Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Kıbrıs'ta bulunan doğalgazın tüm ada halkına ait olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum tarafının bu konudaki tutumunu benimsemediklerini söyledi.

Yorgancıoğlu, İstanbul'da Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin Doğu Akdeniz doğalgazına ilişkin sorularını yanıtladı.

Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ın yanı sıra, İsrail, Lübnan ve Mısır'ın da bulduğu doğalgaz kaynakları olduğunu hatırlatan Yorgancıoğlu, bunların Avrupa'ya güvenli, sürekli ve ucuz şekilde taşınması için Kıbrıs ve Türkiye üzerinden geçmesi gerektiğini belirtti.

Yorgancıoğlu, gazın adada Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasındaki anlaşmazlığın çözülmesine de katkı yapacağı konusundaki umutların devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki sorunların, her iki halka ait olan bu doğalgaz aracılığıyla çözülerek, maksimum derecede yaşam kalitesini artırma adına ve enerjide mevut sürdürülemez durumun sürdürülür yapıya kavuşması adına önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunun yalnızca Kıbrıs Türkleri ve Rumları değil, İsrail ile Türkiye arasındaki, İsrail ile Lübnan ve Mısır arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacağını, Rus gazına bağımlı Avrupa için de alternatif olacağını düşünüyoruz."

Yorgancıoğlu, Kıbrıs'ta yatırıma elverişli, güvenli ortam oluştuktan sonra adanın güneş potansiyeline de uluslararası yatırım yapılabileceğini ifade etti.

GAZ TÜM ADA HALKININ

Gazın paylaşımına ilişkin soru üzerine Yorgancıoğlu, gazı, resmiolarak tanındığı için Güney Kıbrıs’ın araştırdığı ve ortaya çıkardığını ancak gazın, adada yaşayan tüm insanlara ait olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Rum tarafının bu konudaki tutumunu benimsemediklerini ifade eden Yorgancıoğlu, şöyle devam etti:

" Kıbrıs Rum tarafı diyor ki 'Kıbrıs sorunu çözülsün, hakkınızı sonra alın. Biz o güne kadar kullanalım ama siz çözümden sonra kullanın.' Bu kabul edilmesi mümkün olmayan bir şeydir. Bu amacı elde ettikten sonra sorunun çözümünü uzatmak gibi bir seçenek kullanma şansları vardır."

Yorgancıoğlu, Kuzey Kıbrıs’ın tutumunun ise "Kıbrıs sorunu çözüldükten sonra her iki halkın da payını alması ve her alanda ikili ilişkilerini geliştirmesi" olarak özetledi ve şunları kaydetti:

"Uluslararası hukuk onlara biraz daha şans verir gibi görünüyor. Mehmet Ali Talat'ın cumhurbaşkanlığı dönemindeki müzakerelerde birçok uzlaşı elde edildi. Şimdi eğer taraflar geçmişteki uzlaşıları kabul ederlerse, çözüm çok daha kolay. Bugünkü Rum lideri, geçmişte mutabakata varılmış tüm konuları tartışma konusu yapmak istiyor. Bunun ne Kıbrıslı Rumlara ne Türklere yararı olur."

(AA)