1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. YENİDÜZEN, yurttaşa sordu...
YENİDÜZEN, yurttaşa sordu...

YENİDÜZEN, yurttaşa sordu...

YENİDÜZEN vatandaşın sorunlarını dinledi, “Memleketin en büyük sorunu nedir” diye sordu: 'Alım gücümüz çok fazla düştü, geçinemiyoruz'

A+A-

 

Beyza TAÇKİN

YENİDÜZEN vatandaşlara Kıbrıs’taki ‘sorunları’ sordu, vatandaşın nabzını tuttu.  Vatandaşlar Kıbrıs’taki sorunlar listesinin en başında çözüme kavuşturulamayan Kıbrıs meselsini sayarken büyük çoğunluğu ise ekonomik sıkıntılardan şikayet etti.
“Kıbrıs’ta sorun saymakla bitmez” diyen vatandaşların kimisi, var olan tüm problemleri, çözülemeyen Kıbrıs meselesine bağlarken, kimisi de halkın duyarsızlığını ve hükümetin yetersizliğini sebep gösterdi. Kıbrıs’taki sorunlar listesinde Kıbrıs meselesi ve ekonomik sıkıntıyı kamu dairelerindeki problemler, memurların işleyişi, trafik, bozuk yollar ve alt yapı şikayetleri takip ediyor.

VATANDAŞ NE DİYOR? VATANDAŞ NE DİYOR? VATANDAŞ NE DİYOR?

“Kıbrıs halkının kendi kendine sahip çıkması gerekir. Birlik içinde olabilmemiz gerekir”

Saffet Soykal : “Kıbrıs’ın en büyük sorunu siyasi çözümsüzlüktür. Rum tarafının istekleri aşırıya vardı. Türklere 60 yılındaki anlaşmaların haklarını bile tanımıyorlar. Hükümette ortaklık,devlette ortaklık silin bunları diyorlar. Bu şartlarda anlaşma mümkün değil.

Kıbrıs’ta kendi kaynaklarımız kendi masraflarımıza yetmediği için Türkiye’den gelen kaynaklara, paraya muhtaç duruma getirildik. Türkiye’de kendine göre görüşler öne sürer ve uyulmasını ister. Adaya kültür seviyesi çok düşük ya da farklı kültürlerden insanlar gönderdiler. Dolayısı ile burayı da yarı yarıya yozlaştırdılar. Bunun önüne geçilmesi lazım. Her gelenin vatandaş yapılırsa olmaz. Burası üniversiteler adasıdır. Kıbrıs’ın eğitim seviyesi %97’dir. Türkiye de ise bu rakam çok düşüktür. Arada dağlar kadar fark var. O yüzden her yerde kavga, silah, bonzai çoğaldı. Kadınları dövmek, öldürmek, şiddet uygulamak. Kıbrıs’ta bunlar yoktu. Kültür seviyesi düşük insanların adaya gönderilmemesi gerekiyor. Bunun önüne geçilmeli. Hükümet çelişki içine girdi. CTP ye galiba iktidar yakışmıyor, başaramıyorlar.
Kıbrıs halkının kendi kendine sahip çıkması gerekir. Birlik içinde olabilmemiz gerekir. Bunu yapamıyoruz. Birlik  olunamamasının nedeni de CTP ile

UBP’nin çekişmeleridir.Eski Başbakan İrsen Küçük hatır gönül işi ile işçiler aldı. Belediyeyi batırdı. Bu yanlışların bedelini de fazlası ile ödedi. Sandıktan çıkamadı. Kıbrıs’ta sorunlar saymakla bitmez.”

 

“2 sorunumuz var. Kıbrıs sorunu ve hükümetlerin icraatları”

 Arif Alasya : “Kıbrıs’ta iki temel sorun var. Biri Kıbrıs sorununun 1974’ten beri çözülmemiş olmasından kaynaklanan sorun. Diğeri ise 1974’ten günümüze hükümet olanların icraatlarıdır. Bu iki sorun birbiri ile doğrudan ilintilidir. Nedeni de Kıbrıs sorununun çözümünü sağlayamayan unsurlar Kıbrıslılar değildir, Kıbrıs’ta çıkarı olan ülkeler Kıbrıs sorununun çözümünü istemedikleri için çözülmüyor bu mesele. Bizi yönetenlerde bu sorun çözülmediği için her geçen gün kendi bağımsızlığından kopuyor. 74’ten bu yana gelinen süreçte Kıbrıs Türkü üretimden kopartılarak anavatanın beslemesi haline getirildi. Her gelen hükümet buna çanak tuttu halada tutmaya devam eder. Hiçbir ülke üretip satmadan kalkınamaz, bağımsız olamaz. Bizde ihracat olmadığı için dış ticaret açığı o kadar fazla ki kapatamıyoruz, dolayısı ile de memurun ücretini bile ödemeye aciz bir ülke haline geldik. Ama bizi yönetenlerin hiç biri bu konuda bir şey yapmıyor. Türkiye’den gelen ekonomik paketin bizi kalkındıracağını düşünerek uygulamaya koyuyorlar ama kırk yıldır uygulanan bu paket Kıbrıs halkını kalkındırmadı. Tam tersi göçe zorladı. Buradaki en ciddi sorun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aldığı bir karar ile Kıbrıs’ın kuzeyinin TC’nin bir alt yönetimi olduğunu açıkladı. Bu karara karşılık ne TC, ne de Kıbrıs yönetimi bu karara itiraz etmedi. Bunun dışında KKTC’nin tanınması için herhangi bir yere başvurmadan KKTC nasıl yaşayacak? Önce bu sorunların çözülmesi gerekir.
Günlük yaşantımızdaki sorunlara gelince ekonomik güç gittikçe daralıyor. Son günlerde bakan değişiklikleri ve müşavir olaylarına harcanan para belki eğitime harcansa çok güzel şeyler olabilirdi.

