AVRUPA’DA GÜNDEM: AB’YLE NEREDE KALMIŞTIK?

Sami Özuslu

Strazburg- AVRUPA’DA GÜNDEM: 

AB’YLE NEREDE KALMIŞTIK?

  • 2020’nin Ocak ayıydı. Henüz Çin’in Wuhan kentinden gelen ‘yeni Corona virüsü’ haberleri bizim coğrafyayı fazla etkilememişti. Avrupa Parlamentosu Kıbrıs Temsilciliği’nin davetiyle Strazburg’a gidecektim. Yolculuk Pazartesi sabah erken saatteydi. Hafta sonu ağır, ateşli bir soğuk algınlığı yaşadım. Pazar akşam üzeri organizatörlere mesaj attım ve gidebilecek durumda olmadığımı ilettim. -Muhtemelen- Covid değildi, virüs henüz Kıbrıs’ta, hatta Avrupa’da görülmemişti, ancak ağır gribal semptomlar seyahate çıkmamı engellemişti.Zaten birkaç ay sonra Kıbrısdahil bütün dünya kapandı, benzeri görülmemiş bir ‘pandemi’ süreci yaşadık ve sosyal yaşamdan da, dünyadan da iyice izole olduk...

    • Bu satırları yerden 10 bin metre yüksekte, Akdeniz’in masmavi suları üzerinde uçarken ve üç yılsonra Strazburg’a gitmek üzere ilk durak olan Atina’ya yaklaşırken yazıyorum. Bir yandan da Avrupa Parlamentosu’nun 2-5 Mayıs tarihlerinde Strazburg’ta yapacağı aylık Genel Kurul toplantısının gündemine bakıyorum. Her seferinde olduğu gibi ‘bir ayağı AB’de, diğeri dışarıda’ olma hissini yaşıyorum. Cebimde AB pasaportu ve kimliği var, ama Parlamento’nun alacağı ‘tavsiye’ nitelikli kararların da, AB Komisyonu’nun üreteceği yeni kural ve uygulamaların da oturduğum kentte ve mahallede ‘askıda’ kalacağını biliyorum.‘Coğrafya kaderdir’ sözü geliyor hatrıma birden ama, ‘Nasıl olur? O zaman Yeşil Hat’tın ötesinde bu söz geçerli değil de yalnızca gerisinde mi geçerli?’ diye kendi kendime hayıflanıyorum...

    • Bir yandan da kulağım kabin amirinde: Hafif sarsıntılı uçuşta ne zaman ‘kemer bağlayın, elektronik cihazları kapatın’ anonsu yapılacak diye... Zaten Venizelos Havaalanı’na pek birşey kalmadı, eli kulağındadır ‘iniş anonsu’nun da... Eskisi kadar olmasa da, itiraf edeyim ki öyle sallantılı anlarda uçuş fobim biraz debreşiyor. ‘Korkunun ecele faydası yok’ lafı genelde inandığım bir mentalite değilse de, gökyüzünde süzülen bir uçakta daha mantıklı bir söz bulmak kolay olmuyor pek... En iyisi okumak ya da yazmak ve şu ana her ikisini de yapıyorum. Ve işte Kaptan sahnede, ‘inişe geçiyoruz, hazırlanın’ diyor. Oysa tam da Avrupa Parlamentosu gündemine odaklanıyordum ben de...

    • Sadece Covid dönemi değil, biz Kıbrıslı Türkler diğer bildik nedenlerle de Avrupa gündeminden uzak yaşıyoruz. Oysa AB gündemindeki konuların birçoğu bilinen, bizim de birebir yaşadığımız ya da yaşayacağımız mevzular... Kıbrıs sorunundan kaynaklı ‘temsiliyet’ sıkıntısı ve müktesebatın ‘askı’ pozisyonuönemli sorunlar, ancak unutmayalım ki 2004 yılında yüzde 65’lik ‘evet’le Kıbrıslı Türklerin erişmek istediği menzil-i maksudun adıdır Avrupa Birliği... Ve hakkıdır da aynı zamanda!..

    • Artık ‘seçim yapamaz’, ‘hükümet kuramaz’, ‘kendi partisinden dahi istediği bakanı göreve getirip, istemediğini görevden alamaz’ bir duruma gelmiş, ekonomik ve sosyal bakımdan olduğu kadar politik açıdan da çaresiz kalmış toplumun bir ‘umut ışığı’na ihtiyacı vardır. Kuşkusuz bu ışık, bizzat kendi elleriyle, kendi oylarıyla onay verdiği, parçası olmak istediği Avrupa Birliği’dir.

    • Sanırım tam da ‘burada’ kalmıştık ve zaten uçak da gideceği yere vardı. Ama bizim için ‘son durak’ bu değil. Gidilecek yol, varılacak limanlar var daha...