1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. 'Yüz yüze eğitim olursa geliriz'
'Yüz yüze eğitim olursa geliriz'

'Yüz yüze eğitim olursa geliriz'

Yüksek öğrenimde belirsizlik sürerken ülkesine dönen veya adada kalan yabancı uyruklu üniversite öğrencileri ile ‘pandemide eğitim’i konuştuk… Online derse talep yok, öğrenciler yüz yüze eğitim istiyor.

A+A-

Aygün BAHAR ÖKMEN

Ülkemizde pandeminin baş gösterdiği Mart ayından bu yana pek çok sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de zorluklar yaşanıyor, yükseköğretimle ilgili belirsizlik de sürüyor.

Yaşanan bu zorlukları YENİDÜZEN olarak bir de yurt dışından gelen, yabancı uyruklu öğrencilerin gözünden izledik, bu dönemde Kıbrıs’ta kalan ve ülkesine dönen öğrencilerden pandemi sürecini dinledik.

Bazı öğrenciler ülkelerine geri dönerlerken bazıları burada kalmayı özellikle tercih ettiklerini, buranın kendi ülkelerinden daha güvenli olduğunu ifade etti. Öğrencilerin en sık dile getirdiği problem online derslerdeki belirsizlikler ve eksiklikler oldu.

 

ÖĞRENCİLER NE DEDİ? 

o2-049.jpg

Mustafa Ahmed Gaber: “Online eğitim zorlu bir süreç oldu, ailemin yanına dönmedim, Kıbrıs daha güvenli”

Yüksek lisansına devam eden ve asistanlık yapan 23 yaşındaki mimarlık öğrencisi Mustafa Ahmed Gaber, Kıbrıs’a beş yıl önce Mısır’dan okumak için gelmiş. Pandemi dönemiyle birlikte online derslere girmeye ve online dersler vermeye başlayan Mustafa, bu dönemin zorluklarını “bir mimarlık öğrencisi ve eğitmeni olarak, var olmayan şeyleri bilgisayar faresi ile çizmeye çalışarak öğrencilere ders anlatmak” şeklinde öne çıkarttı. Çizimin son derece elzem olduğunu ifade eden Mustafa, kendi bölümü içerisinde yaşanan zorlukların başka bölümlerde de farklı şekillerde vuku bulduğuna dikkat çekti. Derslerin online olmasının bir diğer negatif yönünü ise ‘ilgi çekicilikten yoksun ve interaksiyona açık’ olmaları şeklinde yorumladı. Herkes internete bağlı hale geldiğinden, internetin yoğun kullanıldığı saatlerde bağlantıyla ilgili sıkıntılar çektiklerinden bahsetti. Böyle bir dönemde hem bir öğrenci hem de asistan olarak elinden gelenin en iyisini yapmaya ve öğrencilere olabildiğince adil davranmaya çalıştığını ifade etti.

Mustafa Ahmet sözlerini “Bir master öğrencisi olarak bu dönem benim için bir açıdan daha iyiydi çünkü sınıflarımız 10-12 kişilik ve online derslerin saatlerini herkese uydurmak lisans öğrencilerinin derslerine oranla çok daha kolaydı” şeklinde sürdürdü. Pandemi döneminde rutininin çok fazla değişmediğini ancak zorlaştığını söyleyen Mustafa, ailesinin yanına dönmemesinin nedenini Kıbrıs’ı daha güvenli bulması olarak açıkladı. Mısır’da alınan önlemlerin yeterli olmadığını, insanların protesto için sokağa çıktıklarını ve bunun pandemi açısından oldukça ironik bir görüntü olduğunu dile getirdi. Ailesinin yanında olamamanın özellikle böyle bir dönemde çok daha zor olduğundan bahsetmeyi de ihmal etmedi. Ancak böyle bir dönemi yurtta geçirmenin yanında ailesi olmayanlar açısından daha kolay geçtiğini, evde tek başına olmadığı için kendini şanslı hissettiğini söyledi. Mustafa Gaber burada olduğu süreç içerisinde pandemi dönemi gelişmelerini yakından takip ettiğini ve kapılar açıldığında pek çok insanın acele ile adadan ayrıldığına da dikkat çekti.