“Kıbrıs meselesi hallolmadığı sürece bu belirsizlik ve hedefsizlik devam edecek”

 Mehmet Kadiri : “Kıbrıs’ın en büyük sorunu geleceğini bilmeden yaşamak belirsiz ve hedefsiz yaşamak, işsizlik. Yarınımıza yatırım yapamayız çünkü yarın işsiz kalıp kalmayacağını bilmiyorsun. Kıbrıs meselesi hallolmadığı sürece bu belirsizlik ve hedefsizlik devam edecek. Bir Rum ne kadar bu topraklarda hak sahibi ise ben de o kadar hak sahibiyim. Yolunda giden hiç bir şey yok şuan. Ne belediyelerden, ne hükümetten, ne siyasilerden, ne de işleyişten hiçbir şeyden memnun değiliz. Hiçbir beklentimizde yok hiç birinden. Herkes yelpazede bir yaprak olarak yerini almış, herkes yolunu bulmuş, bu düzende nasıl nemalanacağım diye hesabını yapıyor ve işi böyle götürüyor.”

 

“Bizi buna neden itiyorlar”

Hasan Yazıcı : “Kıbrıs’ta en büyük sorun yollar. Alt yapı için çalışmalar var tamam ama çok uzun sürüyor bu çalışma ve arabalarımız mahvoluyor. Alt yapı için alınan ücretleri ödüyoruz ama kırk yıldır bunun için ciddi bir çalışma görmedim. Ben BRT çalışanıyım, özveri ile çalıştığım halde benim her ay maaşımdan 340 lira civarında kesinti yapılıyor. Öğrenmek istiyorum ben neden yapılıyor bu kesinti? Dört tane çocuğum var benim ve hepsi okula gidiyor. Kimse sormuyor nasıl geçiniyorsunuz diye. Geçmiş yönetimlerden kaynaklanan bir takım borçlar varmış BRT’de ama bunun faturasının çalışanlara kesilmesi doğru mu? Yönetime yeni gelenler işleri yoluna koymak için geldi ama faturayı çalışanlara kestiler. Her gün bir sıkıntı yaşıyoruz ve kimse de bir açıklama yapmıyor. Sendika grev yaptı ama olumlu bir sonuç alamadık.

Kıbrıs’ta bir başka sorunda hayat pahalılığıdır. Ciddi anlamda alım gücümüz çok fazla düştü. Ben ek iş yapmadan geçinemiyorum. Bizi buna neden itiyorlar anlayamıyorum. Kredi kartlarımızda bile artık limit yok.

Başka bir problem kamu dairelerinde çalışanların hal ve tavırları, işini halletmeye gelen vatandaşa yapılan muamele, bu önemli bir konu. Kamu dairelerinde çalışanlar vurdumduymaz, kaba, ilgisiz sanki zorla çalışıyorlar orada. Çok rahat davranıyorlar bu rahatlık nereden geliyor? Kamu daireleri biraz takip edilse, kontrol altında tutulsa kamu dairelerinde böyle şeyler yaşanmaz diye düşünüyorum. Kıbrıs da benim şahsi fikrim en büyük problem ekonomik sorunlar.”

