1. HABERLER

  2. SPOR

  3. “YDÜ, Federasyon’a ofis açsın”
 “YDÜ, Federasyon’a ofis açsın”

“YDÜ, Federasyon’a ofis açsın”

LAÜ Büyük Erkek Basketbol Takımı antrenörü Orhun Mevlit basın mensupları ile bir araya gelerek gündem yaratacak açıklamalarda bulundu

A+A-

Eren ŞİŞİK

Basketbol Erkekler Ligi ekiplerinden Lefke Avrupa Üniversitesi’nin (LAÜ) antrenörü Orhun Mevlit düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) oyuncusu Halil Kutruza’nın yasaklı madde kullandığını ve sahada yer almasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Mevlit, “YDÜ’nün Basketbol Federasyonu ile ilişkisini anlamış değilim. Son dönemlerde basketbolda 4 olay yaşandı ve bunların hepsinde federasyonun aldığı kararlarda YDÜ’nün parmağı var. Oldu olacak YDÜ, Basketbol Federasyonu’na bir ofis açsın.” ifadelerini kullandı.

“Bugün kadın basketbolunun olmaması, büyük bir utançtır”

Ülkenin sıkıntılı bir süreçten geçtiğinin altını çizen Orhun Mevlit, “Yasa ve hukuk tanımamazlık, etik anlamda bir şeyleri görmemek had safhaya ulaştı. Birilerinin artık kralın çıplak olduğunu söylemesinin zamanı gelmiştir.” dedi. Basketbol camiasına katkı koyan her birimin aynı gemide olduğuna vurgu yapan Mevlit, “Önceki gün Dünya Kadınlar Günü’ydü. Biz bir kadınlar gününü daha kadın basketbolunun olmadığı ve olması için neredeyse hiçbir çalışmanın yapılmadığı bir şekilde geçtik. Bizler oturduğumuz koltukların değerini bilmemiz gerekiyor. Bizim mikro ve makro hedeflerimiz olması lazım. Örneğin ben LAÜ play-off’a giremezse görevi bırakırım. Basketbolu yönetenlerin de hedefleri olmalı. Bu bağlamda bugün kadın basketbolunun olmaması, büyük bir utançtır.” diye konuştu.

“Güven, Akıncı’dan daha fazla medyada yer alıyor”

Basketbolun gündemde olmasının en çok KOOP antrenörü Emrah Güven’e yaradığını ifade eden Orhun Mevlit, “Son iki buçuk ayda medyada Mustafa Akıncı’dan daha fazla yer alan isim o oldu. Emrah Güven’in kontrolündeki KOOP’un istekleri ile yasaları farklı yorumlayan Federasyon arasında paslaşmadan başka bir şey yok.” dedi. Mevlit, ülkede kadın basketbolunun olmadığını, altyapılardaki maç sayısının çok az olduğunu ve bunların gelişmesi adına gerekli mercilerin gereken adımları atmadığını ifade ederek, “Dünya’da salon sporu diye bir şey yoktur. Basketbol ve diğerleri vardır. Önce basketbola sahip çıkmalıyız. Elimizdekinin değerini bilmeliyiz. Bir an önce bu konuda yol almamız gerekir. Basketbolun acil toparlanmaya ihtiyacı var. Ben herkesle uzlaşabilecek bir ligler direktörü olmalıdır diye düşünüyorum. Yönetim değişmemeli ancak yeni bir yüzle marka değeri yükselen basketbolun önü açılmalıdır.” dedi.

YDÜ oyuncusu Halil Kutruza’nın talihsiz bir olaya yarıştığını kaydeden Orhun Mevlit, “Basının yaptığı duyarlı davranışını ve Halil Kutruza olayını sansasyonel olarak vermemesi, federasyonun ve oyuncunun kulübünün bunu ‘biz her şeyi yaparız, bu basın da her şeyi maruz görür ve kimse de bize karışamaz’ mantığıyla hareket ettirdi. Bahsettiğimiz talihsiz olayın üzerinden 75 gün geçti ve henüz bir karar üretilmedi. Ne federasyon, ne Spor Dairesi ceza kurulu, ne de dopingden sorumlu olan kurul bu konuda hiçbir şey yapmadı.” ifadelerini kullandı.