Mazen Alaa: “Kıbrıs’ta kalmak ülkeme dönmekten daha güvenliydi”

İnşaat Mühendisliği bölümünde son yılına girecek olan 21 yaşındaki Mazen Alaa da ülkesine dönmek yerine Kıbrıs’ta kalmayı tercih edenlerden… Dört yıldır adada olan Mazen, ülkesine dönmemesinin sebebini güvenlik olarak açıkladı. Birkaç arkadaşının pandeminin başlangıcında charter uçaklarla ülkelerine döndüğünü söyleyen Mazen, böyle bir dönemde uçağa binmeyi güvenli bulmadığını belirtti. “Başlarda şaka gibi gelmişti. Birkaç hafta medyayı oyalayacak, geçip gidecek sıradan bir grip gibi. Ama Kıbrıs’ta ilk vaka çıktığında öyle olmadığını anladım. O günü hala hatırlıyorum. Derse girdiğimde biri adadaki ilk vaka çıktı demişti. Ona bile inanmadık. Dersten çıktığımızda vaka sayısı 4-5 olmuştu. Biz yurda dönene kadar vaka sayısının 10’a yükseldiğini öğrenmiştik. Birden bire okullar tatil edildi. Kendimizi bu gerçekliğin içinde bulduk. Başlarda eve dönmeyi düşünmemiştim çünkü bu denli ciddi bir artış beklemiyordum. Herkes evde kalır ve vakaları yakalayarak virüsü adadan temizlerler diye düşünmüştüm. Ve sonra karantina süreci başladı.” diye konuşan Mazen burada kaldığına mutlu olduğunu çünkü Kıbrıs’ta kalmanın ülkesine dönmekten çok daha güvenli olduğunu yeniden dile getirmeyi de ihmal etmedi. Çoğu arkadaşının da seyahat etmek yerine adada kaldığını açıkladı.

o1-058.jpg

Meryem Demir: “Dersler online devam edecekse dönmeyeceğim”

Türkiye’den okumak için adaya gelen 20 yaşındaki Meryem Demir, Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü öğrencisi. Meryem, 5 yıllık eğitim süresinin bir yılını tamamladığını ve geri kalan dört senesini tamamlamak için geri döneceğini ifade etti. “Pandemi süreci başladığında son derece panikledim. Tüm arkadaşlarım ülkelerine döndüler. Ben de bu süreci ailemin yanında daha sağlıklı geçirebileceğimi düşündüğüm için dönmeye karar verdim. O zaman Türkiye’de herhangi bir vaka açıklanmamıştı. Döndükten sonra düşündüğüm ilk şey ‘keşke orada kalsaydım, kendimi riske atmasaydım’ oldu. Geldikten sonra 14 gün karantinada kaldım. Sağlık ocağı üzerinden takibim yapıldı. Döndükten sonra pandemi süreci burada da patlak verdi. Dersler online olarak yapılmaya başlandı. Okul bu konuda sonuna kadar arkamızda olsa da internet hatlarından dolayı pek çok sorun yaşadık. Derslere katılım sağlayamayan pek çok arkadaşımız oldu bu yüzden. Herkes apar topar ülkesine döndüğü için ders malzemelerini, kitaplarını unutanlar oldu. Yeterlilik gösteremedik. Yüz yüze eğitim daha alışkın olduğumuz, daha verimli bir şey. Dersler kesin olarak online devam edecekse burada kalıp buradan devam etmeyi düşünüyorum. Yüz yüze eğitim olacaksa döneceğim. O şekilde daha verimli olacağına inanıyorum. Ayrıca Kıbrıs’ı çok seviyorum. Bölümümü çok önemsiyor ve çok seviyorum. Derslerimi hocalarımla işleyebilmek istiyorum. Umarım vaka sayısı artmaz. Haberleri takip ediyorum. Dün bir açıklama gelmişti.  %40 online %60 yüz yüze eğitimi benimsiyoruz şeklinde. Eğer böyle olacaksa da dönmek taraftarıyım. Pek çok arkadaşım da bu şekilde düşünüyor. Bu virüs daha fazla yayılırsa adanın bunu kaldırabileceğini açıkçası düşünmüyorum. Küçük bir yer ve virüs çok hızlı yayılıyor. Bir çok ülkeden bir çok insanın geldiği bir yer Kıbrıs. Ben şurası ya da burası daha güvenlidir demiyorum. Ancak tedbirler tam alınmazsa küçük bir yerde virüsün hızla yayılması olasıdır diye düşünüyorum. Hepimiz gerekli tedbirleri alırsak bunu durdurabileceğimize de inanıyorum.”

Thabiso Mthembo: “Türkçe bilmiyoruz, haberleri bile takip edemedik”

Bir başka üniversite öğrencisi olan Thabiso Mthembo 23 yaşında. Uluslararası İlişkiler okumakta olan Thabiso da adada dördüncü yılını tamamlamış. Adaya Güney Afrika’dan gelen Thabiso covid-19 ilk çıktığında bu denli yayılmasını beklemediğini, bu durumun kendisini oldukça şaşırttığını söyledi. Bu süreçte Kıbrıs’taki haberleri takip etmekte zorlandığını dile getirdi ve haberlerin çoğunun yalnızca Türkçe olarak yayımlanmasının ve bu nedenle haberleri çokça dezenformasyonun bulunabildiği sosyal mecralardan takip etmek zorunda kalmalarının böyle bir dönemde kendisini ve kendisi gibi yurt dışından gelen öğrencileri zor durumda bıraktığını ifade etti. Kendisiyle yaptığımız röportajda ülkesine dönmeyi neden tercih etmediği sorusunu, ailesi ile bu durumu konuştukları ve pandemiden ötürü yapılacak en güvenli şeyin uçağa binmek ya da Mısır’a gitmek yerine Kıbrıs’ta kalmak olduğuna karar verdikleri şeklinde yanıtladı. Bu kararın ardındaki sebeplerden birini ise online derslerin devam etmesi olarak gösterdi.

“Karantina dönemi yeni başlıyordu, vaka sayıları henüz yükselmemişti. Annem burada kalıp derslerime katılmamın daha doğru olacağını düşündü. Eğer ülkeme dönseydim ve ben oradayken covid-19 artışa geçseydi, orada karantinada kalacaktım. Derslerimden ve okulumdan geri kalacaktım. Uçaklar çalışmaya başladı, havaalanları yavaş doluyor ancak Eylül-Ekim gibi okullar açılacak. Bu nedenle şu anda evime dönmeyi düşünmüyorum.”

Shareena Sikander: “Anksiyete ve depresyon arttı”

