AYİN

Cenk Mutluyakalı

 

Mağusa’da ‘ayin’ var.
‘Kutsal Cuma’...
Ya da ‘Paskalya Cuma’sı ayini...
İnsanların tümüyle ‘dini inançları’na dair bir olay…
Yani mesele, ‘manevi’

***

Barış dili…
Sol değerler...
İşte şimdi önemli!..
Kendimize güvenmiyoruz…
Bu nedenle ‘kiliseye geliniz ve gidiniz’ diyoruz.
- ‘Aman ha sokakta yürümeyiniz!..”
Biraz ‘vahşi’yiz de (!)
Sizi yiyebiliriz (!)

***

Bu ne demek, bilir misiniz?
“Çünkü içimizde kontrol edemeyeceğimiz, tahammülsüz, çağ dışı yaratıklar var…’
Utanmalıyız aslında!..
Bağıra çağıra diyoruz ki, ‘henüz yeterince medeni değiliz.’

***

Şunu geçirdim aklımdan...
Eğer ‘aynı ibadeti’ eğer örneğin başı örtülü, sarıklı cüppeli ‘Müslümanlar’ yapsa…
Bu kez bir başka ‘yerden’ yükselecekti, “itiraz” hali.
- “Sizi gidi gericiler!..”

***

Eğer ki, tek bir insanın ‘burnu kanarsa’…
Acaba ‘Polis Genel Müdürü’nü görevden alacak irade var mı bizde?
Hoş, henüz ‘atamayı dahi başaramadık’ ya (!)
Ama geçmişte kaç kez kanadı, kimse, görevden alınmadı.
Hatta ‘efsaneleşti’ en ‘dramatik’ günün ‘kahraman’ ismi.
- “Biliyor musunuz, direkteki adamı, falanca aşağı indirdi!..”
- Vay vay vay vay!..
- İyi halt etti.

***

İnsanların diline, dinine, ırkına, inancına saygı duymak…
Bu çağda, neler tartışıyoruz…
Niye bu kadar ‘abartıldı’ ki?
Çünkü ‘hazımsızlık’ var, ‘barış’ ve ‘federal’ kültüre karşı…

***

Kıbrıs’taki en büyük ‘federasyon’ aslında yaşıyor, senelerdir…
Irkçılar…
Fanatikler…
Barış karşıtları…
‘Kin’ ekiciler.
Faşistler arasında…
Kimi ‘eylemde’…
Kimi ‘düşüncede’…
Kimi Türkçe, kimi Elence…
Umalım ki ‘yalnızlaşsınlar’ git gide…