Asil Nadir’den Emrullah Turanlı’ya çok güzel hayaller ve gerçekler! 

Serhat İncirli

Asil Nadir’in inanılmaz hayalleri vardı… 
Kıbrıs’la ilgili…
Saatlerce anlatırdı… 
Bazen, ne yalan söyleyeyim, anlattıkları bana “imkansız” gibi gelirdi, “bu ülkede bunları yapmak mümkün değil” derdim…

-*-*-

“Neden Serhat?” siye biraz kızgın, ama daha çok da “alaycı bir ses tonuyla” sorardı!
Neden imkansız?

-*-*-

Efendim, vizyon meselesi!
Yapmaya kalksanız, kimisi rüşvet isteyecek, engel çıkaracak!
Kimisi olmadık dedikodular yapacak!
Kimisi, “hırsızlık toprak üzerine yatırım olmaz”lara gelecek ki ben de bu noktadayım dediğim anda köpürürdü!

-*-*-

Kardeşim, kaç yılda daha bu toplum çözümü beklemek zorunda?
Sorusu netti?

-*-*-

Doğru bir soru!
Kaç yıl daha bekleyeceğiz?

-*-*-

“Oturup konuşmak lazım” dediğimde, “haklısın” derdi ama “Aslında çözüm istemeyen taraf Rum tarafıdır” der, tıkanırdık!

-*-*-

Dün elime bir video geçti…
Bana “inanılmaz – imkansız” gelen Asil Nadir’in hayallerinin en az 100 yıl ilerisinde “hayaller!”…

-*-*-

Bu hayaller, adı Ercan Havaalanı ile özdeşleşmiş iş insanı Emrullah Turanlı’ya ait!

-*-*-

Emrullah Turanlı, eminim “Kıbrıs Vizyonu” veya benzer bir isimle hayallerini bu videoda anlatıyor… 

-*-*-

İzleyip de heyecanlanmamak; “acaba olur mu?”, “mümkün mü?”, “olsa, ayağa kalkarız hatta uçarız” sorularını veya yorumlarını düşünmemek elde değil!

-*-*-

Video, Ercan’dan otomobille çıkıştan başlıyor; ülkenin her istikametinde, tüm yolların kenarlarının 20 metre genişliğinde begonvil, narenciye ağaçları ile süslenmesi, görüntünün güzelleşmesi hava sıcaklığının bir nebze aşağıya çekilmesi gibi hedefler içeriyor… 

-*-*-

Deniz sahillerinin özel inşaat teknikleri ile kumsallaştırılması, ülkenin her yanına rüzgar ve güneş enerjisinden panellerin yerleştirilmesi, seraların inşa edilmesi, Gemikonağı – Güzelyurt bölgesine dev bir liman yapılması; hava taksileri uygulaması, tüm sahillerin bisikletle ya da yaya gezilebilmesi gibi “hayallerle” hatta deniz içerisine çok lüks yat limanları, villalar inşa edilmesiyle devam ediyor…

-*-*-

Çok büyük hayaller!

-*-*-

Bunları yapmak mümkün mü?
Dubai’de evet!
KKTC’de “bana göre imkansız!”…

-*-*-

Neden?
Asil Nadir’e söylediklerimi, Emrullah Turanlı’ya da söyleyebilirim…
Abi rüşvet isteyecekler sizden!
Ham de sadece bizimkiler değil, sizin dilbandiler de!
Hem de yüklü miktarda!

-*-*-

Sonra bir yığın dedikodu yayacaklar!
“Emrullah kesin çalacak” diyecekler!

-*-*-

Sağcısı solcusu, Kıbrıs kökenlisi, TC kökenlisi hiç fark etmez; bu ülkenin tuzlu suyunu tadan herkes, “peeee, olmaz, bakayım bu işin arkasında ne var?” diye mızırlık edecek!

-*-*-

Sonra, yine Kıbrıs meselesi çıkacak karşımıza!
U sorun çözülmeden, “kimin malına, hangi yatırımı yapıyorsunuz?” ikilemi ya da “çıkmazı” sıkıntı yaratacak!

-*-*-

Üstelik, hala kamu kaynaklarını, halkın vergilerini Ersin Tatar yeniden seçilsin ve bu iğrenç, laçka, salya, sümük sistem ve düzen devam etsin diye; her türlü ahlaksızlıkla önümüze koyanlarla bu vizyon bir yere gitmez Emrullah abi!
Onların tek derdi “çökmek”… 
Çöktüler, Tatar ile birlikte bu sistemin devamından başka da bir şey istemiyorlar!