“Halil’in olumsuz alışkanlıkları toplum tarafından kabul edilemez”

Halil Kutruza olayının artık aklanması gerektiğinin altını çizen LAÜ antrenörü, “Halil Kutruza profesyonel basketbol anlamında en doğru örnektir. Bizim en önemli bilgi değerimiz Halil Kutruza’dır. Devlet olarak onun bu kadar yılda kazandığı bilgiyi nasıl çöpe atmadan kazanabileceğimizi tartışmamız gerekir.” dedi. Basketbol Federasyonu, Spor Dairesi ve YDÜ’nün şu anda yapmış olduğu davranış ve politikanın Halil’den kısa vadede yararlanma olduğunu kaydeden Mevlit, “Bu davranış Halil’den yararlanıp küçük şampiyonluklar kazanıp ardından fırlatılıp atılmasından öte değildir. Halil’in bir takım olumsuz alışkanlıkları toplum tarafından kabul edilemeyen davranışlardır. Bizim Halil bundan nasıl vazgeçer, nasıl tedavi olur ve nasıl doğru eğitimci olur konusunda çalışma yapmamız lazım. Bu maddeyi aldığını itiraf eden bir adamın spor alanlarında yerinin olduğunu söylemek kabul edilemez.” diye konuştu.

Basketbol Federasyonu’nun Halil Kutruza’ya test yapıp sonucu kamuoyuyla paylaşmamasının spor alanlarındaki en büyük utancımız olduğunu belirten Mevlit, “Bu utancı hepimiz temizlemeliyiz. Bu haftaki maç bizim için basketbol maçından ötedir. Basketbolun etiğini ve doğrusunu yapan insanlar olarak, bunu yapmayan insanlarla karşılaşacağız. Her şeyden önemlisi orada bizim duruşumuz olacak. İnşallah Basketbol Federasyonu ve Spor Dairesi 75 günlük uykudan uyanır ve doğru bir karar üretir.” dedi.

“Halil’i tedavi ettirip bilgilerinden toplum olarak yararlanmalıyız”

Halil Kutruza’nın şu anda sahada olmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Orhun Mevlit, “Olmaması gerekir fakat Halil kaybedilmeyecek kadar değerli bir insan. Halil’i tedavi ettirip bilgilerinden toplum olarak yararlanmalıyız. Hepimizin kardeşi veya çocuğu var. O sahada madde kullanımı kabul edilemez. Bu bağlamda onunla aynı ortamda olmak benim düşünce silsilemde yoktur. Şu anda yapılması gereken Spor Dairesi Genel Ceza Kurulu’nun toplanması ve bir karar üretmesi.”diye konuştu.

“Biz ciğeri kediye emanet ediyoruz”

Doping konusundaki uzman kişinin Yakın Doğu Üniversitesi’nin maaşlı elemanı olan Cevdet Tınazcı olduğunu söyleyen LAÜ antrenörü, “Bu arkadaşımız Spor Bilimleri’nde akademik olarak ciddi bir yeri olan bir arkadaşımız. Ancak YDÜ’nün maaşlı bir personelidir. Ne ironidir ki Cevdet’in 2003’te çalıştırdığı sporcu ülkedeki ilk kez dopingden hastanede yatan sporcudur. Biz ciğeri kediye emanet ediyoruz. Levent Ilgın da aynı şekilde. Meliz Redif ülkemizin en büyük değeri dedik, bu sporcu dopingli çıkıyor ve bizim vergilerimizle Levent Ilgın 6 bin TL maaş alıyor. Bu parayı da Meliz Redif’i çalıştırsın diye alıyor. Ancak kimse Levent Ilgın ile ilgili soruşturma bile başlatmıyor.” ifadelerini kullandı.

