1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Yeşilırmak’ta ‘çilek zamanı’…
Yeşilırmak’ta ‘çilek zamanı’…

Yeşilırmak’ta ‘çilek zamanı’…

Üretici, her üreticinin yaşadığı gibi sıkıntılar taşısa da ürününü toplamanın mutluluğunu da yaşıyor bugünlerde… Zaman, çilek zamanı…

A+A-

Meltem SONAY

Güzel adanın, mavi-yeşil eşsiz beldelerinden Yeşilırmak’ta bugünlerde kırmızı da süslüyor yemyeşil tarlaları…
Zaman, çilek zamanı…
Yol kenarında kurulan tezgâhlarda ‘süs’ çilek, tür tür kokusu hoş geldin der gibi…
Üretici, her üreticinin yaşadığı gibi sıkıntılar taşısa da ürününü toplamanın mutluluğunu da yaşıyor bugünlerde…
Tezgahları, marketleri süsleyen kocaman çilekleri gördükçe hemen hepimizin taşıdığı ‘hormon’ endişesi içinse hepsinin de yanıtı net; ‘Hormon yok, cinsi böyle… Korkmadan tüketin’.

Caner Luman (Luman Çilekleri): “Cinsleri iri… Hormon kesinlikle yok”

20 yıldır çilek üretimi yaptığını ifade eden Caner Luman, çilekler için ‘tam zamanı’ diyor.
Fidanları Amerika’dan getirilen çileklerin daha iri olduğuna işaret eden Caner Luman, yerli çileğinse küçük olmasına karşın daha tatlı olduğunu ifade ediyor.
Çilekte kesinlikle hormon kullanılmadığını, herkesin de korkmadan tüketebileceğini belirten Luman, “Her 10 günde bir Tarım Dairesi gelip tahlil yaptırıyor” diyor.
Çileğe ve çilekten dolayı da bölgeye olan ilgiden memnun olduklarını belirten Caner Luman, özellikle son 2-3 yıldır hemen her bölgeden insanların gelip bahçelerden çilek topladığını aktarıyor.
Caner Luman’ın çilek bahçesinin hemen önünde, yol kenarında kurulu tezgahını, yine Yeşilırmak üretimi avokadodan, domatese birçok sebze ve meyve süslüyor.

Şener Şemet: “Üreticinin derdi ortak… İlgisizlik”

Üreticinin sattığının değerini alamamaktan yakınan Şener Şemet, yan köyden… Kendisi çilek değil ama uzun yıllar üzüm ürettikten sonra yaşanan sıkıntılar nedeniyle narenciye üretimine dönmüş.
“Üreticinin derdi ortak” diyen Şener Şemet, üreticilerin sattıkları ürünün değerini alamamasından yakınıyor.
Şemet, “Malı verip elini açıyorsun… Tüccar ne zaman, ne verirse…”şeklinde konuşuyor. Şener Şemet’in bir diğer sıkıntısı ise, hemen her kesin üretime soyunması.

Ali Zehirok: “Bu köyde devletin bir ziraatçısının olması lazım”

Ali Zehirok da üreticinin unutulduğunu düşünenlerden… “Su parası gelir ödeyemeyiz, libazmaya zam, ürettiğimizin değerini de alamayız, işçilik de pahalı… Suyunu kaybetmiş balığa döndük” diyen Zehirok, bir de ‘hormonlu’ söylemlerinin üreticiyi daha da kötü etkilediğine işaret ediyor.
Yeşilırmak gibi üretim yapılan köylerde devletin bir Ziraat Mühendisi bulundurması gerektiği görüşünü ifade eden Zehirok, “Burada bir ziraatçi olsa, üreticiye hangi ilacı, ne zaman, ne kadar kullanacağını söylese en güzeli olur” diyor.

“Yerli çilek küçük olsa da tür tür tüter”
Çileğin hormonu olmadığının altını çizen Ali Zehirok, “Bir serada yetişen bir de dışarıda yetişen çilek var… Tabi serada yetişen çilek daha erken çıkıyor. Çileğin de iki türü var. Bir Amerikan çileği, bir de yerli… Amerikan çileği iri ama tadı yok, yerli çilek küçük olsa da tür tür tüter” diyor.

Osman Kazali: “Hem zahmetli, hem de masraflı…”

Her yıl Eylül- Ekim gibi çileklerin geldiğini ve ekim yapıldığını belirten Osman Kazali, açıkta yetişen çileğin kesimine Şubat- Mart gibi başlandığını ifade ediyor.
Tünelde, yani serada yetişen çileğin daha da erken çıktığına işaret eden Osman Kazali, çilekte hormon olmadığına vurgu yapıyor.
Amerikan çilek fidanlarının tanesini 45 kuruşa aldıklarını ifade eden Kazali, çileğin hem zahmetli, hem de masraflı bir üretim olduğuna da değiniyor.

‘Topraksız çilek’ üreticilerinden Cevdet Atalar (Dillirga Çilek): “Tüzük seracıları da kapsayacak şekilde ivedilikle düzenlenmeli”

Cevdet Atalar, ‘topraksız çilek’ üreten 2-3 üreticiden biri…
“Biz öncülük yaptık… Sistem çok güzel ama gideri çok ve zaman zaman doğal afetlerden büyük zarar görmemişe karşın bizlerin tazminatını kapsayacak bir düzenleme yok” diyen Cevdet Atalar, Tarım Sigortası Tüzüğü’nün seracıları kapsamadığına işaret ediyor.
Seracılığın 10-15 yıl önce başladığını ifade eden Atalay, Tarım Sigortası Tüzüğü yapıldığı dönemde seracılık olmadığı için kapsama da alınmadığını belirti.
Bugün seraların doğal afetlerden zarar ziyana uğramasına karşın hiçbir zarar ziyanlarının karşılanmadığına işaret eden Atalar, seraların da ilgili tüzük kapsamına alınması gerektiği görüşünü belirtti.

Toprak değil, Hindistan cevizi kabuğu…

Topraksız üretimde çilek toprak değil ezilmiş hindistan cevizine ekiliyor. 22 bin fidanın bulunduğu serada, her biri birer metrelik kutularda ekilen çilekler bilgisayar sistemiyse sulanıyor.
Eylül- Ekim aylarında ekilen topraksız çilek ekildikten iki ay sonra, Kasım- Aralık aylarında toplanabiliyor…
“Avantajımız da o” diyen Cevdet Atalar, sistemin çok masraflı olduğuna vurgu yaparken, sadece burada üretilen çileğin daha erken çıkması nedeniyle fiyatının daha yüksek olmasının sistemi avantajlı kıldığını belirtiyor.

‘Bambu arılı’ domates

Cevdet Atalar, çileğin yanı sıra domates üretimi de yapıyor… Serada üretilen domatesler, ‘hormon’ yerine, ‘bambu arıları’nca dölleniyor…


Fotoğraflar: Fayka ARSEVEN KİŞİ

Bu haber toplam 7754 defa okunmuştur