-*-*-

Ama şimdilik halk çok büyük olasılıkla kendilerine “barra” çekmekte kararlı görünüyor!
Bence bekle; Tufan Erhürman seçildiği gün, bu vizyonu açıkla… 
Yapacak finansmanla ilgili sıkıntın yoksa, bu videoda gördüklerim etkileyici; şimdiden basit bir vatandaş olarak destek verdiğimi açıklayabilirim… 

-*-*-

Ama tekrar ediyorum; ganimetçi, hırsız, yalancı, sahtekar, çökücü, rüşvetçi dilbandilerle bu işi yapamazsın!
Benzer hayalleri kuran Asil Nadir de o hayallerini gerçekleştiremeden gitti!
Allah rahmet eylesin!
Gözü arkadadır eminim!
20 Ekim’i bekle!


Nazi uygulaması!

Belarus’ta yaşam süren Engin isimli bir arkadaşımız, yabancı işçilerin ücretleri ile ilgili çok güzel bir yorum – mektup gönderdi…

-*-*-

Engin ben soruyor; “yabancı isçi kimdir?” 

-*-*-

Ve yanıtlıyor:
“Eğer yabancı uyruklu bir kişi, başka ülkede yaşama hakkına sahipse, ki bu hakkı ister iltica ederek kazanır, ister evlilik yaparak, isterse başka şekillerde, o kişi, o ülkede yabancı işçi sayılmaz!”

-*-*-

Örneği de benle ilgili veriyor…
Diyor ki; “…. Siz de İngiltere’ye gittiniz, orada çalıştınız. İngiliz vatandaşı olarak yasal yaşama hakkı da elde ettiniz… Dolayısıyla yabancı işçi statüsünde değildiniz… 

-*-*-

Bir diğer örnek; “… İngiltere’den siyasi sığınma talep eden Kürtler, Afrikalılar, Afganlar veya kim isterse olsun; oturum aldıkları anda yabancı işçi statüsünden olmazlar… Tüm İngiliz işçilerin haklarına sahiptirler… Vatandaş olup olmadıklarına da kimse bakmaz…”

-*-*-

Eğer bir ülke, bir iş kolunda işçi sıkıntısı çekiyorsa, o ülkede çalışacak insan bulamıyorsa, başka ülkelerden geçici işçi getirebilir; bunlar, işleri bitince geri gider…

-*-*-

İngiltere dahil, bir çok ülkeye, belirli mevsimlerde, mevsimlik işçi getirilebilir… 
Bunlar düşük ücretle çalıştırılabilir… 
Geldiklerinde pasaportları alınır, gideceklerinde verilir…
Yatma yerleri sağlanır, son derece sağlıklıdır, hijyendir ve yiyecekleri de sağlıklı olmak zorundadır… 

-*-*-

Engin beyden bir örnek daha verelim…
“… Son beş yıldır eşimle her sene KKTC’ye aynı deniz sahilindeki otele geliyoruz… Aynı otelde çalışan Pakistanlı bir işçi ile tanıştık… Otelin barlarının olduğu bölümü temizliyor, yerleri süpürüyor… Sadece bu işi yapıyor… Masa temizliği ve süpürmek… Günde sekiz saat çalıştığını söyledi. Sabah, öğle, akşam yemeklerini otelde yiyor… hiç masrafı yok. Aylık net maaşı bin 100 Dolar. Pakistan’da bir daire satın aldı. Bir tane daha alacak.”

-*-*-

Ve sonuç…
Engin beyin beş saptaması var; aktarıyorum:
1. KKTC sorma gir hanıdır… 
2. Hükümet sırf işvereni rahatlatmak için bu yasayı hazırladı. İşçilerin yaşam koşulları, kaç kişilik odalarda kalacakları, yemek kalitesi yasada yok… 
3. Yabancı işçiler hangi sektörde, sektörlerde çalıştırılacak? Bu da net değil… 
4. Sağlık sigortaları var mı?
5. Ülkelerine geri döneceklerse, emeklilik primi kesintisi ne iş?

-*-*-

Ve gelelim benim yorumuma… 
Daha önce de yazdım; KKTC’deki uygulama, Nazi beyni ile yapılmış, ırkçı – ayrımcı bir uygulamadır… 
Lütfen!