Artiz takımı Lefkoşa’da!

Ayşemden Akın

Dün Dünya Tiyatrolar Günü’ydü. Belediye Tiyatrosu sanatçıları Kültür ve Turizm Bakanı Ünal Üstel’in gün ile ilgili düzenlediği yemeği protesto ederek katılmayacaklarını açıkladılar. Açıklamada bu protestonun nedenleri detaylı olarak anlatılmış ve gerekçeler sıralanmıştı. Sanatçılar Lefkoşa’da çağdaş anlamda bir tiyatro binasının olmamasından, özgür ve özerk tiyatronun siyaset ve bürokrasinin kıskacında kıvranmasından şikayet ederek politika ve politikacıların konu mankeni olmayacaklarını vurguladılar.
Sanat ve sanatçılar bir ülkenin vicdanıdır. Sanatçıların olmadığı ülkelerde kültürel, sosyal ve siyasal gelişim ve olgunluktan söz edilemez. Farklı yol ve yöntemlere başvurarak sanatçılarını, aydınlarını ve onurlu gazetecilerini yok eden ya da etmeye çalışan hükümetler göreceli olarak bir zafer kazanmış olsalar da sonunda hem kendileri hem de toplumlarını yok ederler.
Her kesimde olduğu gibi sanat, medya ve benzeri sektörlerde bazı döneklerin, yalakaların ve satılmışların varlığı hiçbir şeyi değiştirmez.
Bunlar sanatçı değil artiz olabilir ancak.
Bunlar artist değil figüran olabilir ancak.
Bunlar aydın değil aydınlığı karanlığa dönüştürmeye çalışan yarasalar olabilir ancak.
Bunlar gazeteci değil dedikoducu olabilir ancak.
Bunlardan her semt pazarında bol miktarda bulunur.
Arz ve talep meselesi işte.
En büyük artiz onları bu işe özendirenler.
Bakın kendi ülkemize…
Bakın şu yaklaşan Lefkoşa seçimlerine.
Kendi içinde bir ton problem yaşayan ve yolsuzluk, hırsızlık ve inanılmaz pisliklerle çalkalanan ve bu nedenle neredeyse ikiye bölünme ile karşı karşıya kalan UBP hiç utanmadan Lefkoşa seçimlerinde aday çıkarıyor ve kazanacağını söylüyor.
Bu kadarı da fazla.
Lefkoşa’nın güzel insanlarının hala UBP’ye ve onun adayına oy vereceğini hiç sanmıyorum.
Lefkoşalı UBP’den bıktığını kanıtlamalı.
Bir de DP’nin hikayesi var tabii.
DP’nin adayı Arabacıoğlu...
Dedikodulara bakılırsa Türkiye Başbakanı Erdoğan, DP’yi UBP’ye alternatif olarak görmekte ve el altından desteklemekte.
Ama aynı DP, Erdoğan’ın hiç hoşlanmadığı Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile de gizli aşk yaşamakta. Çünkü Eroğlu Başkan, Küçük Başbakan’dan intikam almak istiyor.
Garip bir denklem.
Ve bu denklemin pis ve karanlık dehlizlerinde yaşamaya alışık artizler hiç utanmadan Lefkoşa halkından oy istiyorlar.
Lefkoşa’nın onurlu ve iyi insanları UBP ve DP’ye bırakın oy, günahını bile vermemeli.
Lefkoşa’nın iyi insanları kendileri gibi temiz ve onurlu bir Lefkoşa istiyor.
Bizim Lefkoşa, Rumların Lefkoşa’sından çok daha iyi olabilir ve olacak. Yeter ki Lefkoşalılar geleneksel particilik tutku ve saplantılarından kurtulsunlar ve bu güzelim kenti kimin kurtaracağını görsünler.
Bu bir futbol maçı değil.
Bu bir takıma gönül verme işi hiç değil.
Lefkoşa’nın artizlere değil gerçek sanatçılara ihtiyacı var.
Bu artizler biraz da şaklabanları andırıyor zaten.
Bu ülke onlardan çok çekti.
Hele Lefkoşa çok daha fazlasını.
7 Nisan akşamı Lefkoşa’nın zaferi tüm ülkede yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
7 Nisan’da herkesin gözü, gönlü, kulağı Lefkoşa’da olacak.
Onurlu Lefkoşalılar artizlerin palavralarına kanmayarak bu ülkenin her yerindeki akrabalarını, dostlarını ve halkımızı mahcup etmeyecek.
Nasıl mı?
İleriyi görebilen ve ilkeli Lefkoşalılar bunu bilir!