11-12 Eylül

Erdinç Gündüz


“11 Eylül...”  dendi mi akla hemen,  New York’daki  ‘İkiz Kuleler’  saldırısı geliyor.  “12 Eylül....” dendi mi de (Türklerde) meşhur darbe.
     

***

ABD, tarihi boyunca  kendi topraklarında (Sivil Savaş dışında) hiç savaş dehşeti yaşamamıştı.  Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda fiilen yer almıştı ama kendi topraklarının çoook uzaklarında.  Vietnam, Körfez v.s. savaşları da öyle.  11 Eylül 2001’de de, kendi toprakları üzerinde,  böyle bir saldırı ile karşı karşıya kalabileceğini  Amerikan halkı hayal bile etmiyordu.  Saldırı sırasında ve sonrasında yaşanmış  şokun büyüklüğünün nedeni de buydu aslında.  Bu saldırıda, 3000 kadar insan ölmüş, 6000 küsur da yaralanmıştı. Saldırıyı gerçekleştiren Ortadoğulu Müslümanlar olduğundan, uzun yıllar (belki de hala) Ortadoğulu Müslümanlara potansiyel cani gibi bakılmıştı ABD’de.
     

***

Ve...  1980, 12 Eylül’de, Türkiyede,  TSK yönetime el koydu.
Türk  Cumhuriyet tarihindeki bu üç numaralı askeri müdahalesi ile neler  yaşadı ?
Ülkede ne Anayasa kaldı, ne kanunlar. Ne demokrasi kald,  ne de siyasi partiler. Yüzbinlerce kişi takibe alınırken milyonlarca Türk insanı fişlendi.  Milyonlarca kişi  nerdeyse ‘Hain’ ilan edildi.                                     

Mahkemeler  12 Eylül mentalitesi sanıkları ile doldu taştı. Gençler damga üstüne damga yedi, hapishanelere atıldı işlence gördü. İşkenceden ölenler oldu. Bazıları, işkenceye dayanamadı intihar etti. Bazıları, ‘vatanın bölünmez  bütünlüğünü’  bozmak suçlamasıyla  idama mahkum edildi.  Aynı dönemde, hapislerde sürünenler, işinden edilenler,  idam edilenler bir yana, ne olduğu hala bilinmeyen ve öğrenilemeyen ‘kayıplar’ da var. 

Özetle, Türk halkı, kabus gibi bir dönem yaşadı.  ‘Her dönemin insanları’  olan bitenleri gözü kapalı alkışladı ama  büyük bir kesim de acı içinde kıvrandı.  Ve, dönemin diktatörü Kenan  Evren Paşa  yanındaki Paşaları ile birlikte tarihe geçmeyi başardı.  Hele hele, idamlar konusunda kendisine soru sormak cesaretini gösteren bir gazeteciye verdiği cevap hiç unutulmadı ve unutulmayacak da...

“Şimdi ben bunu yakalayacağım, mahkemeye vereceğim, sonra da idam etmeyeceğim ve onu ömür boyu besleyeceğim;  Mehmetçiğe silah çekmiş o haini ben senelerce besleyeceğim... Buna razı mısınız ?”
    

***

11 ve 12 Eylül... Biri ABD tarihinde, diğeri Türkiye tarihinde iki önemli yıldönümü. Kimlerine göre ‘Kara Günler’, kimilerine göre ise ‘dönüm noktaları’... Her ikisinde de, ‘başrolleri’ paylaşanlar, ‘aktörler’ ve ‘figüranlar’ var.  Ve tabii bir de arada b.k  yoluna giden ‘masumlar’...