23 Nisan

Erdinç Gündüz

 

Bugün 23 Nisan.  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümü. Atatürk tarafından  çocuklara armağan edilmiş bir milli gün. Yıllardır Kıbrıs’ta da kutlanıyor. 

Kıbrıs’ta 23 Nisan ilk kez hangi yıl kutlandı bilmiyorum. Araştırmadım da.  Hafızamı zorladım ama ‘ilk kutlama’ için değil. Benim de katıldığım ilk 23 Nisan kutlaması için.

Nedendir bilmem, sadece bir tanesini hatırlayabildim.  Ya 1959 ya da 1960 tarihli 23 Nisan kutlamalarını.
Köşklüçiftlik  (Sonradan ‘Şht.Tuncer İlkokulu’) ilkokulunda öğrenciydim.  23 Nisan’a girildiği haftanın başında –daha önce de birkaç kez olduğu gibi- CBS’de (Kıbrıs Radyo Yayın Servisi) bir çocuk programına çağrılmış, Güzide hanım ve Hüseyin Kanatlı beyin ortaklaşa hazırladıkları özel bir 23 Nisan programı için milli şiirler okumuştum. 

4-5 gün sonra ise,  Lefkoşa’nın taksim sahasında, tüm Lefkoşa ilkokullarının katıldığı bir kutlama töreninde önemli bir görevim vardı.  Simsiyah giyinmiş, yüzüme kapkara sakal makyajı yapılmış bir halde sahanımn ortasına çıkmış,  ve, Namık Kemal rolünde bir şiir okumuştum.

“Beeeennnn Namık Kemal’immmm
   Hürriyet kahramanı.
   Beni tanırsınız Kıbrıs Türkleriiii....”

diye başlayıp uzun uzun giden bir şiirdi.  İnanılmaz heyecanlıydım, Ayaklarım titriyordu. Şiir bittiğinde çok alkış almıştım,  yahut öyle hatırlıyorum.

Çocukluğumdan hatırladığım, benim de yer aldığım tek 23 Nisan töreni bu işte. 54 yıl önce...

Hiç bilmiyordum sonradan neler yaşayacağımı. Kaderin –yahut adı her neyse- beni nerelerden nerelere sürükleyeceğini. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni;  1963 olaylarını;  ‘Türklük’ uğruna, çocuk yaşta elimde silah, kapkaranlık ve rutubetli  mevzilerde ‘düşman’ bekleyeceğimi;  açık hava hapishanelerini; 1974 Temmuz’unu ve sonrasını yaşayacağımdan da habersizdim.  Bildiğim tek  şey  her fedakarlığı vatanım ve Kıbrıs’taki varlığımın sürmesi için yapmak zorunda olduğumdu. Bana verilen aşı buydu.

54 yıl önce Taksim sahasında Namık Kemal’i canlandırırken, hiç aklıma bile gelmemişti önümdeki yıllarda, yüzlerce, binlerce şehidin toprağa verilişine tanıklık edeceğim... Hiç düşünmemiştim bile, vatanımda yıllarca,  yas tutan, ağlayan, sızlayan ananalar, babalar, kardeşler göreceğim.  Hiç düşünememiştim tüm yaşananlardan sonra bir gün birilerinin çıkıp bana ‘hain’, ‘satılmış’, ‘nankör’ diyeceğini.

54 adet 23 Nisan töreni daha geçti o günlerden bu güne.  Şimdiki çocukların  23 Nisan törenlerinde neler düşündüklerini hiç bilmiyorum. Öğrenmek de istemiyorum. Galiba biraz da öğrenmekten çekiniyorum.  Bildiğim ve emin olduğum şeyler var ama.  Şimdiki çocukların bizim çektiklerimizi çekmesini, tanık olduklarımıza tanık olmasını hiç mi hiç istemiyorum.