 


“Memur hataları yüzünden çok mağdur oluyoruz”

Abidin Delibaş : “Kıbrıs’ın en büyük sorunu yönetimi, sistemi. Onun dışında memurların yaptığı hatalar. Ben bir araç aldım, aracın kilosu fazla yazılmış. Memurların yaptığı hata yüzünden ben aracın yıllık vergisini 3 yıl fazla ödedim. Bir başka memur hatası da; ben çalışma izni ile çalışıyorum dört aylık bir yatırım eksik olduğu için 6 tane çalışma iznimin mührünü sildiler. İş değiştirdiğim zaman memur tarihi yanlış yazdığı için 6 aylık yatırımı fazladan aldılar. Bunu düzeltmeye gitmiyorlar sen bunu ödeyeceksin diyorlar. 6 ay bir yerde çalışıyorsun her şeyin düzenli ödeniyor ve 6 ay tekrar ödüyorsun. Memur hataları yüzünden çok mağdur oluyoruz. Bunun dışında yol tadilatları çok uzun sürüyor. Yollar gerçekten bir sorun. Lefkoşa da tören yapılan alanda resmi tatillerden önce prova yapılırken bile kapatıyorlar yolları. Trafik zaten fazla insanlar birde yolları kapatıyorlar insanlar mağdur oluyor. Bu sıkıntıların hepsini not edeceğim bir gün gerçekten o kadar fazla ki, sıkıntılar unutuyorum artık.”

 

“Çok zor ayakta duruyoruz”

Alev Gönülaçar : “Kıbrıs’ta ekonomi mi istersin, siyasi mi istersin hepsi sorundur. Ben ticaretle uğraşıyorum ve şuanda çıkmazın içindeyiz. Kıbrıs’ta ciddi bir ekonomik sorun var bu neye dayalı bilemiyorum. Trafik desen oda bir problem. Hangi birinden söz edeyim bilmiyorum. Ama bir esnaf olarak konuşmam gerekiyorsa beni ilgilendiren konu çok zor ayakta duruyoruz. Kıbrıs’ta ki ekonominin önü nasıl açılmalı ama bu nasıl olacak bilemiyorum.”

 

“Çok sıkıntı atlattık, umarım bunları da atlatırız”

Ömer Cabacaba : “Kıbrıs’ın en büyük sorunu Kıbrıs melesidir. Bu Rum ve Türk davası artık biran önce neticeye kavuşturulmalı. Bu dava devam ettikçe işlere de yansıyor her şeye yansıyor.
Kıbrıs’ta rahat yaşamak isteniyorsa insanların daha duyarlı ve dikkatli davranması gerekiyor. Özellikle trafikte duyarlı olmak gerekiyor.
Ama ada da en büyük sorunumuz dediğim gibi Kıbrıs meselesidir. Buna bağlı olarak Rumların Türklere koyduğu ambargodur. Rumlarında turistlerinde Türk tarafından çöp dahi almasını istemiyorlar, engellemeye çalışıyorlar. Dün Rum tarafından gelen bir turist buradan kuş aldı. Allah’ın bir kuşu kime ne zararı olabilir. Sınırdan geri çevirdiler kuşu, bunu geçirmek yasak diyerek izin vermediler. Biz burada kendi vatandaşlarımızla baş başa kaldık. Bunca zaman çok sıkıntı atlattık umarım bunları da atlatırız.”

 

“En büyük sorun devlet dairelerinde”

 Olgun Şila : “Devlet dairelerindeki problemler bizim en büyük sorunumuzdur. Devlet dairelerinde çalışanlar vatandaşlarla ilgilenmiyor. Bir işini halletmeye gidiyorsun bekle ki işini halletsinler. Kolay kolay işinizi halletmiyorlar. Bunun dışında başka bir sorun iletişim hizmetlerinin pahalılığıdır. Yurt dışında yaşayan tanıdıklarımız telefon faturalarının çok düşük olduğunu söylüyor. Bizde ki pahalılığı ben protesto ettim cep telefonu kullanmıyorum. Kıbrıs’taki sorunlara trafiği de ekleyebiliriz. Ben bisikletle gidip geliyorum. Günde 2 km. yol gidip geliyorum ama canım ağzımda gidip geliyorum. Trafikte dikkat, duyarlılık kimsenin umurunda değil. Yollar deseniz ayrı bir sorundur. Benim Kıbrıs’ta ki sorunlar, problemler deyince aklıma gelenler bu şekilde.”

 

“Devlet dairelerindeki muameleye katlanamıyorum”

Salih Özdağ : “Kıbrıs’ta yaşayan biri olarak en büyük sorunumuz çözülemeyen Kıbrıs meselesidir. Ondan sonra da ekonomik problem. Benim yaşım nedeni ile Kıbrıs’ta sorun dediğinizde Kıbrıs meselesi derim ama şimdi gençlerin şikayet ettiği problem ekonomik sorun. Yeni işe başlayacak olanlar için verilen ücret asgari ücretmiş. Gençler bu para ile nasıl geçinilir, ne yapılır diyor. Kıbrıs’ta sevmediğim bir şeyde kamu dairelerindeki işlerdir. İşiniz düştüğünde bilirsiniz oyalıyorlar, çok uğraştırıyorlar ve ilgisizler. Devlet dairesinde işim olduğunda kendim gitmiyorum, eşim ilgileniyor öyle işlerle çünkü ben oralardaki muameleye katlanamıyorum.”

Bu haber toplam 2639 defa okunmuştur