'Kuruova Cinayeti'nde peş peşe yaşanan skandallar ve cinayetin en önemli zanlısının, ‘polisin gözetimi altında' ölmesi gözleri yeniden Polis Genel Müdürlüğü atamasına çevirdi.

Hükümetin atadığı isimleri onaylamayan Cumhurbaşkanı'nın konuyu bekletmesi Başbakan'ın tepkisine neden oldu. YENİDÜZEN'in son dönemde yaşanan olayların polisin itibarını zedelediğine ilişkin sorusuna karşılık Başbakan “Bu tür koşullarda Cumhurbaşkanı'nın gereğini yapması beklenir” dedi.

Didem MENTEŞ

‘Kuruova Cinayeti’nde peş peşe yaşanan skandallar ve cinayetin en önemli zanlısının, ‘polisin gözetimi altındayken ölmesi’ sonucu Polis Genel Müdürlüğü ataması yeniden gündeme geldi.

Başbakanlık, Polis Genel Müdürlüğü için daha önce bir görevlendirme yapmış ancak Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu bu görevlendirmeye onay vermemişti. Eroğlu’nun Başbakanlık’tan gelen Genel Müdür atamasını geri çevirmesi ve “kıdeme göre devam etmesi gerekir” sözleriyle, Pervin Gürler ‘vekaleten’ görevi sürdürüyordu. Polis Genel Müdürü atamasıyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e konuşan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, yaklaşık 6 ay önce Polis Genel Müdürü atamasıyla ilgili ikinci kez aynı ismi Cumhurbaşkanlığına sunduğunu ancak herhangi bir onaylama yapılmadığını beklemede olduğunu dile getirdi. Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde yaşanan olumsuz gelişmeye dikkat çeken Başbakan, bu tür koşullarda Cumhurbaşkanı’nın gereğini yapmasını (Hükümetin atadığı PGM Müdürünü onaylaması ya da başka bir isim üzerinde uzlaşması) beklediğini ifade etti.

Cinayet çözüldü, zanlı tutulamadı
Bayraktar cinayetinin aydınlanması için İskele Polis Müdürlüğü’ne bağlı adli ekipleri yanı sıra Cürümleri Önleme Şubesi Müdürü ve Adli Şube Müdür Vekili Başmüfettiş Aslan Coşkun bizzat Pervin Gürler tarafından görevlendirilmişti. Gürler’in  yakinen ilgilendiği cinayetle ilgili somut kanıtlar tespit edilmişti. Bu kanıtlardan yola çıkarak Mehmet Vechi, ‘şüpheli’ sıfatıyla tutuklanmıştı. Ancak Bayraktar cinayetiyle ilgili DNA sonuçları ve önemli delileri elde eden Polis Genel Müdürlüğü, göstermiş olduğu başarıyı, meseleyle ilgili gözetimi altındaki ‘yaşlı’ bir zanlıyı koruyamayarak endişe uyandırdı.

Polis de şüphe
Cinayetle ilgili tek şüpheli sıfatında bulunan Mehmet Vechi’nin ‘sır gibi intiharı’ akıllarda birçok soru işareti bırakırken, Polis Genel Müdürlüğü’nün intiharla ilgili ve söz konusu iki polisin durumuyla ilgili basın açıklaması yapmaması da tüm ‘şüpheleri’ teşkilatın üzerine çekti. Özellikle PGM’de gerçekleşen intihar olayına rağmen Mehmet Vechi’nin dün gerçekleşen cenaze törenine ne PGM vekili Pervin Gürler ne de herhangi bir polis yetkilisi katıldı. Cenazeye polis teşkilatı tarafından çelenk dahi gönderilmezken, Vechi ailesine başsağlığı bile dilenmedi.

Basına kapılar kapatıldı
Cinayet günü basının eksiksiz bilgi alması için tüm kolaylığı ve bilgiyi sağlayan polis teşkilatının, Mehmet Vechi’nin intihar ettiği gün hastanede sıkı önlem alarak, Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nün kapılarını basına kapatması dikkat çekti. Ailesinin babalarına yönelik yapılan “işkence ve baskı” iddiaları da bu şüpheleri tırmandırmış oldu.
Bayraktar cinayeti aydınlanamadan yaşanan intihar olayı polis teşkilatının ‘yeniden sorgulanması’ tartışmalarına neden olurken, Polis Genel Müdürü atamasının da yapılması yeniden gündeme geldi

-------------------------------------------------------

Başbakan: “Atama kararı Cumhurbaşkanlığında beklemede”

Polis Genel Müdürü atamasıyla ilgili olarak YENİDÜZEN’e konuşan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, yaklaşık 6 ay önce Polis Genel Müdürü atamasıyla ilgili ikinci kez aynı ismi Cumhurbaşkanlığına sunduğunu ancak herhangi bir onaylama yapılmadığını beklemede olduğunu dile getirdi. Başbakan Yorgancıoğlu, son günlerde atama konusuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile görüşme yapmadığını da belirtti. Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde yaşanan olumsuz gelişmeye dikkat çeken Başbakan, bu tür koşullarda Cumhurbaşkanı’nın gereğini yapmasını (Hükümetin atadığı PGM Müdürünü onaylaması ya da başka bir isim üzerinde uzlaşması) beklediğini ifade etti.
“Başka ülkelerde böyle bir şey osla ne olurdu” diye soran Özkan Yorgancıoğlu, “Kısa bir süre önce 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Güney Kıbrıs’ta konferans verirken saldırıya uğradı. Saldırının oluşmasından Polis Müdürlüğü’nün gerekli yetkiyi sağlayamadığı için görevden alındı” dedi. PGM Müdürü Pervin Gürler’in de meseleyle ilgili olarak başlatılan soruşturmanın sonuçlanıncaya kadar görevden alınması gerektiğini aktaran Başbakan, demokratik ülkelerde olduğu gibi gerekenin yapılmasını düşündüğünü belirtti.

