2016’ya Dair…

Kutlay Erk

Yeni bir yıl başladı; Kıbrıs adasında yaşayan herkese ve tüm dünya halklarına huzur ve barış içinde, ekonomik sürdürülebilirlik ve refah içinde, mutlulukla geçen bir yıl olsun.


Bu köşeden her yılbaşında olduğu gibi bu yıl da yeni yıl ile ilgili öngörüler ve beklentiler paylaşılacak. Bu arada, geçen yıl yapılan öngörülerin önemli bir kısmının doğru çıktığını ve gerçekleştiğini belirtmek gerek.
2016’da dünya ekonomisi, düşen petrol fiyatları, savaşlar ve göçler nedeniyle istikrarsız gelişecek ama eğim aşağıya doğru olacağa benziyor. İki yılda 120 ABD Doları’ndan bugünkü düzeye gerileyen petrol fiyatlarının 20 ABD Doları mertebelerine kadar düşebileceği bekleniyor; bu da OPEC üyesi ülkelerin ekonomisi için yıkım etkisi yaratabilir. Zaten Venezuella battı, Suudi Arabistan iflas eşiğinde, Rusya yüksek enflasyonla hala daha boğuşmakta; İran, Irak, Nijerya maliyetlerinin altında satış yapma tehlikesi ile karşı karşıya... Çin ekonomisinin de içine girdiği düşüş sarmalı dünya ekonomisini olumsuz etkileyebilir. AB ekonomisinin Almanlar hegemonyasında girdiği toparlanma süreci, diğer üye ülkelerin ekonomik tepkimeleri ile sarsılmaya muktedir. ABD ekonomisi, Dolar’ın dünyadaki güçlü itibarı nedeniyle krizlerini daha iyi yönetebilecektir.


Kuzey Kıbrıs ekonomisi için önemli ve tek partner olan Türkiye ekonomisi, iç ve dış barış yoksunluğundan istikrarsızlıklara teslim kalacak… TL değer kaybetmeye devam edecek; bu Türk ekonomisi için fırsatlar ve tehlikeler içerir ama yurttaşlarının yaşam kalitesi için olumsuzluk yaratıcı olacaktır. 2016 yılı Türk ekonomisi için kötü bir dönem olacağa benziyor.


Kıbrıs… Güney’in ekonomik alınmış olan önlemlerin etkisiyle iyileşmesini yavaş da olsa sürdürecek; 2016 yılı ekonomik sorunların azalarak sürdüğü bir dönem olacak. Kuzey’in ise, aynı hamam - aynı tas… Kuzey’de ekonominin iyileşmesi olasılığı pek görünmüyor; mevcut hali o kadar kötü ki daha kötüye gitmesine olanak da yok… Hükümetin programı uygulansa bile, reformlar yapılsa bile ekonomideki etkileri kısa vadede görülemeyecek. Mevcut hükümetin geleceği ile ilgili spekülasyonlar da, reformlarda yol alınsa bile, ekonominin toparlanmasına olanak vermeyecek. Özellikle su yönetimi konusunda Türkiye baskının devam etmesi, CTP’nin direnmesi ve UBP’nin su koyvermesi halinde, hükümetin dağılması ve akabinde de erken seçim kaçınılmaz olacaktır. Bu da, mevcut ekonomik sorunların artarak sürmesi ve seçim ekonomisi nedeniyle yeni sorunların da doğması anlamına gelecektir.
Kıbrıs sorunu Kuzey Kıbrıs insanının tüm sorunlarının anasıdır ama çözülmesi halinde ‘KKTC ekonomik sorunları’ da anında çözülmüş olmayacaktır. Tek fark, sorunların çözüm sürecine gireceğinin kesin olmasıdır. Peki, Kıbrıs sorunu 2016’da çözülür mü? Özellikle Güney Kıbrıs liderliği karar vermişse çözülür. Çözümün Türkiye’nin elinde olduğunu söyleyenlerin haklı olduğunu söylemek olası değil. Evet, Türkiye katkısı çok önemlidir ve kolaylaştırıcı olacaktır ama Kıbrıs’ın halklarının ve dolayısıyla liderlerinin çözüm iradesi asıl belirleyici olandır. Örneğin, Eroğlu’nun döneminde hiç ilerlemeyen süreç, Akıncı’nın seçilmesiyle çok sürat kazandı; Türkiye aynı Türkiye, Güney de aynı Güney’di… Dolayısıyla, Akıncı ile başlayan görüşme süreci umut vericidir, Kuzey Kıbrıs yurttaşlarının çözüm yönündeki güçlü arzusu devam etmektedir. Çözüm Kıbrıslı Rumların iradesi ve görüşmecilerinin de bu iradeyi güçlü bir şekilde masada göstermesi ile olasıdır.
Uluslararası konjenktür Kıbrıs sorununun çözümü yönündedir. BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi temsilcisinin Dış İşleri Bakanları’nın Kıbrıs adasına ziyareti bunun en güçlü göstergesidir. Dolayısıyla, Kıbrıs sorununun tarafları uluslararası toplumun diplomatik telkin ve baskıları altında tutulacaktır. Kuzey Kıbrıs tarafının bundan bir sıkıntısı olamaz… Güney Kıbrıs’ın kaçak güreşmemesi halinde çözüm 2016’nın Mayıs’ına kadar olabilir; kaçak güreşirlerse de çözümü ancak 2016’nın sonbaharına erteleyebileceklerdir. Ama eğer Güney Kıbrıs çözüm için gerekli iradeyi koyamıyorsa, 2016 yılının sonbaharında Kıbrıs sorununa yeni çözüm modaliteleri ve hatta modelleri konuşulmaya başlanacaktır.
2016 yılı, dünya ekonomisi ve barışı için umutlu görülmese bile Kıbrıs adası için özlenen güzellikte bir yıl olabilir.