12 MADDEDE BELEDİYELER REFORMU NASIL YAPILIR

Onur Olguner

Yaklaşık bir aya yakın bir süredir ülkede ciddi hiçbir sorunumuz yokmuş gibi belediyeler reformu ile ilgili büyük bir tartışmanın içerisindeyiz.

“Belediye Reformu” ismi ile başlayan, fakat aslında içerik olarak BELEDİYELER BİRLEŞTİRME VE YARANMA yasası olarak nitelendirebileceğimiz bir yasa önerisi ile karşı karşıyayız.

İşin kötüsü ise çiçeği burnunda bir başbakanın bu ülkenin anayasasına cumhuriyet meclisi kürsüsünde rest çekmesini şaşkınlıkla izliyoruz.

Tabi, bu ülkede bir de anayasa mahkememiz var. Bugün aslında başbakan tarafından “anayasaya uymazsam ne olur, yazmıyor” diye yapılan restin anayasa mahkemesinin işlevselliğine karşı çekilen bir rest olduğunu biliyoruz.

Hukuk devletini savunan bizler ise hiçbir siyasinin yasalar ve adaletin üzerinde olamayacağı bir ülke yönetimine gönülden inanıyoruz.

Durum bu iken, anayasayı delmeyi bile göze alarak yapılması planlanan bu adım aslında amatör ve hazırlıksız bir girişimdir.

Hiçbir paydaşı sürece katmadan, halka veya sendikalara danışmadan alelacele 3, 5 veya 12 aya sığdırılmaya çalışılan bu birleştirme ve yaranma çabasının kaos yaratacağı artık sokaktaki çocuk için bile barizdir.

Zaten kaosun ilk parçaları yavaş yavaş sokağa taşmaya başlamıştır.

Hükümete göre hizmet verme performansı çok daha yüksek olan belediyeler bu adımla kaosa sürüklenecek, çökecek ve vatandaşın ülkemizde zaten sınırlı olarak almakta olduğu kamu hizmetleri sakatlanacaktır.

Bu noktada kamu yönetimi yapmanın bilincinde ve ciddiyetinde bir reform sürecine mutlak süratle ihtiyaç vardır.

Bu süreçte totaliter olmamak ve paydaşlar ile tüm partilerin katılımını sağlayacak esnekliği gösterebilmek ise şarttır.

Meclisteki tüm partilerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve halkın katılarak ciddiyet ve katılımcılık anlayışıyla hayata geçirebilecekleri yerel yönetimler reformu ancak aşağıdaki iş planı ile hayata geçebilir:

1-    Mayıs - Ağustos 2022 —> Kamuoyu yoklamaları yapılarak halkın şu anda almakta olduğu belediyecilik hizmetinin yeterliliğinin ölçülmesi ve taleplerinin bilimsel olarak araştırılması

2-    Ağustos 2022 —> Tüm paydaşlar, iş insanları, şehir plancıları, üreticiler, sendikalar, yurtiçi ve yurt dışından uzmanlar ile Yerel Yönetim Reform Çalıştayı’nın yapılması

3-    Ağustos - Kasım 2022 —> Çalıştay bildirgesi hazırlanması

4-    Kasım 2022 - Kasım 2023 —> Uzmanlar ile KKTC Meclis Komitesinde ilk taslağın oluşması

5-    Kasım 2023 - Şubat 2023 —> Belediye Meclislerine sunumlar ve görüşlerin alınması

6-    Şubat 2023 - Nisan 2023 —> Görüşler ekseninde Taslak 2’nin hazırlanması

7-    Nisan 2023 - Nisan 2024 —> Bölge halk toplantıları ile halkı bilgilendirme

8-    Nisan 2024 - Ağustos 2024 —> Bölge halk toplantılarına göre Taslak 3’ün düzenlenmesi

9-    Ağustos 2024 - Kasım 2024 —> Yasanın Cumhuriyet Meclisi’nden geçirilmesi

10-    Kasım 2024 - Haziran 2025 —> Sendikalar ve mevcut belediye idareleri ile birleşecek belediye kadrolarının intibakları, ortaklaşacak Toplu İş Sözleşmeleri’nin hassas noktalarının çalışan haklarına zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi.

11-    Haziran 2025 - Haziran 2026 —> Birleşecek belediyelerde belediye tüzüklerinin hazır hale getirilmesi

12-    Haziran 2025 - Haziran 2026 —> Tüm öneri belediye sınırlarında halk bilgilendirme toplantıları.


Reform ciddi bir iştir. Devlet ciddiyeti gerektirir. 3-5 aya sıkıştırılarak alelacele ve bilimsellikten uzak yapılması reform değil kaos getirecektir.

Reformların bu ülkede hala büyük bir ihtiyaç olduğuna inanan bizler hükümetin bu büyük hatasından geri dönmesini ve paydaş mentalitesini benimseyerek süreci yeniden başlatmasını dilemekteyiz.

Geçtiğimiz gün sayın başbakanın kendisinin de söylediği gibi:

“Hatadan dönmek erdemdir.”