Psikoloji bölümünde okuyan Shareena Sikander, pandemi döneminde ülkesine dönmeyi tercih etti. 24 yaşındaki Shareena ülkemize Kuveyt’ten geldiğini, aslen Hintli olduğunu söyledi. Kendisi ile yapmış olduğumuz röportajda, yakın zamanda evine döndüğünü ancak bunun nedeninin pandemi değil pasaportunun süresinin dolmak üzere olmasından kaynaklandığını dile getirdi. “Dönmek zorunda kaldım. Eğer pasaport süresi gibi bir sebepten olmasa dönmezdim” dedi. Bir psikoloji öğrencisi olarak pandemi süreci hakkındaki düşüncelerini sorduğumuzda “Bu süreç insanlarda inanılmaz bir gerginlik yarattı. Anksiyete seviyesi çok yükseldi. Stres ve depresyonlara yol açtı. Kuzey Kıbrıs’ta çok büyük bir öğrenci popülasyonu var. Bu da bir pandemi döneminde ailesinden uzak birçok genç olduğu anlamına geliyor. Özellikle böyle zamanlarda insanlar aileleri ile olmak istiyorlar. Ailelerinin güvende olduğunu bilmek istiyorlar. Aileler de aynı şeyleri düşünüyor. Bu da karşılıklı bir anksiyete artışı demek oluyor. Zaten pek çok zorluk yaşayan gençler açısından bu durum oldukça zorlayıcı bir başka unsur olarak ortaya çıktı. Hepimiz kendimizce, kendi yöntemlerimizle bununla başa çıkmaya çalışıyoruz” yorumunda bulundu. Pandemi sürecinin kendisi adına olumlu gelişmeleri de ortaya çıkaran bir dönem olduğunu dile getiren Shareena “Pandemi başladığında ailemle birlikte değildim. Ailemden çok uzakta, başka bir ülkedeydim. Bu dönem ailemi çok özlememe neden oldu. Ancak bu durum kendimi onlara daha yakın hissetmemi, onlarla daha çok konuşmamı sağladı. Aynı zamanda bu dönemde daha yaratıcı olduğumu düşünüyorum. Elbette akademik açıdan da pek çok şeyi etkiledi bu dönem. Tüm dersler bilgisayar üzerinden yapılmaya başladı. Açıkçası bu durum benim için stresliydi çünkü evde oturmaya zamanım vardı ancak dersler konusunda kaygılanıyordum. Son derece dışa dönük bir insandım ancak bu dönemde biraz daha içime döndüm. Yeni aldığım haberlere göre pek çok üniversite yüz yüze derslere başlayacaklarını açıklamış. Bu nedenle Kıbrıs’a dönmeyi düşünüyorum. Son dönemim olduğu için dönmenin daha doğru olacağı kanısındayım” dedi.

Ayşe Hazal Aygün: “Ülkeme dönmek istedim ama dönemedim”

Okumak için Türkiye’den Kıbrıs’a gelen ve mimarlık bölümü yüksek lisans öğrencisi olan 23 yaşındaki Ayşe Hazal Aygün pandemi başladıktan sonra ülkesine döndü. Verdiği röportajda aslında Mayıs ayında dönmeyi düşündüğünü ancak ekstrem koşullar nedeni ile ancak Temmuz ayında ülkesine dönebildiğini dile getiren Ayşe, yüksek lisansının son senesinde olduğunu ve yüz yüze dersler başladığı zaman geri döneceğini ifade etti. Derslere uzaktan katılabilmenin avantajlarına dikkat çeken Ayşe; “Bu süreçte çalışmaya başladım, dersler online olduğu sürece dönmeyi düşünmüyorum” dedi.

Hafsat Nazeer: “Kıbrıs’ta kalsaydım daha güvende olacaktım diye düşünüyorum”

23 yaşındaki Hafsat Nazeer, Nijerya’dan Diş Hekimliği okumak için gelmiş ve pandemi döneminde ülkesine dönmüş. Hafsa normal şartlarda her akademik yılın sonunda evine döndüğünü, ancak bu yıl her şeyin çok farklı olduğunu anlattı. “Geçtiğimiz ay ilk uçakla geri döndüm. Ailemi görmek istedim. Nijerya’da pandemi daha sonra patlak verdi. Ancak çok kısa bir zamanda vaka sayıları trajik biçimde yükseldi. Burada kaybedilen vaka sayısı Kıbrıs’takinden çok daha yüksek. Bu nedenle Kıbrıs’ta kalsaydım daha güvende olacaktım diye düşünüyorum. Pandemi beni en çok eğitim yönünden etkiledi. Yasaklar dolayısı ile normalde yaptığım gibi kliniğe gidemedim. Bu da benim tecrübe kazanmamı engelleyen bir durum oldu. Okula geri döneceğim. Diş Hekimliği okuyanlar için dördüncü sınıf çok elzemdir çünkü bu yılda klinik rotasyon başlar. Bu durumun çok uzun sürmemesini ve her şeyin bir an önce normalleşmesini umuyorum.”

 

Bu haber toplam 4458 defa okunmuştur