Ayağa kalk ey ehli vatan!

Serhat İncirli

Neyzen Tevfik’in şiir ya da dörtlüklerinin büyük çoğunluğunda küfür var…

Küfür, bence Türk ulusunun vazgeçilmez keyifleri arasındadır…

Tarih boyunca da vardır…

-*-*-

Çok ağır dilde, son derece cinsel ayrımcılık da içeren onlarca, hatta yüzlerce şiir söz konusudur…

-*-*-

Elbette sanatın sınırları meselesi tartışılabilir ama sonuçta ben küfrün şiire çok yakıştığına inanan “pis” taraftayım!

-*-*-

Yalana gerek yok!

Mesela Neyzen Tevfik’in en sevdiğim dörtlüklerinden biri cinsel ayrımcılık içerdiği için bir kelimesini değiştirerek yazacağım; şudur:

-*-*-

“Ayağa kalk ey ehli vatan” dediler; / Kalktık… / Hırsızlar oturdu; / Biz ayakta kaldık…”

-*-*-

KKTC’de şu anda olan tam da budur!

Vatan vatan vatan dediler!

Bayrak bayrak bayrak diye gaz verdiler!

Minare, ezan asla ihmal edilmedi!

Hepimizi ayağa kaldırdılar!

-*-*-

Yerimize bir oturdular, kalkmak da bilmiyorlar…

Sürekli malı götürüyorlar, karanlık, kap kara işlerle uğraşıyorlar ve bizi de ayakta durmaya zorluyorlar!


Arıklı’nın da Tatar’ın da benim da tutuklanma riskimiz!

Kırgızistan'ın eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, yasa dışı arsa edinme, yasa dışı zenginleşme ve 2019'daki olaylara karışmaktan yargılandığı davada, 11 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı…

-*-*-

Kırgızistan, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyan devletler arasında…

Türki bir devlet!

-*-*-

Erhan Arıklı!

Kars – Ardahan doğumlu; KKTC vatandaşı…

Ve KKTC Hükümeti’nde bakan…

-*-*-

Kırgızistan’da da hem KKTC’nin resmi görevlisi olarak hem de üniversite hocası olarak görev yaptı…

-*-*-

Merakım şu; eski Cumhurbaşkanı’nı hapseden Kırgızistan, olur da bir gün, Erhan Arıklı hakkında her hangi bir suç duyurusu yapılırsa, mesela Interpol’a dayanırsa, Arıklı da o ülkeye giderse, O’nu tutuklar mı?

-*-*-

Bilemem!

Ama Kıbrıslı’nın deyişiyle “yarın obir gün” ne olacağı belli değil!

-*-*-

Neden Erhan Arıklı’yı sordum da ötekileri sormadım?

Birincisi, Türkiye’ye sokulmayan Kıbrıslı Türkler için, “öyle yapmasalardı, şöyle konuşmasalardı, her ülkenin bu tür hakları vardır, ister içeri sokar, ister sokmaz” demişti de ondan!

-*-*-

Şimdi, Arıklı, Kırgızistan’a giderse tutuklanacak mı?

Yok canım!

Öyle bir şey demedim!

Mesela diyorum!

-*-*-

Ahval ve şerait onu gerektirirse, yarın veya obir gün Kırgızistan veya dünya’nın başka bir ülkesinde, Ersin Tatar bile tutuklanabilir!

Hani Rumlara ait mülkler, mallar, kullanım falan!

-*-*-

Haaa ben de tutuklanabilirim!

Televizyonda Rum mülkleri üzerine yapılan inşaatların reklamı programımda yayınlandı falan diye!

-*-*-

Yani risk sadece Erhan hocam için veya Ersin abim için değildir!

-*-*-

Bizim tutuklanmamız bir yana; Türkiye’ye karşı dahi bazı olumsuz gelişmeler olabilir!

Örneğin THY uçaklarına el konur mu?

Bilemem vallahi!

Ama neden olmasın?

-*-*-

Ben hala Şimon Aykt’un zerre suçu olmadığına inanıyorum…

Şimon Aykut, birincisi elimizin zayıflığından ikincisi ise ırkçı ve de faşist kafalarımızıdan dolayı Rum tarafına resmen teslim edilmiştir!

