Anaokulu Döneminde Özel Ders

Salih Sarpten

Çocuklarınızın ne kadar yoğun bir programı oluğunu fark ettiniz mi? Sabah okul, sonra dershane, ardından İngilizce özel dersi, arada Matematik özel dersi, hafta sonu etüt, sıkça deneme sınavı, boşluklarda satranç, futbol, tenis, yüzme ya da müzik kursları… Hatta kimi zaman bu yoğun programda faaliyetlere yetişmek için ona yaptığınız taşımacılıktan siz yorgun düşünüyorsunuz. Ve bütün bunları iyi anne-baba olmak için yapıyorsunuz. Ne de olsa her şey çocuklarımız için…

Bu yaptıklarımızla yetinmiyor, öğretim faaliyetlerine müdahale ediyoruz. Örneğin öğretmeninden daha çok ödev, sınavlara hazırlanacak daha çok testler vermesini istiyoruz, bütün bunlar yetmezse biz kendimiz onlara ödevler, sorular, testler hazırlıyoruz… Oysa ödevin akademik anlamda bir başarı sağlamadığını gösteren onlarca bilimsel araştırma var. Eğitim bilimciler olarak sürekli benzer soruları çözmenin ezberlemeden öte hiçbir beceri kazandırmadığını biliyoruz…

Çocuğumuzun hem okul içindeki hem de okul dışındaki uğraşlarını bir yarışa dönüştürmüşüz… Okulda en yüksek notu, dershanede en yüksek puanı almasını, gittiği kursta en önde olmasını istiyoruz… Ve yine bütün bunları iyi anne-baba olmak için yapıyoruz. Ne de olsa her şey çocuklarımız için…

Çocuklarımızı özel derslere, kurslara ve etütlere yazdırma yaşı anaokulu dönemlerine kadar düştüğünün farkında mısınız? Dahası o yaştaki çocuklara biraz daha fazla çalışmaları gerektiği telkininde bulunuyoruz…

Çocuğun okuldan sonra kalan zamanını doldurmanın daha iyi olduğuna inanmaya ve bunu yapamadığımız zaman suçluluk duygusu hissetmeye o kadar itiliyoruz ki, çocuklarımızı mümkün olduğu kadar erken yaşta, mümkün olduğu kadar fazla bilgi ve deneyimle doldurmak için elimizden geleni yapıyoruz.  

Hiç yanılmış olabileceğinizi düşündüğünüz olmadı mı? Hem kendinizi hem de çocuğunuzun geleceği hakkında kandırılmış olabileceğinizi… İyi anne-baba olma şartının bunlar olmadığını fark etmiş olmanız gerekiyor. Oysa biz tam da bunun için çocuklarımıza yoğun bir yaşam kuruyoruz: İyi anne-baba olmak için…

Galiba yapmamız gereken “başarılı olma” tanımımızı gözden geçirmek. Sınavda en yüksek not almak ya da yarışı en önde bitirmenin gerçek başarı olmadığını anlamalıyız.

Hiç kuşku yok ki her anne-babanın temel uğraşı, çocuklarına iyi bir gelecek kurma konusunda destek olmadır. Ancak bu arada çocukluklarını yaşayamadıklarını fark etmemiz gerekiyor. Unutmayın, çocuklarımız kendilerini keşfetme konusunda özgür oldukları, hatalar yaptıkları, yaşlarına uygun davrandıklarında, bize saçma gelse de kendi isteklerine göre eğlendiklerinde ve en önemlisi kendi kararlarını kendileri verdiklerinde çocukturlar… Ve ancak o zaman başarılı olurlar…


 

Yeni Nesil Öğrenme

İklim Değişliği Dersi İtalya’da Zorunlu Oldu

İtalya, çocukların iklim değişikliğiyle ilgili eğitim almalarını sağlayacak zorunlu dersleri müfredata ekleyerek, bu konuda sorumluluk alan ilk ülke oldu. İtalyan okullarında 2020 öğretim yılı ile beraber iklim sorunlarıyla ilgili konularda zorunlu dersler de başlayacak.

İtalya Eğitim Bakanı Lorenzo Fioramonti, bu derslerin yalnızca bir "ilk adım" teşkil ettiğini de belirtti ve "gerçekten büyük bir devrim yapmak için bunun devamını getirmeyi planladıklarını" da söyledi. Bakan, ilerleyen aşamalarda iklim, ekoloji, sürdürülebilir kalkınma gibi konuların coğrafya, fizik gibi başka derslerle de entegre edilmesi gerektiğini vurguladı.

Eylül ayından bu yana Eğitim Bakanı olarak görev yapan Fioramonti, dünya genelinde öğrencilerin yaptığı "iklim grevine" destek vermiş ve İtalya'daki okul yönetimlerinden, bu greve katılmak için derslerine girmeyen öğrencilerin "mazeretli" kabul edilmesini istemişti. Bu projenin gündeme gelmesinin ardından binlerce e-posta aldığını söyleyen Bakan, "öğrenciler aylardır yaptıkları gösterilerde verdikleri mesajın dinlenmesinden memnunlar" diye konuştu.


Bir Resim - Bir Mesaj

Ahlaklı Olmak

Ahlaklı olmak önemlidir. Çoğu zaman etik dışı davrandığımız farkında bile değiliz ama günümüzde ahlaklı olmak çok önemlidir. İnsan olmanın temel tutumudur.