1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Yerel bulaş korkutuyor
Yerel bulaş  korkutuyor

Yerel bulaş korkutuyor

Kıbrıs’ın kuzeyinde vaka sayıları dramatik bir artış gösterirken, güney vaka sayılarını azaltarak sabitledi.

A+A-

Aygün Bahar ÖKMEN

Kıbrıs’ın kuzeyinde vaka sayıları dramatik bir artış gösterirken, güney vaka sayılarını azaltarak sabitledi.

Geçtiğimiz 1 haftalık süreçte Kıbrıs’ın güneyi ve kuzeyinde yapılan PCR testleri ve bulunan vaka sayıları karşılaştırıldığında Kıbrıs’ın kuzeyinde vaka sayılarının yüksek seyrettiği görüldü. Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, 07 Eylül tarihinde, güneyde yapılan 2049 test sonucunda yalnızca 1 pozitif vakaya rastlanırken; aynı gün kuzeyde yapılan 1811 test sonucunda 26 pozitif vaka saptandı. Aynı şekilde 8 Eylül Salı günü de kuzeyden daha fazla PCR testi uygulayan güneyde 1 pozitif vakaya rastlanırken, 1561 testte 38 pozitif vaka ile Kıbrıs’ın kuzeyi korkutmaya devam etti.

09 Eylül Çarşamba günü yapılan açıklamalara göre; Kıbrıs’ın güneyinde yapılan 2251 testin sonucunda 3 pozitif vakaya rastlanırken; kuzeyinde yapılan 1214 test sonucunda 19 vakaya rastlandı. 07 Eylül ve 10 Eylül tarihleri arasında Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan test sayısında düşüş gözlendi. Hafta başında 1811 test yapan kuzeyde, 10 Eylül Perşembe günü 1210 test yapıldı. Testlerin sonucunda 22 pozitif vaka bulundu. Aynı gün Kıbrıs’ın güneyinde 2452 test yapılırken, testlerin sonucunda 3 pozitif vaka saptandı.

11 Eylül Cuma günü, 3108 test sonucunda 3 pozitif vakaya rastlanan güneye karşılık, 2341 test yapılan kuzeyde 25 pozitif vaka saptandı. 12 ve 13 Eylül tarihlerinde de vaka sayısı değişmeyen ve 3’er pozitif vakaya rastlanan güneyde 12 Eylül’de 2320, 13 Eylül’de ise 2810 test yapıldı. Buna karşılık 12 Eylül’de 2254 ve 13 Eylül’de 1996 test yapılan kuzeyde Cumartesi günü 32, Pazar günü ise 20 yeni vaka saptandı.

Paylaşılan verilere göre; Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyinde yapılan test sayısı arasındaki farkın en yüksek olduğu gün Perşembe, en az olduğu gün ise; Cumartesi idi. Kıbrıs’ın kuzeyinde yapılan test sayısının genel olarak Kıbrıs’ın güneyinde yapılan test sayısından az olmasına karşın, saptanan vaka sayıları çok daha yüksekti.

Konu hakkında YENİDÜZEN’e konuşan pandemi doktorları, gerekli önlemler bir an önce alınmazsa yerel bulaşın önünün alınamayacağına bir kez daha dikkat çekti. Düzensizlikten ve belirsizlikten şikâyetçi olan doktorlar, bir an önce sordukları soruların cevaplanmasını beklediklerini ifade etti.

 

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Derlen Özgeç Ruso:

“Yerel bulaş başladı ve artacak”

COVID-19 ekibinde çalışan  Dr. Derlen Özgeç Ruso, yerel bulaşın arttığının ve artacağının altını çizerek; “Görmüş olduğunuz vaka sayıları yanlış politikaların sonucudur. Yerel bulaş başladı. Nöbetlerde zorlu koşullarda çalışıyoruz. Bu süreçte pandemi otelleri belirlenmesine rağmen birkaç gün evde beklemek zorunda kalan hastalar oldu, otellerde hasta takibi düzenli yapılamadı. Yerel bulaş başladı ve artmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Kış aylarının gelmesiyle birlikte mevsimsel hastalıkların da artacağını dile getiren Ruso; “Önümüz kış. Ekim, Kasım ve Aralık aylarında, mevsimsel hastalıklardan kaynaklı vakalar da arttığında tam bir kaos yaşanacak” şeklinde konuştu.

