Anlaşmayı Özersay mı bozdu?

Meltem Sonay

BİR İTİRAF

 

İmar Planı’nda ciddi anlamda ‘ters’ düşen ve sürecin de darmadağın olmasına yol açan UBP- HP Hükümeti için ziller çalmaya başlamış gibi görünüyor…

Uzun süre ve yoğun emek harcanan Plan’ın bizzat Başbakan engeliyle karşılaşmasının ardından bir süre sessizliğini koruyan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Plan’ın tartışıldığı bir Meclis Genel Kurulu birleşiminde ‘Bir konuşursam Meclis dağılır’ diyerek ‘içindeki fırtınalara’ ilişkinde de ipucu vermişti aslında.

Zira, ‘Ben noter değilim, mecbur muyum imzalayayım bu işi’ diyen Başbakan Ersin Tatar, Meclis Kürsüsü’nde yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanı Baybars’ı hiçe sayarak, Planı da UBP Genel Sekreteri Ersan Saner’e teslim etmişti açıkça.

Geçtiğimiz günlerde Mustafa Alkan’ın programına konuk olan Bakan Baybars, içindeki fırtınaları biraz da olsa açık etti.

“Bu hale getirenler…”

Plan’a ilişkin, “Bu kadar emeği, 2 günde 3-5 farklı örgütün, başkanın, ilçenin söylediğiyle çöpe atıyorsa birileri, kusura bakmayın bunun vebalini, vicdanını üzerime almam...” diyen Baybars, planı geçiremese de mücadelesini vermeye devam ettiğini söyledi.

Hükümet ortağı UBP’ye yönelikse, “Bunu bu hale getirenler, hem vicdanlarında, hem sorumluluklarında hem de siyasi literatürde o şekilde yerlerini alacaklardır...” ifadelerini kullandı.

Bu kadar ‘sert restleşmelerin’ süreci nereye taşıyacağı merak konusu…

‘Anketlerde önde olan desteklenecekti’

Öte yandan Cumhurbaşkanlığı seçimi virajına girilir girilmez, Hükümet ortaklarının ‘zoraki birlikteliği’ndeki çatırtılar da, ‘depreme’ dönüşmüş durumda.

Hükümet mensubu iki parti yetkililerinin sosyal medyaya yansıyan ifadeleri, Hükümet’in kuruluş aşamasında, Nisan 2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi için de bir pazarlık yapıldığını açıkça ortaya koyuyor aslında.

Şöyle ki, Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, UBP’nin etkili ismi Özer Kanlı, Gazeteci - yazar Metin Münir’in Ersin Tatar’ı sert bir dille eleştirdiği T24'teki son makalesine ilişkin sosyal medyadaki bir paylaşıma yaptığı yorumda, itirafta bulundu bir bakıma.

Özelikle son seçimler Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay'ı destekleyen yazıları ile bilinen Metin Münir, "Tatar Kazık Atar" başlıklı dünkü makalesinde, Ersin Tatar için, "Sözünün eri de olamadı. Türkiye’yi de, el sıkışıp ortak olduğu Kudret Özersay’ı da ve başbakanlığı sıradan bir mevkii olmaktan çıkaracağını umanları da yarı yolda bıraktı" iddiasını ortaya attı.

Metin Münir, ‘Özersay’ın çoğunluğu olmayan UBP’nin hükûmet olması için Meclis’te destek sağlamasına karşılık, UBP’nin de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özersay’ı destekleyeceğine’ ilişkin bir anlaşma yapıldığını, Ankara’nın da bu ortaklığı teşvik ettiğini ileri sürdü yazısında.

Bu makaleye ilişkin paylaşıma yaptığı yorumda “Adam olmayanlar bellidir… Açtırmasınlar kutuyu söyletmesinler kötüyü... Birileri kendinin ne söylediğini unutup aklınca manipülasyon yapacak... Oysa konu şu idi: eğer günün birinde birinin çekilmesi, diğerinin desteklenmesi söz konusu olacaksaydı, bu o gün anketlerde kim öndeyse onun lehine olacaktı. Bunu kim bozdu bellidir...” diyen Özer Kanlı, böyle bir anlaşma yapıldığını doğrularken, Münir’in aksine bozan tarafın ise Kudret Özersay olduğunu ima etti.

UBP’nin ‘etkili ve yetkili’ isimlerinden Kanlı’nın ifadesine göre, belli ki Hükümet kurulurken gerçekten de Cumhurbaşkanlığı seçimi de masaya yatırılmış, bir anlaşma yapılmış.

Ama günü geldiğinde ortak hareket edilecekse, ‘anketlerde önde olanın desteklenmesi’nde mi,  yoksa Münir’in iddia ettiği gibi Özersay’ın desteklenmesinde mi uzlaşıldı, orası muamma…

Kudret Özersay’ın o günlerde, rüzgârı arkasına aldığı  ‘kısa bir dönem’e güvenerek, ‘favori aday’ olacağı öngörüsüyle ‘anketlerde önde olanın desteklenmesi’ uzlaşısına evet demesi de muhtemel… ‘Başka söyleyip, başka yaptığı’ ilk konu olmayacağından, o uzlaşıdan vazgeçmiş olması da… 

Ama zaten ‘huzursuz’ olan UBP tabanını, daha da kızdırdığı aşikar… 

Öte yandan HP’lilerin de UBP’lilere karşı ‘çok sıcak’ olmadığı ortada…  

Yine Özer Kanlı’nın ‘UBP’nin Politikaları’ diyerek ortaya koyduğu Kıbrıs Sorunu’na yönelik stratejiye ilişkin paylaşımının altında bu kez de HP Girne İlçe Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Ahmet Tokatlıoğlu’nun “Kudret Özersay'ın söylemlerini UBP'nin tezleri gibi halka anlatmaktan vazgeçin lütfen. UBP bir kere olsun yaratıcı olsun...” yorumu dikkat çekti.

İcraatlarında ciddi ayrılığa düşen, hatta birbirlerinin önüne ‘engel koyan’, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de ‘rakip’ olan UBP ve HP, son günlerde ‘ortak’tan çok ‘karşıt’  izlenimi yaratıyor…

Kişisel olarak çok da ‘Cumhurbaşkanlığı’ hayali kurmayan UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, partililerince ‘başka başka hesaplarla’ oradan oraya savrulurken, Özersay için ise ‘Cumhurbaşkanlığı hayali’yle çıkılan bu yolun sonu, hiçbir yere varamayacak gibi görünüyor…

Zira 4'lü hükümeti bozacak derecede büyük hayallerle kurulan ancak şu anda değil 4, 8 parçaya bölünen hükümetin ne topluma, ne de kendilerine faydası kalmış…

Bu dağınık yapıya seçim yasaklarını, üzerinde uzlaşılamayan ve binlerce kişiyi ilgilendiren imar planı ile daha birçok uzlaşmazlık konusuyla birlikte Türkiye ile yaşanan mali krizi de eklerseniz, gözünüzün önüne kocaman bir 'siyasi fiyasko' belirdiğini daha net göreceksiniz…  

 


 

BİR ALINTI:Ayşegül Baybars'ın "Yurttaşlık Yasası hazır, bir ya da iki hafta içinde meclise göndermiş oluruz" demesinin üzerinden tam 240 GÜN geçti. "Hazır" olan yasa Meclis’e hiç gelmedi. Şimdi de ikamet ve vizeler tüzüğü ile ilgili işlemleri sistem kaldırmıyormuş…” (Doğuş DERYA)