Orhun Mevlit, Kuzey Kıbrıs halkının temiz bir spor yapmak zorunda olduğunu belirterek, “Başbakanlıkta uyuşturucu ile ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor. Ancak ne ilginçtir ki yine Başbakanlık’a bağlı Spor Dairesi’nde bu konu ile ilgili hiçbir şey yapılmıyor. Bizim Halil’i sırf PR yapmak için SOS’deki çocukların önüne götürüp “çocuklarla ilgileniyoruz” dememiz de doğru değildir.” dedi. Ülkede kimin şampiyon olduğunun çok da önemli olmadığını ifade eden Mevlit, “En büyük madde kullanımı spor alanlarında yapılıyor. Spor Salonları’nda eczanelerden daha fazla ilaç satılıyor. Sahaya temiz çıkan adamlarla Halil’i aynı ortama çıkaramayız. Temizlensin, aklansın paklansın ondan sonra buyursun başımızın üstünde yeri var. Halil’e bu ülkenin ihtiyacı var. YDÜ 1 yıllık başarı için bu adamı harcamasın.” diye konuştu.

“Federasyonun aldığı kararlarda YDÜ’nün parmağı var”

Yakın Doğu Üniversitesi ile Basketbol Federasyonu’nun ilişkisini anlayamadığını ifade eden LAÜ antrenörü Orhun Mevlit, “Son dönemlerde basketbolda 4 olay yaşandı ve bunların hepsinde federasyonun aldığı kararlarda YDÜ’nün parmağı var. Oldu olacak YDÜ, Basketbol Federasyonu’na bir ofis açsın. İlk olay Angelo Warner olayı, YDÜ’nün itirazı ile gün yüzüne çıktı. İkincisi Mihajlo Pesic olayı. Tüzüğe aykırı bir şekilde yapılan transfere onay verildi. Üçüncü olay liselerarası basketbol maçlarında TMK ile oynanan maç. Olayın içinde yine YDÜ var. Halil Kutruza olayının sorumlusu da YDÜ.” diyerek sözlerini noktaladı.

LAÜ ayrıca YDÜ oyuncusu Halil Kutruza’ya doping testi yapılması konusunda federasyona itirazda bulunurken, yabancı oyuncusu Pesic’in de tüzüğe aykırı bir şekilde transfer edildiğini ve transferinin iptalinin gerektiğini ifade etti

 

------------------------------------------------------------------

 

Atamtürk sosyal medya üzerinden açıklama yaptı

YDÜ Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı ve YDÜ Spor Kulübü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Atamtürk kişisel sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yaptı. Atamtürk açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Fair-Play, bir spor müsabakasında konulmuş olan kurallara uymaktan ziyade bir davranış biçimini anlatmaya yarayan terim. Müsabaka sırasında karşısındaki rakiplerine saygılı yaklaşımı, psikolojik ve fizyolojik olarak zarar vermeme özentisidir kısaca. Fair-Play oyunda ve müsabakada hile ve şiddete başvurmadan mücadele etmek, karşısındaki rakibi bir düşman olarak değil bir oyunun, bir yarışın parçası olarak görmek ve karşısındaki kişi veya kişilerin onurunu kırmadan müsabakaya devam etmektir. LÜTFEN ÜLKE SPORUNU ÇİRKİNLEŞTİRMEYELİM. HER YÖNETİCİNİN VE HER ANTRENÖRÜN VERECEĞİ DEMEÇLER KİŞİSEL EGOLARA YÖNELİK ŞİDDET İÇERMEMELİ...
KAOS YARATARAK BUNDAN BESLENMEYE ÇALIŞMAK HİÇBİR SPOR ADAMINA YAKIŞMAZ...”

Bu haber toplam 3305 defa okunmuştur