 

Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emre Vudalı:

Ateş, öksürük, baş ağrısı, kas ağrısı gibi semptomlar gösteren herkese PCR uygulamalı”

Coronavirüs hastalarını tedavi eden ekipte yer alan Dr. Emre Vudalı, yerel vaka artışını azaltmakla ilgili olarak daha önce de demeçler verdiklerini anımsattı. Yüksek riskli aktivitelerin durdurulması gerektiğine dikkat çekti. Hastanelerin tanı koyma kapasitesinin arttırılması gerektiğini ifade eden Vudalı; “Ateş, öksürük, baş ağrısı, kas ağrısı gibi semptomlar gösteren herkese PCR uygulamalı, topluma durmaksızın bireysel önlemleri hatırlatmalıyız” dedi.

Özellikle kalabalık ve kapalı alanlarda maske takılması gerektiğinin altını çizen Vudalı, tüm bu önlemlerin alınmasına karşın, yerel bulaşın önü alınamazsa, o zaman toplumsal önlemlere geçilmesi ve yasakların gelmesi gerekebileceğini ifade etti.

Sağlık Bakanı’nın yaptığı gönüllü doktor çağrısı ve çağrıya yanıt veren doktorlar hakkında konuşan Vudalı; “Kapımız onlara açıktır ancak bu durum gönüllülük esasında yürütülmemelidir. Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ortak bir çalışma sürdürmeli ve bu doktorlara da maaş verilmelidir. Onların da bizimle aynı maaşı alması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Normal koşullarda bile üstlerinde ağır bir yük olduğunu ifade eden Vudalı; “Covid-19 ile birlikte üstümüze daha büyük bir yük bindi. Şu anda çok zorlanıyoruz. Yardıma ihtiyacımız var ama bunun düzenli yapılması gerek. Kim, nerede çalışacak, ne iş yapacak gibi tüm sorulara kesin yanıtlar verilmeli. Bunlar havada kalmamalı” dedi.

 

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Nesil Bayraktar:

“Güneyde karantina uygulamaları da, okullar da, toplu yaşam alanları da daha denetimli”

Kıbrıs’ın güneyi ve kuzeyi arasındaki vaka sayılarında yaşanan farklılığı şaşırtıcı bulmayan Nesil Bayraktar, bu durumu güneyin daha sistematik olmasına bağladı. Güneyde pandemi sürecinin başından beri belli bir sistem oturtularak ilerlendiğinin altını çizen Bayraktar; durumun son derece normal olduğunu ifade etti.

Bayraktar güneydeki durumu; “Güneyde karantina uygulamaları da, okullar da, toplu yaşam alanları da daha denetimli. Ülkelere göre ayrılan kategorilere dikkat edip en başından beri uygun karantina koşullarında insanları beklettiler. Ayrıca random testler ile bölgelerin epidemiyolojik haritalandırmasını yaptılar” şeklinde aktardı.

Sağlık Bakanlığı’nın gönüllü doktor çağrısı ve çağrıyı yanıtlayan doktorlar hakkında yorumlarda bulunan Bayraktar; “Gönüllü hekimler 11 kişilik pandemi doktorları arasında yer almayacaklar. Gözlemci hekimler olarak karantina otellerinde ve karantina merkezlerinde çalışacaklar. Ayrıca gönüllü diyoruz ancak bu bir ücret karşılığında çalışmayacakları anlamına gelmiyor. Bu durum bizim üzerimizdeki yükü azaltmayacak. Bakanlığın sosyolojik yükü azalacak. Ancak, bizim otellere, merkezlere yetişme şansımız olmadı. Oralara da ulaşmaya çalışsak da yetersiz kalıyoruz. Bu açıdan iyi olacak” dedi.


