Ağrılı Cinsel İlişki

Uzm. Nilsu Atıcı

Toplum olarak baş ağrısı, mide yanması, bel tutulması gibi sağlıkla ilgili birçok durumu konuşmaktan çekinmiyoruz. Ama konu ağrılı cinsel ilişki olduğunda sanki bu konuya dair konuşmaktan utanmamız gerekiyormuş gibi birden sesimiz kısılıyor. Aslında ağrı vücudumuzun bize verdiği ‘burada normal olmayan bir durum var’ alarmıdır ve cinsel yaşam da bu kurala dahildir. Ağrılı cinsel ilişkiyle ilgili toplumda var olan yanlış bilgilere göz atalım.

  • ‘İlk cinsel ilişkide ağrı normaldir, zamanla geçer’

İlk cinsel deneyimde hafif bir rahatsızlık hissi olabilir fakat yoğun ve sürekli bir ağrı ‘normal’ değildir. ‘Zamanla geçer’ denilen pek çok durum ‘zamanla kronikleşir’. Hissedilen ağrı vajinismus, enfeksiyon, hormonal değişiklikler, travma sonrası stres, pelvik taban kas spazmı gibi birçok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Ertelemek yerine alanında uzman bir sağlık profesyoneline başvurmak gerekir.

  • ‘Ağrı çekmek kadınlığın bir parçasıdır’

Hayır! Hiç kimse cinsel yaşamında ve yaşamı boyunca ağrı çekmek zorunda değildir. Bu hem biyolojik hem de toplumsal olarak yanlıştır. Çünkü bu düşünce, cinselliği yalnızca katlanılması gereken bir görev gibi gören, ataerkil ve eşitsiz bir bakış açısının yansımasıdır. Cinsel yaşam, keyif ve onay odaklıdır, ağrı normalleştirilemez.

  • ‘Erkekler ağrı hissetmez’

Ağrılı cinsel ilişki (disparoni) sadece vajinaya sahip olan bireylerde görülmez. Penis sahibi bireylerde de enfeksiyon, sünnet sonrası skar dokusu, prostat sorunları, travma veya psikolojik etkenler ağrıya neden olabilir. Bu yüzden ağrılı cinsel ilişkiden konuştuğumuz (konuşabildiğimiz) zamanlarda ‘kadın sorunu’ gibi dar söylemler yerine ‘her cinsiyetten bireylerde görülebilir’ demek daha doğru, sağlıklı ve kapsayıcıdır.

  • ‘İyi bir partner olunursa ağrı hissedilmez’

Ağrı partnerlerin performanslarıyla ilgili bir ‘puan skalası’ değildir. Bu söylem hem suçlayıcı hem de yanıltıcıdır. Partner uyumu/desteği önemlidir ancak ağrı tıbbi bir durumdur ve profesyonel değerlendirme gerektirir.

  • ‘Kayganlaştırıcı kullanmak cinsel ilişkide bir eksiklik olduğunu gösterir’

Kayganlaştırıcı kullanmak bir eksiklik değil, cinsel yaşamın kalitesini arttıran bir destektir. Spor yaparken su içmek gibi düşünülebilir. Bu küçük dokunuş sürtünmeyi azaltarak konforu arttırır ve beden ile zihni rahatlatır. Böylece dikkat ağrıya değil hissiyata odaklanır ve keyif ön planda kalır.

Peki ağrılı cinsel ilişki neden olur?

Ağrılı cinsel ilişki, pek çok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Fiziksel açıdan bakıldığında vajinal kuruluk – ki bu durum menopoz, doğum sonrası dönem, emzirme ya da hormonal değişikliklerden kaynaklanabilir – en sık görülen nedenlerden biridir. Mantar, bakteriyel vajinozis veya cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, pelvik inflamatuvar hastalık, endometriozis ya da penis, üretra ile ilgili sorunlar da nedenler arasında yer alır. Psikolojik etkenler arasında ise anksiyete, geçmişte yaşanan cinsel travmalar ve partnerler arasındaki iletişim eksikliği önemli rol oynar. Mekanik nedenlerde ise uygun olmayan pozisyonlar, ıslanma olmadan yaşanan cinsel ilişkiler ağrıya sebebiyet verebilir.

Ağrılı cinsel ilişki yaşandığında ne yapılmalı?

Ağrılı cinsel ilişki yaşayan bireyler için ilk ve en önemli adım, bu durumu ertelemeden bir sağlık profesyoneline danışmaktır. Tedavi süreci hormonal destekler, enfeksiyonların tedavisi, pelvik taban kaslarını gevşetmeye yönelik egzersizler, cinsel danışmanlık/terapi gibi yöntemler içerebilir. Ayrıca kayganlaştırıcı kullanmak, stres azaltıcı teknikleri denemek ve partnerlerle açık iletişim kurmak süreci destekleyici adımlar arasında yer alır. Böylece konforlu, güvenli ve keyifli bir cinsel yaşamın kapıları aralanabilir.

Ağrılı cinsel ilişki kader değil, çözülebilir bir sağlık durumudur. Utanmak, ertelemek ya da normalleştirmek yerine çözüm aramak en doğru adımlardan bir tanesidir. Ve unutamayalım ki ağrı, cinsellik denkleminin bir parçası değildir. 

Uzm. Nilsu Atıcı

Aile Danışmanı/Cinsel Danışman

nilsuatici5@gmail.com