-*-*-

Peki bu sorunu nasıl çözeceğiz?

İki yöntemi var; ya tüm Dünya’ya savaş ilan edeceğiz; ya da Kıbrıs sorununu çözeceğiz!

-*-*-

Savaş ilan edersek, Ersin Tatar’ı askere alır mıyız yoksa yaşı geçti mi?

Bu da ayrı merak konumdur!

-*-*-

Hayırlı bayramlar!


Badido tezgahından lüks casinolara!

Eski bayramlar…

Ve kumar!

-*-*-

Kıbrıs’ın, Kıbrıslının geçmişinde, kültüründe “kumar” var mı?

-*-*-

Bu konuda araştırma yapmış biri değilim; her hangi bir araştırmaya rastlamış da değilim!

-*-*-

Ama eski bayramlardan en çok aklımda kalan “badido”dur!

Bir de geçmişten kalan ve aklımda yer etmiş kelime “bobasti”dir!

-*-*-

Bobasti neydi?

Yeşilırmak’ta çilekçiliğin piri, halamın oğlu Atalay Canveren’i aradım…

-*-*-

Yaz aylarında, denizin içinde, bir birimizi bir çeşit güreş edip suya batırıyorduk; onun adı “babisto”ydu!

Doğrulattım!

Çünkü Atalay, bu konuda yenilmezdi!

Sonuçta, dedemiz bir güreş şampiyonuydu ve lakabı da “Dev “anlamına gelen “Rago”ydu! (Dragos). Bacakları kaslı ve adaleli olduğundan da “Zamba” diyenler de duymuştum!

-*-*-

Yaşım küçüktü, Atalay da Sayhan Karafistan da, şu anda Avustralya’da yaşayan Erol ve Varol abimler de beni sürekli yeniyordu!

-*-*-

Babisto yanında, bir de yine çocukluğumdan kalan bir kelime daha var!

Başlıktan da anlayacağınız “Badido!”…

Hepimiz badidocuyduk!

Yeşilırmak ve Gaziveren’de, 1960’larda doğup da badido bilmeyen olmaz diye düşünürüm!

-*-*-

Peki “badido” neydi?

-*-*-

Badido, bayramlarda çocukların dahi kumar oynadığı, “basan alır”dı!

-*-*-

Bir kişi, küçük bir masa falan kurardı, çocuklar da kuruşla, şilinle oynardı!

-*-*-

“Hasan almaz, basan alır” da o yıllarda çekilmiş erotik – seksi falan bir Türk filmiydi!

Onunla karıştırmayın!

-*-*-

Ne bobasti kaldı, ne badido!

-*-*-

Allah’a şükür Yeşilırmak’ta deniz hala temiz ama Kuzey tarafta temiz deniz de bırakmadılar ki girip içerisinde “bobasti” oynayalım!

-*-*-

Badido mu?

Badido, köyde sokağa açılan küçük bir masacıktan, kahvehanelerde oynanan bogerizeden, atanasiden çıktı; çok lüks, çok kaliteli otellerin, enfes yemekleri ve bedava içkileriyle çağ atladı!

-*-*-

Biz tartışmayı da çok severik!

Ve hala tartışıyoruk!

Kumar tehlikeli mi?

Kardeşim, KKTC’de hayatımız hep kumar!

-*-*-

Yollarda araç kullanmak kumar!

Hele benim gibi her gün beş – on kilometre bisiklet sürmek mi?

En büyük kumar!

Yaşantımızla oynanıyor hem de!

-*-*-

Hasta olmak bile kumar!

Evde oturuyorsun, 40 yaşındasın ve kalbin duruyor!

Tanrı bizimle badido oynuyor gibi!


Lefke, Elye, Angolem, Gaziveren, Yeşilyurt, Cengizköy, Çamlıköy, Yeidalga, Gemikonağı, Denizli, Bademliköy, Bağlıköy, Yeşilırmak hazırdır, hazırız… Geliyor, gelmekte olan… Alkışlarla…