1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. Zorunlu askerlik
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

Zorunlu askerlik

A+A-

 

Şu sıralar gündemde, çok önemli olduğunu düşündüğüm bir tartışma var: ASKERLİK!
Yenidüzen Haber Müdürü Mert Özdağ’ın Pazartesi günü başlayan ve daha uzunca bir süre devam edecek olan yazı dizisinde, Kıbrıslı Türk gençlerin askerlik konusundaki düşüncelerini, önerilerini öğrenme fırsatı buluyoruz.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne milletvekili Abbas Sınay da dün mecliste yaptığı konuşmada bu konuya değinerek, CTP Gençlik Örgütü’nün katkılarıyla oluşturulan birtakım önerileri gündeme taşıdı. Sınay Meclis Genel Kurulu’na yasa değişiklik önerileri sunacağını da açıkladı.

***

Askerlik hizmetinin zorunlu olduğu ülkeler giderek azalıyor.
28 üyeli Avrupa Birliği’nde şu anda sadece 6 ülkede zorunlu askerlik hizmeti var.
Bu ülkeler Avusturya, Güney Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan.
Yine 28 üyesi bulunan NATO’da ise Türkiye, Yunanistan, Estonya, Danimarka ve Norveç’te, yani 5 ülkede askerlik zorunlu.
Fakat Türkiye dışında, zorunlu askerlik uygulamasının devam ettiği tüm AB ve NATO üyesi ülkelerde, vicdani ret hakkı anayasa ya da yasalar tarafından güvence altında.
Bu ülkeler politik görüşleri, ahlaki değerleri ya da dinsel inançları doğrultusunda askerlik yapmayı reddeden vatandaşlarına, askerlik süresi ile eşit veya daha uzun süreli alternatif sivil hizmet seçeneği sunuyor.
AB üyeliği dolayısıyla yasal olarak vicdani ret hakkını tanıyan ancak uygulamada sorunlar çıkaran tek ülke ise Güney Kıbrıs!

***

Soğuk Savaş döneminin kapanmasının ardından özellikle Avrupa’da, zorunlu askerliğin temel olduğu kitlesel orduların yerini profesyonel ordular almaya başladı.
Profesyonel ordular, gönüllü askerlerden oluşuyor.
Fakat profesyonel ordu uygulamasına geçmeyip de halen zorunlu askerlik uygulaması devam eden ülkelerin birçoğunda, askerlik süresinin kısaldığını görmek mümkün.
Anadolu Ajansı’nın konuyla ilgili olarak yaptığı bir araştırma haberine göre, Soğuk Savaş’ın sonu olarak kabul edebileceğimiz 1990 yılıyla kıyaslandığında, NATO üyesi ülkelerin toplam asker sayısı 2000 yılında % 22, 2009 yılında ise % 39 oranında azalmış.

***

Ülkemiz, Türkiye’nin dışında, zorunlu askerlik uygulamasının var olup da vicdani ret hakkının tanınmadığı tek ülke.
Ve bu pek öyle; ‘mevcut koşullar’ mazeretinin arkasına saklanarak kurtulabileceğimiz bir ayıp değil.
Hoş tam da o ‘mevcut koşullar’ nedeniyle, yani güya Kıbrıs sorunu hâlâ çözülemediğinden ülkemiz topraklarında misafir etmeye devam ettiğimiz 40 bin Türkiye askeri varken, bizim katı kurallarla ‘askercilik’ oyunu oynamamıza ne gerek var ki?
İşin ironik yanı bir tarafa, askerlik konusu bu ülkede artık bir tabu olmaktan çıkıp, çağdaş düzeyde yeniden ele alınmalı.
Zorunlu askerliği kaldıramıyor muyuz?
O halde kötünün iyisini olsun başaramaz mıyız?
Süreler kısaltılamaz mı?
Profesyonel askerliğin koşulları iyileştirilerek, gönüllülük özendirilemez mi?
Askerlik mükellefiyeti yüzünden binlerce gencimizi göç yoluyla kaybettiğimiz yetmedi mi?
Peki ya temel insan hakları?
Vicdani ret hakkını tanımak için daha ne bekliyoruz?
Askerlik yapan vatandaşların o dönem içerisinde ellerinden alınan birtakım Anayasal ve yasal haklarını geri vermek için ne bekliyoruz?

***

Başbakan Yorgancıoğlu’nun dün dikkat çektiği önemli bir nokta vardı.
“Bu Meclis’ten çok yasa geçirdik, sonra parmaklarımızı ısırdık” dedi Başbakan.
Doğrudur, mesela bazı ‘hatırlıların’ yurt dışında okuyan çocuklarına özel bedelli yasaları geçti o meclisten, sonra parmaklarımızı ısırdık.
Parmak ısırmamak için, kişilere göre değil, genel ihtiyaca göre yasa yapmak lazım demek ki.
Ve şu ‘mevcut koşullar’ bahanesinin arkasına saklanmamak!
Nihai hedef zorunlu askerliğin kaldırılması olmalı.
Ama ilk etapta kaldırılamıyorsa da, en azından diğer gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı.
Çünkü bu, temel insan hakları mevzuatının bir koşulu.
Hükümet, Abbas Sınay’ın dün kürsüde dile getirdiği ve önümüzdeki günlerde bir yasa değişiklik önerisi olarak genel kurula taşıyacağını söylediği önerileri tez elden gündemine almalı.

Bu yazı toplam 2483 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar