15 yaşında sevgilim

Sami Özuslu

 

Zaman ne kadar da hızlı akıyor.
Bizim ‘çocuk’ ne zaman büyüdü, hangi ara ‘genç kız’ oldu diye şaşırıp duruyoruz evde…
Dile kolay, 15 yıl geçmiş üstünden!..
Bugün gibi hatırlıyorum, 1999 14 Nisan sabahını…
İlk çığlıklar, ilk mama, ilk kaka…
Hepsinin ayrı bir heyecanı var!
Sonra ilk ‘agu’ deyişi…
İlk diş, ilk emzik…
İlk ‘anne’ ya da ‘baba’ benzeri ses çıkarışı…
Ve ilk adımlar, önce barbadutsada, sonra yalnız başına, paytak paytak…
İlk bakıcısı, ilk kreşi derken, ‘okul’ dönemi…
**
Çocuk büyürken öğreniyor insan…
“Bir varmış, bir yokmuş” diye başlayan masal dönemi çocuklar için bile bir yere kadarmış!
Biz büyükler anlatılan ‘masal’lara hala inanıyoruz oysa!..
Ne kadar ‘modern’ olsak da, ‘yeni’nin temsilcisi çocuklara göre ‘tutucu’ kalıyoruz biz!..
“Of baba” diye sitem ederken çocuklar, bizim de memnun olmadığımız düzene bir isyan kokusu var gibi bu ‘of’lamanın içinde…
Ergenlik, ilk gençlik döneminde çok daha net anlıyor insan, ‘eskimekte’ olduğunu…
‘Kuşak çatışması’ tam da bu zaten…
Tuhaf olan çocuklarınki değil, değişime inat eden büyüklerin tavırları…
Bunu itiraf etmek çok zor zanaat!..
**
Bebekken ne kadar da kolaydı onu sevmek, birlikte zaman geçirmek, gezmek…
Büyüdükçe çetrefilleşiyor mesele…
Bir ‘karakter’ oluşuyor çünkü, günden günde olgunlaşan…
Küçükken kabullendiği ‘anne’ ve ‘baba’ otoritesine büyüdükçe baş kaldırıyor çünkü bizim ‘ufaklık’!..
Bak sen yediği naneye!..
Büyümüş de fikir sahibi de olmuş bizimkisi…
Söyleyecek sözü var, her kararda, her konuda…
“Ben de varım artık oyunda” diyor, yaşına başına bakmadan…
Sorgusuz sualsiz otoriteye “Ok” demiyor hiç…
‘Katılımcı demokrasi’den yana bir duruş sergiliyor.
Solcu mu olacak ne?
**
“Tabii solcu” olacakmış.
Lafa bak!
Biliyor sağın, solun ne anlama geldiğini, kaba taslak da olsa…
Her ‘barış mitingi’nde illa o da olacak.
1 Mayıs’larda mutlaka meydanda…
Eylem varsa “okula gitmesem bugün” modunda…
‘Adalet’ kavramını da öğrendi hem…
Sık sık “Ama adaletsizlik bu” diye isyan bayrağı çekiyor!
Bir bakıyorum, beni bile ‘solladı’ hak-adalet-özgürlük taleplerinde…
Büyüdü mü ne bizim çocuk?
**
Geçenlerde Facebook’ta fotoğrafımızı gören biri “Bak sen, adam bu yaşta gencecik kızlarla yeyip içip geziyor” demiş bir yakınıma…
Bakmış resme, “Kızı o” demiş, “Sevgilisi değil…”
“Bak, senin yüzünden ne durumlara düşüyorum ben… Bu iş böyle gitmez ha! Ne vardı bu kadar hızlı büyüyecek a kızım” diye çıkıştım Selin’e…
Güldü sadece…
Koluma girdi sonra, Kordonboyu’nda yürümeye başladık Girne’de 15’lik sevgilimle…
“Ne olacak bu memleketin hali?” diye konuşarak…