AKLIN EVRENSELE ULAŞMASI

Karl Marks, insanın doğa ile ilişkisinin her şeyi belirlediğini düşünüyordu... Marks'a göre; İnsanın üretim ilişkilerinde belirleyici olan çalışma aleti ne ise, toplumsal ilişkilerini de o şekillendirir... Kısacası; İnsanın üretimde kullandığı çalışm

 

 

                                       

Karl Marks, insanın doğa ile ilişkisinin her şeyi belirlediğini düşünüyordu...

Marks'a göre;

İnsanın  üretim ilişkilerinde belirleyici olan çalışma aleti ne ise, toplumsal ilişkilerini de o şekillendirir...

Kısacası;

İnsanın üretimde kullandığı çalışma aleti değişince, toplumsal ilişkileri, hukuku, siyaseti ve örgütlenme anlayışları da değişmeliydi Marks'a göre...

Değişimin sırrı işte buydu..!

 

BİLGİMİZ KADAR DEĞİŞEBİLİRİZ..!

 

Günümüzde değişim aleti bilgi olmuştur.

Bu yüzden, bilgiyle ilişkiye giren, sosyolojik , hukuki , siyasi ve örgütsel yapılar da üretilen bilgiler doğrultusunda, eski anlayışları değiştiriyor...

Oysa ki bizler, halâ dünün terimleriyle konuşup , yazmaktayız...

Dünün varsayımlarına dayanarak formüller üretmekteyiz...

CTP de her birey ve her örgüt gibi kendi bilincinin sınırlarıyla çevrilidir.

Ve ancak kendi bilinç durumunu sorgulama yetisine sahip olduğunda, ya da bu yetiye ulaştığında, kendi iç dinamiğinde belirli bir yol alabilir ve toplumun ihtiyacı olan strateji, plân ve programları üretebilir.

Çünkü her durumda özne olanın bizatihi kendisi, kendi bilgisi ile özdeşleşme durumu yaşar.

Yani özne olan, kendi bilgisi kadar düşünebilir.

Bilgisi kadar değişebilir!

Demek ki;

Bir partinin eylem ve seçimlerinde özgür olabilmesi için zorunlu koşul, bu özgürlüğün bilgisine sahip olmasıdır...

Bunu ben değil, Karl Mark söylüyor işte !..

 

CTP'nin YAPMASI GEREKEN...

 

İşte bu yüzden, sol anlayışta bir parti olan CTP'nin toplumu değiştirebilecek üretim ilişkileriyle uğraşması ve üretim araçlarının modernize edilmesini sağlaması gerekir...

Sol bir siyasal parti olmanın gereği olarak tam da Marks'ın ortaya koyduğu bir biçimde ve özde değişim felsefesine mutlak olarak sahip olmaktır önemli olan. Sol bir parti toplumsal ilişkilerin bütününü üretim ve mülkiyet ilişkileri ile açıklar. Bizlerin de buna önayak olmamız lâzımdır.

Demek ki, CTP'yi temsil eden anlayışın da güç elde etmek değil, gücün insan yaşamında oynaması gereken rolü üstlenmek olmalıdır.

Tüketim toplumuna bakarak ilerici, devrimci ve solcu olunabilir mi?

Halkın nasıl ürettiğine değil de nasıl tükettiğine bakarak bir siyasal partinin sol bir parti olması mümkün olabilir mi?

Burada üretim ilişkileri önem kazanır. Demek ki insanların üretimde kullandıkları araçların ne olduğu, hangi aleti kullandıkları, düzen açısından toplumun nerede olduğunu ( feodal toplum, sanayi toplumu, bilgi toplumu...) gösterir.

Öyleyse bizim artık üretim araçlarını değiştirmemiz gerekir. İşte biz de üretim araçlarımızı "bilgi" olarak değiştirirsek günümüz koşullarında ilerici sol bir parti hüviyetini devam ettirmiş olabiliriz.

 

KÜRESELLEŞME YA DA LİBERALİZM DEĞİL!