Eski Sağlık Bakanı Filiz Besim:

“Güneyde testler yapıldıktan sonra pozitif vaka ülkeye girmeden geri gönderildi, bizim organizasyonumuzdaki düzensizlik ise vakaların artmasına neden oldu”

Güneyde ciddi bir temaslı takibi ve PCR testi yapıldığını belirten Filiz Besim, 1 Temmuz’da 0 vakadan 13 Eylül’de bu hale gelmenin üzücü olduğunu dile getirdi. Güneyle aramızdaki vaka sayısı farkını temaslı takibi, PCR testleri ve organizasyonun düzenliliğine bağlayan Besim; “Güneyde testler yapıldıktan sonra pozitif vaka ülkeye girmeden geri gönderildi, bizim organizasyonumuzdaki düzensizlik ise vakaların artmasına neden oldu” şeklinde konuştu.

Kıbrıs’ın kuzeyinde test sayısının az, vaka sayısınınsa çok olduğunu ifade eden Besim; “Yurt dışından gelenler iyi takip edilmedi. Gelişi güzel salıverildi ve bu kişiler kimlere temas etti diye düşünülmedi. Ancak 1 Temmuz öncesinde de bir epidemiyolojik çalışma yapılmadı. Yani uçuşlar yeniden başlamadan önce de virüs içimizde var mıydı, yok muydu, bunu bilmek imkânsız” dedi.

PCR testlerinin virüsü yakalama yüzdesini hatırlatan Besim; “PCR bazen üçüncü test yapıldığında sonuç veriyor. O arada bulaş olabiliyor. Bu ciddi bir sıkıntı. Kan testleri yaygınlaşmalı. Daha çok ve daha güvenli test yapılmalı. Test kapasitesi arttırılmalı” ifadelerini kullandı.

Yakın zamanda yükseköğrenimin başlayacağını hatırlatan Besim, “Öğrenciler gelmeye başlayacak. Bu öğrencilerin sıkı takibi yapılmalı. Onlara güven verilebilmeli” dedi. Hem otellerde hem de hastanelerde ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çeken Besim; “1 pandemi hastanesi yapılmadı. Sağlık personeli organize edilemedi. Temizlik personeli konusunda bile sıkıntılar yaşandı” şeklinde konuştu.

7 ay önce ülkedeki hekim ve hemşire envanterini çıkartmayı teklif ettiklerini dile getiren Besim; “Bu sürede plan yapılmalıydı. Aylar öncesinden… Pandeminin ne kadar süreceği belli değildi. Kapasite arttırılmalı, ona göre bu insanlar organize edilmeliydi. Devletteki sağlık çalışanları yorulmuşluk ve tükenmişlik içindeler. Kaos içerisindeler. Acil servisten iki kişi istifa etti. Hemşireler Birliği isyanda…” diyerek durumu aktardı.

“Sağlık çalışanları eğitilmeli ve sağlık çalışanlarına ciddi ekipmanlar sağlanmalıydı. Hemşireler eğitilmeden, mevsimlik işçi adı altında, sahaya sürüldü, cepheye yollandı. Şimdi 4’ü pozitif” diyerek sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu paylaştı.

Sağlık Bakanı’nın çağrısını değerlendiren Besim; “Pandemi döneminde özelde çalışanları ne kadar hatırladı bakanlık? Onlara sordular mı bir ihtiyacınız var mı? Maskeniz var mı? Onları yalnız bıraktılar. Ancak sağlık çalışanının özeli kamusu yoktur. Pandemi olağanüstü bir durumdur. Gerekirse elbette özelden yardım gelir. Ben öncelikle sahip olunanın organize edilmesinden yanayım” dedi ve bu süreçte yapılması gerektiğini düşündüklerini sıraladı.

“Bu süreçte öncelikle Sağlık Bakanlığı tek elden ve ciddi bir organizasyonla yürümeli. Önümüz kış. İnsanlar zatürre, grip gibi hastalıklar da geçirecekler. Her ateşli vaka covid-19 vakası olmayacak. Bu nedenle ivedilikle ateş poliklinikleri kurulmalı. Burhan Nalbantoğlu covid-19 merkezi haline geldi ve insanlar oraya gitmeye korkuyor. Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları’nın da hemen yanına pandemi kuruluyor. Bunlar çok ciddi sıkıntılar. Ortak akılla organize edilmesi gereken sorunlar. Önemli olan elimizdekileri ciddi olarak organize edebilmek ve yönetebilmektir” şeklinde konuştu.

1-147.jpg

Bu haber toplam 5806 defa okunmuştur
Etiketler :