Anket kavgaları

Tümay Tuğyan

Seçim dönemlerinin en çok ‘tartışılan’ konularından biridir anketler.

Bu seçim döneminde de bu ‘gelenek’ bozulmayacak görünen o ki.

Hele de yapılan anketler, birbirinden farklı sonuçlar üretmeye devam ettikçe...

***

Birçok ülkede, neredeyse nokta atışı yapan, yıllar yılı süregelen bir biçimde çok başarılı sonuçlara imza atan pek çok araştırma şirketi mevcut.

Bu tür şirketlerin yaptıkları kamuoyu araştırmalarının sonuçları, elbette güvenilir olduğu kadar, seçim sonuçlarına da etki edebilecek potansiyeli barındırabiliyor, kuşkusuz.

Bu noktada, söz konusu araştırmaların baştan sona bilimsel kurallar ve prensiplerle sürdürülmesinin, yani bilimsel altyapısının sağlamlığının, güvenilirliğin ana şartlarından biri olduğunu, güvenilirlik ve geçerlilik ölçütlerinden bir diğerinin de, tutarlılık olduğunu hatırlatmakta fayda var.

Ama belki de bilimsel altyapı sağlamlığı kadar önemli olan bir diğer husus da, söz konusu anketi yapan araştırma şirketinin, etik değerlere ne oranda riayet ettiği.

Yani araştırma sürecinde elde ettiği verileri, çarpıtmadan ya da kamuoyunu yanlış yönlendirecek şekilde, eksiltmeden açıklaması.

***

Anket sonuçlarının güvenilirliği ve geçerliliği, kullanılan yöntemin bilimsel güvenilirliğinin yanı sıra, anketi yapan araştırma şirketinin güvenilirliğiyle doğru orantılı olarak değerlendirilmeliyse de öncelikle, görüyoruz ki bizim söz konusu anketleri güvenilir ya da inandırıcı bulma potansiyelimiz, esasen ürettiği sonuca bağlı.

Beğendiğimiz, desteklediğimiz ya da kazanmasını arzuladığımız adayı başarılı gösterdiği sürece, anketin kaynağına ya da bu kaynağın güvenilir olup olmadığına çok da fazla itibar etmiyoruz .

Kaynak güvenilirlik kriterlerimizin neler olduğu da, ayrıca tartışılması gereken bir mesele.

Yapandan çok, yaptırana bakarak güvenmeye ya da güvenmemeye karar vermek gibi, son derece gayrı bilimsel bir değerlendirme yöntemini benimsemiş durumdayız, ne yazık ki.

Ve piyasada dolaşan anketleri yapan şirketlerin tümü son derece güvenilir referanslara sahip olsalar da bakış açımız değişmiyor.

Çünkü dediğimiz gibi, odak noktamız esas olarak araştırmanın ürettiği sonuç.

Desteklediğimiz aday ‘öndeyse’, o anket tamamdır!

Değilse, değildir!

Hatta, aynı araştırma şirketinin, ‘beğendiğimiz’ sonucunu göklere çıkarıp, ‘beğenmediğimiz’ sonucunu yerden yere vurduğumuz da bakidir, farklı seçim dönemlerinde.

Bu sebeple seçim arifelerinde, ‘kimin anketi doğru kiminki değil’ gibi tartışmalarla iştigal etmenin, bizi sağlıklı sonuçlara ulaştırma ihtimali de bu ortamda ne yazık ki yok gibi.

Dolayısıyla, en doğru, en güvenilir ‘anket’, seçimin bizzat kendidir.

En iyisi mi, biz onun sonucunu bekleyelim.