ANLATMIŞTI…

Yine 15 Ocak 2018’de bu sayfalarda şöyle yazmıştık:

“Ayvasıl’da katliama kurban giden beş Kıbrıslıtürk akrabası olan Cemaliye ve Mehmet Alganer yıllar önce neler yaşandığını bize anlatmışlar ve biz de onların geniş röportajına bu sayfalarda yer vermiştik.

Ayvasıl’daki toplu mezarlara Ayvasıl’dan dokuz Kıbrıslıtürk öldürülerek gömülmüştü ancak Kıbrıslıtürk yetkililerin açtıkları toplu mezarlardan 21 Kıbrıslıtürk çıkarılmış ve doğru dürüst kimliklendirme yapılmadan ve ailelere de haber verilmeden bunlar Tekke Bahçesi’ne “Ayvasıl şehidi” adı altında defnedilmişti. Ayvasıllılar’ın dışında bu toplu mezarlardan çıkarılanların Lefkoşa Genel Hastanesi morgundan getirilip bu toplu mezarlara gömülmüş olan bazı “kayıp” Kıbrıslıtürkler olduğunu, bunların “Ayvasıl şehidi” olmadığını, Lefkoşa’nın çeşitli yerlerinde öldürüldükten sonra morga konduklarını, oradan da Ayvasıl’a götürüldüklerini pek çok “kayıp” yakını ve kamuoyu 10 yıl önce bu sayfalarda yaptığımız geniş yayınlardan öğrenebilmişlerdi. Bu konu yıllarca bir “tabu” olup gizli tutulmuş ve bunu ortaya çıkardığımız zaman da, Tekke Bahçesi’ndeki bu isimsiz veya “Ayvasıl” yazılı mezarların kazılmasına “izin” verilmemişti. Bazı “kayıp” yakınlarının mücadelesi, gazetemizin bu konuda 10 yıla yayılan yayınları, Kaymaklılı “kayıp” yakınlarının örgütlenerek dernek kurmaları ve bu konuda çeşitli temaslar yapmaları, Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nin ısrarı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile danışmanı Halil Sadrazam’ın yardımları sonucunda en nihayet Ayvasıl’dan getirilip buraya defnedilmiş olanların mezarlarında kazı yapma “izni” alınabilmiş ve 2016 yılında Kayıplar Komitesi bu mezarlarda kazılar yapmışlardı.”

(YENİDÜZEN – Kıbrıs: Anlatılmamış Öyküler… Sevgül Uludağ – 15.1.2018)