Meclisin görev süresi — olağan şartlarda — 2027’de dolacak.
Genel seçimler en son 23 Ocak 2022’de yapılmıştı.
Genel seçime bir yıldan fazla süre var.
Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte, Meclis’te bir sandalye boşaldı.
Bizde ara seçimler haziran ayında yapılır.
Ancak…
Yasa diyor ki: “Genel seçimlerin yapılmasına bir yıl kala ara seçim yapılmaz.”
Haziran ayında genel seçimin yapılmasına bir yıldan az zaman kalacağı için de “ara seçim” yapılmayacak böylece.
(Bu bilgiyi Yüksek Mahkeme Başkanlığı’ndan da teyit ettiğimi belirtmek isterim.)
***
Böylesi şartlarda pek çok ülkede, 60 gün içinde seçim yapılarak Meclis’teki eksik sandalye boş bırakılmıyor.
Tabii seçimler ayrı bir organizasyon, ciddi bir külfet ve en önemlisi de bütçeye yük oluyor.
(Keşke böylesi durumlarda, ilgili partiden, son seçimlerde en fazla oy alan aday, milletvekili olsa...)
***
Şimdiki “hükümet” dedikleri yapı bir erken seçim kararı almazsa, 2027 Ocak ayına kadar muhalefet bir kişi eksik olacak Meclis’te.
Siyasi kulislere yansıyan duyumlar, hükümet kanadının “2026 Eylül” için seçim hedefi belirlediği yönünde.
- Unutulmasın, Aralık 2026’da yerel yönetim seçimleri de var. -
Hükümet içerisinden bir milletvekilinden, “Ankara ile bu konuda bir görüşme yapıldı ve eylül ayı işaret edildi” söylemini işittim.
Ancak bu iddia elbette teyide muhtaç.
Yeniden Doğuş Partisi “Mart’ta çekiliriz” diyor ama geçmişte buna benzer onlarca söylemi olmuştu; artık pek inandırıcılığı kalmadı.
Ayrıca, YDP çekilse bile “hükümet” düşmüyor zaten.
***
Peki ne olacak?
UBP’de mevcut gidişata isyan eden vekiller belirleyecek süreci.
Bir anlamda bir samimiyet testi var şimdi önlerinde.
UBP’nin “zoraki” başkanı Üstel, “Partimizi ve ülkemizi bir kaos ortamına sokmadan en sağlıklı şekilde geleceğe taşıyacağız” diyerek erken seçim olmayacağını söyledi.
Oysa…
Partisi de ülkemiz de tam bir “kaos” ortamında aslında.
En önemli gösterge de seçmenin mesajı!
***
Üstel’e göre, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden kaynaklanmayan bir döviz ve enflasyon krizi” var.
Kimden kaynaklandığını ise söylemiyor (!)
Onca yandaş istihdamını, fiyat artışını, fonu ve vergiyi; savurganlığı ve liyakat dışı atamayı kim yapıyor acaba?
Neyse…
Dedim ya, bu “hükümet”in ömrü, kendi içindeki unsurların toplum önünde vereceği samimiyet testi olacak.
***
Bir de “CTP Kurultayı” var tabii…
Oldukça önemli!
Çünkü görünen o ki CTP yalnızca bir Genel Başkan değil, yeni döneme bir Başbakan da seçecek.
Ne olacak?
Kesin olan şu: Parti üyesinin seçtiği “başkan”, partinin başkanı olacak!
Seçtiği olacak, seçmediği değil.
Ne kadar enteresan… Bu en doğal sonuç bile bir meziyete dönüştü ülkemde.