1. YAZARLAR

  2. Dr Filiz Besim

  3. Yeni Bir Kurucu Meclis...
Dr Filiz Besim

Dr Filiz Besim

Yeni Bir Kurucu Meclis...

A+A-

UBP-DP hükümeti bir kez daha duvara tosladı. Bilmem kaçıncı kez. Bu filmi daha önce de İrsen Küçük hükümetinde, yine daha da önce Sayın Eroğlu hükümetinde ve daha bilmem kaçıncı kez birçok Ulusal Birlik Partisi ve Demokrat Parti orijinli hükümetlerde yaşadık.

Yine aynı hikaye...

Popülizm ve siyasi çöküşün en açık hali...

Peş-keş ve talan icraatları...

Ulusal Birlik Partisi ve Demokrat Parti hükümetlerinin başarısızlığından sonra çoğu zaman Cumhuriyetçi Türk Partisi Hükümetleri hükümete gelmiş ve maalesef onlar da başlarını iç çekişmelerden kaldırıp sistemi düzeltmek adına ciddi bir fark yaratamamışlardır.

Peki şimdi ne yapmalı? Aynı filmi bir kez daha görmek adına erken seçime mi gitmeli?

Yoksa artık hepimizin kabul ettiği sürdürülemeyen bu parlamentoya yeni- yepyeni bir kimlik mi aranmalı?

Kamu reformu yapılmadan, devleti bir ahtapotun kolları gibi her yandan saran bu siyasi kirlenmişlikten kurtulmadan, erken seçime gitsek ne fayda sağlanacak?

Müşavirlikler yasal olarak kaldırılıp devlet teknik kadrolara bırakılmadan, biraz daha çok müşavir mi yaratacağız?

İnsan kaynaklarımızı daha da budamaya devam mı edeceğiz?

Haksız verilen vatandaşlıklar iptal edilmeden kamu vicdanı nasıl temizlenecek?

En önemlisi bir temiz eller operasyonu başlatılıp, gerçekten devleti hortumlayan, sömüren birçok insan yargılanmadan yeniden seçime gitmenin ne anlamı olacak ki?

Yarım yamalak bir sağlık sistemiyle;

Çökmüş bir eğitim sistemiyle;

Canavarın kollarında bir trafikle;

Perişan bir çevreyle ve tüm bunları düzenleyecek yarım yamalak kanunlarla nasıl yepyeni temiz bir hükümet kurulabilir ki?

Nasıl sağlıklı bir devlet yapısı inşa edilebilir?

Kumarhane ve seks turizmi üzerine kurulu bir turizmle ve bundan elde edilen kara para haraçla nasıl bir temiz devlet olunur?

Kaosun, kalitesizliğin ve denetimsizliğin labirentlerinde kaybolmuş, çöplük birçok üniversite ile yola devam edilebilir mi sizce?

Daha önce de yazmıştım. Birbirimizi kandırmayalım. Bu sistemle gelecek hangi siyasi mekanizma olursa olsun, fark yaratamayacaktır. Sol partiler belki daha temiz işler yapacaktır ama sistemi düzeltebilecek kadar büyük bir parlamento çoğunluğu olmazsa gerçek reform gerçekleştirilemeyecektir.

Artık bir canavara dönüşen sistem daha birçok iyi yetişmiş insan kaynağımızı değirmen gibi ezip, un-ufak etmeye devam edecektir.

Zaman, her şeyi feshedip yeni bir Kurucu Meclis oluşturup yasalarımızı yeniden elden geçirip DEVLETİ AYAĞA KALDIRMA ZAMANIDIR.

Bu süre içinde teknokrat bir hükümet kurulabilir.

Yine bu süre içinde, bu minicik bağımlı ülkede nasıl bir sistemle yola devam edileceği de çok ciddi olarak el ele verilip tartışılabilir.

Unutmayalım ki; bizi kurtaracak olan yine ‘BİZ’ olabiliriz.

Halkın bu aşamada milletin gerçek vekillerinden beklentisi hangi partiden olursa olsun irade koyup devleti ayağa kaldıracak hamleleri yapmak için işbirliği yapmalarıdır. Yoksa karaya vuran gemide hep birlikte batmaya devam edeceğiz.

Bu yazı toplam 2183 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar