Aleviler, diğerleri ve Profesör

Erdinç Gündüz

Avrupa’nın göbeğindeki ‘İslam Üniversitesi’nin  Rektörü’nün, Aleviler için söylediklerini daha ilk duyduğum anda tüylerim diken diken olmuştu. “İçimden geçenleri, düşündüklerimi yazmam lazım” deyip oturmuştum da bilgisayarın başına. Sonra, nedense yarıda kaldı yazdı. Nedenini biliyorum.  Çok sert, hiç de yenilecek, yutulacak gibi olmayan bir yazı olmuştu tamamlandığında. “Bu kadarı da fazla” diyerek yazıyı, daha sonra biraz daha yumuşatmak amacıyla bir kenarda tutmuştum.
Geçtiğimiz Pazar günü, Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin eylemi gerçekleşince, sinirim yeniden kabardı. Onları içtenlikle anlamaya çalıştım. Ve  “Frene daha sıkça basarak içinden geçenleri yaz” dedim kendi kendime. Ve yazdım.

***

Gençliğimizde, arkadaşlardan biri bir gaf yaptığında “Ma hangi okuldan mezunsun sen ?” der takılırdık.  Bir başka dünyanın Sayın Profesör’üne de sormak geçiyor içimden  “Hangi  dünyanın hangi okulundan mezunsun ?” diye. 
Bu çağda, böyle düşünenler de olabileceğini biliyordum da Profesör’lük noktasında olan, Rektör’lük kademesinde bulunan birilerinin de aynı kafada olabileceğini doğrusu hiç düşünmemiştim.
Bakın ne demiş Sayın Profesör: (Daha sonra “Ben öyle demediydim böyle dediydim” diyerek inkar etti.)
“Alevilerin yaptığı (kestiği) hiçbir şey yenmez.”.....
“Alevilerden kız alınır ama verilmez. Çünkü Alevilerde namus yoktur”.... v.s.
Sayın Profesör’ün, -bıraktım dünyayı-  kendi Anayurdu’nda yaşayan Aleviler hakkında neler düşündüğünü anlamış olduk böylece. Ve çok merak ettim. Sayın Profesör, örneğin, Katolikler, Ortodokslar, Protestanlar, Museviler, Şiiler  için ne düşünüyor acaba ? Onlar için de ‘tavsiyeleri’ var mı ? Peki ya asırlardır aynı toprakları paylaştığı Ermeniler, Yahudiler, Rumlar, Çerkezler ve daha niceler için ne düşünüyor acaba ? Osmanlı kim ? Türk kim ? Bir de bu konuda aydınlatsa ya bizleri...

***

Ve anladım... Ve ürperdim... Ve biraz da korktum....
Böyle düşünen Profesörü varsa,  aynı kafada olan Devlet adamları da yok mu Türkiye’de ? Vardır elbet.
Ve anladım....
Neden bazılarının biz Kıbrıslı Türkler’e, ‘Piç’, ‘Dinsiz’,  dediklerini anladım...
Neden, bazılarının, Kıbrıs’ta Hristiyan Rumlar’la barış istiyoruz diye bize ‘Vatan Haini’, ‘Satılmış’ dediklerini anladım...
Neden Kafir Rumlar’la barış istiyoruz diye bize ‘Milliyetçilikten yoksun’ dediklerini anladım....
Neden bizi  ‘doğru yol’a (!!!)  çekmek için Kıbrıs’ta, Külliyeler, İlahiyat Kolejleri, Camiler açmak istediklerini anladım...
Neden, içlerindeki, Müslümanlık adı altında, ‘kin’ve ‘nefret’ duyguları ile beslenenlerle bir türlü anlaşamadığımızı ve hiç anlaşamayacağımızı anladım....