Sabah altıda uyanarak fırının yolunu tutuyor. Akşamları salonda kupalar, madalyalar kazanıyor. Lefkoşa Asmaaltı’nda bulunan ve herkesin bildiği bir sima, Bereket Fırını sahibi İlker Dağer’in oğlu Ahmet Dağer ülkemiz basketbolunda elde ettiği başarılar yanında babasının mesleğini 4’üncü kuşağa taşımanın haklı gururunu yaşıyor
Burhan Gürkan
Yaklaşık 47 yıldır Asmaaltı’nda Bereket Fırını’nı özveri ile işleten İlker Dağer’in oğludur Ahmet Dağer. Küçük yaşlarda başladığı basketbol yaşantısında bugüne kadar birçok başarı ve kupa sığdıran Ahmet, son yıllarda babasının mesleğini, fırıncılığı aynı şekilde başarı ile yürütüyor. Kıbrıs’ın kültüründe önemli bir yere sahip bu mesleği 4’üncü kuşağa taşıyan Ahmet Dağer, bunun haklı gururunu yaşıyor.
KANERLERLE BAŞLAYAN BASKETBOL HAYATI
Henüz 29 yaşında olan Ahmet Dağer ülkemiz basketbolunda birçok başarı kazanmış bir isim. Basketbola ilkokulda Vedat Kaner kurulduğu zaman bir grup arkadaşı ile başladıktan sonra ortaokul, lise ve üniversite yaşamının ilk yılına kadar bu takımın formasını giydi. Genç takım ve A takımda birçok başarılar kazandıktan sonra 2001 yılında yine aynı arkadaş grubu ile Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne transfer oldu. Lise eğitimini aldığı Türk Maarif Koleji’nin basketbol takımında 3 yıl boyunca liselerarası basketbol şampiyonluğu yaşayan sporcu, üniversite eğitimini reklamcılık üzerine tamamladıktan sonra işletme üzerine yüksek lisans yapmak için iki buçuk yıl kalacağı İngiltere’nin, Leeds’in yolunu tuttu. Buraya gitmeden önce Koop Spor’a transfer oldu. İngiltere’de restoranlarda çalıştığını belirtirken, aynı zamanda eğitim ve basketbol hayatını okulda devam ettirdiğini söylüyor. Hatta ingiliz oyunculardan oluşan okul takımında tek Kıbrıslı Türk olduğunu dile getiriyor.
KESİN DÖNÜŞ, GÖNYELİ VE YENİCAMİ
Eğitim dönemi tamamlandığında ya da tatillerde ülkeye geldiğinde play-off ve kupa zamanlarında formasını terlettiği
AİLEDEKİ 4’ÜNCÜ KUŞAK FIRINCI
Röportajımızda tabii ki söz dönüp dolaşıp baba mesleği olan fırıncılığa geliyor. Dağer “Benim için tabii ayrı bir durum var. Fırın işletmeciliği yaptığımız için sabah altıda uyanıyoruz. Ben haftanın 7 günü çalışıyorum. Bayramlarda 1 gün dışında tatil olan günümüz yok. Fırıncılık olduğu için vatandaş ekmeğini, pidesini istiyor. 3-4 gün kapatsak müşterimiz başka yere gidiyor. Tabii bu sadece bizim için geçerli olan bir durum değil, bütün fırınlar için geçerli” diyerek mesleğin zorluklarından bahsediyor.
“KÜLTÜRÜ DEVAM ETTİRMEK İSTEDİK”
Üniversite eğitimini gerek ülkede gerekse yurt dışında almış, basketbolda ülkemizde önemli başarılar elde etmiş birinin neden baba mesleğini devam ettirmek istediğini sorduğumuzda Dağer; “Üç kuşaktır devam eden bir aile geleneğidir fırıncılık. Sonuçta Kıbrıs’ın güzel gelenek ve kültürlerinden bir tanesi. Çoğu gencin böyle bir fırsatı yok. Günün sonunda oturup düşündüğümde ve babam ile konuştuğumda, bu kültürü devam ettirmek istedik. Sonuçta insanlar bu gibi şeyleri özlüyor. Ben ailede 4’üncü kuşak olarak fırıncılığı devam ettiriyorum” diye açıklıyor.
Babası ile zaman zaman kuşak çatışmaları yaşadıklarını belirten Ahmet yine de birbirlerini çok sevdiklerini, bu mesleği severek yaptığı ve bir aile geleneğini devam ettirdiği için mutlu olduğunu söyleyerek sözlerini sonlandırdı.