--------------------------------------------

Aile polisi suçladı

Hatırlanacağı üzere Polis Genel Müdürlüğü’nde intihar eden 71 yaşındaki kayınpeder Mehmet Vechi’nin kızı Ayçın Vechi, babasının poliste işkence gördüğü iddialarını hem sosyal paylaşım sitesinde paylaşmış hem de Cumhuriyet Meclisi Dilekçe ve Ombudsman Komitesi’ne başvurmuştu. Vechi, dilekçesinde, “Babamın sorgulama şeklinin insan hakları ve onuruna yakışmayacak bir şekilde, manevi işkence yapılarak sorgulandığına dair avukatımızdan bilgi almış durumdayım” diyerek, babasının sağlığından kaygı duyduğunu da belirtmişti… Vechi’nin dilekçesi görüşülemeden babası Mehmet Vechi önceki gün intihar etti.

Dilekçe
Aylin  Vechi’nin yazdığı dilekçe şöyle: “Babamın sorgulama şeklinin insan hakları ve onuruna yakışmayacak bir şekilde, manevi işkence yapılarak sorgulandığına dair avukatımızdan bilgi almış durumdayım 71 yaşına gelmiş, 8 ay önce ciddi bir coroner by pass operasyonu geçiren yaşlı bir adama bu şekilde manevi işkence yapılması demokratik bir hukuk devletine mensup polis teşkilatına yakışmadığı kanaatindeyim.  Babamın katil olduğuna kesinlikle inanmamaktayım. Çok ufak bir ihtimalle bu işi yapmışsa bile bunun cezasını verecek olan polis mensupları değil, bağımsız mahkemelerdir!. Babamın sağlığından kaygı duymaktayım.  Bu nedenle bu konunun araştırılmasını, yüce meclisten saygılarımla arz ederim”

Ayçin Vechi:“Babam işkence gördü”
Aylin Vechi önceki gün babasının intiharı ardından isyanını dile getirmiş, polis teşkilatını eleştirmişti.
Vechi, “suçluluğu hiçbir şekilde ispatlanmamış ve alınan ilk DNA sonuçları ile silahının temizliği belgelenmiş olan babamı Lefkoşa Polis Müdürlüğünde kaybettik! Babama işkence yapıldığına dair dün bilgi almış ve Meclis Hukuk Komitesi’ne bir dilekçe yapmıştım! Ancak komite iş başı yapamadan bugün babamı kaybettik. Unutulmaması gereken bir şey var! Silah ortada yok ve bu adam her türlü baskıya rağmen bu suçu işlemedim diyorsa ve bağımsız mahkemeler tarafından verilen bir hüküm yoksa, bu kişi henüz suçlu değildir!”

Hıdır Vechi: “Kardeşimi polis öldürdü”
Mehmet Vechi’nin kardeşi Hıdır Vechi ise yaşanan olayın intihar değil, cinayet olduğu yönünde bir iddia da bulunmuştu. Hıdır Vechi şunları söylemişti: “Benim kardeşim katil değildir. O, çocuklarını ve torunlarını öksüz bırakacak birisi değildir. Benim kardeşimi polis öldürmüştür. İki kişinin yardımı olmadan yürümekte zorluk çeken, kalbinde ritim bozukluğu olan, geçtiğimiz aylarda açık kalp ameliyatı geçirmiş ve uzun süredir kanser tedavisi gören 71 yaşındaki kardeşimin, iki genç polisi saf dışı ederek, kendisini merdiven boşluğuna attığını söylüyorlar. Ben buna inanmam! Bu olayın peşini bırakmayacak; konu ile ilgili polise dava açacağım. Benim kardeşimi, darp ederek öldürdüler.”

---------------------------------------------------------------

Özcenk:“Pervin Hanım sözünü tutmadı”

Bu arada Mehmet Vechi’nin intiharı ardından basına konuşan doktoru ve aynı zamanda akrabası olan UBP Mağusa Milletvekili Erdal Özcenk, polis teşkilatı yanında Pervin Gürler’in verdiği sözü tutmadığına söylemişti. Özcenk şunları aktarmıştı: “Bir milletvekili olarak polisin, 71 yaşındaki bir adamı koruyamadığı ve intihar etmesini engelleyemediği için çok üzgünüm. Doktoru olarak Vechi’nin tutukluluğu ile ilgili kaygılarımı, Polis Genel Müdür Vekili Pervin Gürler’e bizzat ilettim. Vechi’nin sağlık problemlerinin ciddi olduğun u ve intihara meyilli bir psikoloji içerisinde olduğunu vurguladım. Pervin Hanım ise bana, kendisine güvenmemi ve olayın arkasında olduğunu söyledi. Ancak bugün yaşanan olayla görüyorum ki; başta Pervin Hanım olmak üzere polis teşkilatı, verdiği sözü tutmadı ve gözetiminde olan bir mahkumu kaybetti. Tüm bunların yaşandığı gibi, henüz zanlı durumunda olan Mehmet Vechi’nin, katil olup olmadığı da ispat edilmedi ve cinayet faili meçhul olarak kaldı. En azından katiller bulunsaydı, herkes rahat ederdi. Yaşananlar nedeni ile çok üzgünüm”