 

Demek ki küreselleşme ya da liberalizm değil, bizim toplumsal üretim ilişkilerinde kullanacağımız araç yani bilgi bizleri modernize edebilecektir.

Matematik evrensel olduğuna göre, ekonomide de sonuca bu işin  matematiğini doğru kurarak ulaşabiliriz.

Yani, aklın evrensele ulaşmasının önünü açmalıyız.

Halkın bu kötü duruma gelmesi BDBS ( borca dayalı bankacılık sistemi) ve KRS ( kısmi reserv sistem) ile yaratılmış ve halk gerçekte olmayan bir paranın faizini ödeyerek tüketilme noktasına getirilmiştir. Böylelikle sermaye değişimi sağlanmaktadır. Şimdilerde ise sıra toplumun yani devletin mallarına gelmiştir ve devlet borçlarını ödeyebilmek için toplumsal bvarlıklarımızı satmaya başlamıştır.

 

 

MANTIĞIN ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Bence mantık hiçbir inanca taraftar olmamalıdır.

Küreselleşme, liberalizm ve benzeri bir inancı kollayan kurallar sistemi mantık değil, sadece bir dogma sistemidir.

Mantıkla, kerameti kendinden menkul liberalizm gibi ilkelere başvurursak vay halimize...!

O yüzden, toplumun bilgiyle olan ilişkilerinden dolayı sosyolojik, hukuksal ve siyasi  yapılar ile dünün varsayımları ve terimleri ile konuşmalar değişebilir ve dünya ile bütünleşmemiz ancak böyle kurulabilir.

Bizim uyum göstermemiz gereken evrenselliktir.

Bunun için de üretim aletimizi değiştirmemiz gerekir.

Marks'ın da söylediği gibi yani...

 

EVRENSELE ULAŞMAK

 

İlkeler açısından önemli olan onları bir kaynağa bağlamak, bir temele indirgemek değil; evrensel olana ulaşmaktır ( mesela dünyamız küreselleşiyor ve dünya liberal ilkelerle özelleştirmeler yapıyor, bunu yapmayan mı kaldı diyerek özelleştirmeyi savunmak çözüm değildir...! Çünkü burada yapılan ilkeleri bir temele indirgeyerek evrensel olana ve herkesin matematik gibi kabul edebileceği bir evrensele ulaşmak mümkün değildir ve zaten unutulmamalı ki toplumlar da özdeş değildir).

Bu yüzden ben diyorum ki uslamlamanın (akıl yürütmenin) "buyruğu"şu olsun:

Sadece aynı zamanda herkes için evrensel bir yasa olmasını isteyebileceğin bir maksime göre akıl yürüt....

 

 

AKLIN OTONOMİSİ

 

Dolayısı ile aklın ya da fikrin otonomi ( özgürlük) kazanması için, onun inançlara değil, inançların akla tabi olması gerekir...

Ekonomimizin de matematiğini ortaya koymadan çözüm önerileri ileri sürmek mümkün değildir.

Burada otonomi ilkesi şöyle formüle edilebilir:

Öyle düşün ki, düşünmenin kuralı aklın tarafından her tür inanç ve ekonomik formül için geçerli evrensel bir yasa durumuna getirilebilsin...

İşte ancak bu evrensel tarafsızlık ilkesi altındadır ki aklın kullanımı dış bir referansın dayattığı yasalara bağlanmayıp, aklın kendi içkin yasaları olarak benimseyebileceği yasalar uyarınca yürütülebilsin...

Başka da çaresi yoktur bunun...

 

MUTLU YILLAR

 

2013 yılının KIBRISLI TÜRKLERİN ve dünya insanlarının barış, özgürlük, eşitlik, sosyal adalet mücadelelerinin yükseleceği bir yıl olmasını temenni eder, federal bir çözümün de gerçekleşebilmesinin şartlarının yaratılmasını diler, sağlık, huzur, mutluluk , başarı, bilgi, akıl ve sevgiyle yoğrulmamızı yürekten arzularım.... Mutlu Yıllar...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri