Ağızda sessiz tehlike 3
Ağzınızda üç haftadır geçmeyen küçük bir yara varsa, bu yazı sizin için yazıldı.
Çoğu kişi, ağız içindeki küçük yaraları ya da renk değişimlerini önemsemez. “Afttır geçer” deyip unutulur. Oysa bazen bu sessiz belirtiler, ciddi bir hastalığın —hatta bir kanserin— ilk habercisi olabilir. Ağız kanserleri, erken evrede tespit edildiğinde büyük oranda tedavi edilebilirken; geciktiğinde hem yaşam kalitesini hem yaşam süresini ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Bugün, görünmeyen yerlerde ilerleyen ama fark edilirse durdurulabilecek bir konuyu konuşuyoruz: Ağız kanseri.
Ağız Kanseri Nedir?
Ağız kanseri, dudaklar, yanak içleri, diş etleri, dil, ağız tabanı ve yutak bölgesinde gelişebilen, genellikle skuamöz hücrelerden kaynaklanan kötü huylu tümörlerdir. Erkeklerde daha sık görülse de son yıllarda kadınlarda da artış göstermektedir. Ne yazık ki çoğu zaman erken evrede belirti vermez ya da hafif belirtiler görmezden gelinir.
Dikkat Edilmesi Gereken Belirtiler
İyileşmeyen yaralar (özellikle 2 haftadan uzun sürenler)
Dilde veya ağız içinde uyuşma
Kırmızı veya beyaz plaklar (eritroplaki, lökoplaki)
Dilde ya da damakta kitle, sertlik, kabarıklık
Çiğneme, yutma güçlüğü
Lenf bezlerinde açıklanamayan şişlik
Ses kısıklığı, boğazda batma hissi
Bu belirtiler sizi korkutmak için değil, farkındalık yaratmak için burada. Erken tanı hayat kurtarır.
Kimler Risk Altında?
Tütün ürünleri kullananlar (sigara, nargile, puro, hatta tütün çiğnemek)
Alkol tüketimi yüksek olanlar
HPV (özellikle tip 16) taşıyıcıları
Kötü ağız hijyenine sahip bireyler
Takma diş ya da keskin kenarlı restorasyonların yarattığı kronik tahrişe maruz kalanlar
Aşırı güneşe maruz kalanlar (özellikle alt dudak kanseri için)
Risk faktörleri çoğunlukla günlük hayat alışkanlıklarımızdan kaynaklanıyor. Bu da bize şunu gösteriyor: Korunmak mümkün.
Diş Hekimi Neden Önemli?
Diş hekimi, sadece çürük temizleyen ya da dolgu yapan kişi değildir.
Ağız içi muayene sırasında kanserin ilk izleri olan renk değişimleri, kabarıklıklar, yaralar ya da kitleler fark edilebilir.
Erken tanının ön koşulu budur: Fark etmek.
Rutin diş kontrolleri, sadece diş sağlığı için değil, hayati risk taşıyan durumların erken fark edilmesi için de gereklidir.
Tanı ve Tedavi Süreci
Biyopsi: Şüpheli lezyonlardan alınan doku parçası patolojiye gönderilir.
Tanı sonrası evreleme: Tümörün boyutu, yayılımı ve lenf tutulumu değerlendirilir.
Tedavi: Cerrahi, radyoterapi ve/veya kemoterapi ile yapılır.
Erken evrede başarı oranı %80’e kadar çıkabilir.
Erken teşhis ile sınırlı bölgede kalan bir tümör, çoğu zaman tam şifa ile sonuçlanabilir. Geç kalındığında ise konuşma, yeme, yutma gibi temel fonksiyonlarda ciddi kayıplar yaşanabilir.
Ağız Kanserinden Korunmak İçin Ne Yapabiliriz?
Sigara ve alkolü bırakmak
HPV aşısı hakkında bilgi almak ve uygunsa yaptırmak
Ağız hijyenine özen göstermek
Protez ve dolgularınızı düzenli kontrol ettirmek
Yılda en az 1 kez diş hekimi kontrolüne gitmek
Ağız içindeki her geçmeyen yaranın önemsenmesi
Ağız kanseri, fark edilirse tedavi edilebilir.
Ama görmezden gelinirse sessizce hayatınızı değiştirebilir.
Ağız içindeki küçük bir yara bazen çok büyük bir sorunun sesi olabilir.
Ağzınızı sadece konuşmak ya da gülmek için değil, kendinizi dinlemek için de açın.
Çünkü bazen bir gülüş, bir hayat kurtarır.
Yazı Dizisi Sonu
Bu yazı ile birlikte 3 haftalık “Ağızda Sessiz Tehlikeler” serimizin sonuna geldik.
Kistlerden gömülü dişlere, ağız kanserine kadar pek çok konuda sizleri bilgilendirmeye çalıştım.
Unutmayın:Sağlıklı bir ağız, sadece estetik değil, yaşamın ta kendisidir. Rutin kontrolleri ihmal etmeyin. Ağzınızda ne varsa, önemseyin. Çünkü biz diş hekimleri sadece dişinize değil, sizi hayatta tutan detaylara da bakarız.