1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Yargıç: “İfade polis baskısıyla alındı!”
 Yargıç: “İfade polis baskısıyla alındı!”

Yargıç: “İfade polis baskısıyla alındı!”

3 milyon TL’lik soygun olayı davasında, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti, polisin, sanık B.Ç’ye ‘baskı’ uygulayarak ifade aldığına karar verdi

A+A-

Didem MENTEŞ

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkeme Heyeti, 3 milyon TL’lik soygun olayı davasında, polisin, sanık B.Ç’ye baskı uygulayarak ifade temin ettiğine karar verdi. Lefkoşa-Güzelyurt anayolu üzerinde 24 Temmuz 2014’de meydana gelen silahlı soygun olayı ile ilgili hükümsüz tutuklu bulunan sanık B.Ç ile ilgili duruşma içinde duruşmanın kararı verildi. Mahkeme, sanığın polise verdiği ifadenin ‘gönüllü’ olmadığına kanaat getirdi.
Mahkeme Heyeti, sanığın 30 Temmuz günü evinden ‘tutukluk emri’ olmadan ve hiçbir açıklama yapılmadan apar topar götürülmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Heyet, sanığın, olayın meydana geldiği Güzelyurt bölgesindeki karakollar yerine, 35 km uzaklıktaki Değirmenlik Karakolu’na götürülmesini ve üst düzey polis yetkililerin de bulunduğu bir ortamda ifade alınmasının tamamen ‘baskı’ unsuru oluşturduğuna kanaat getirdi.
Sanığa ‘darp ve işkence’ uygulanmadığını ancak avukatına haber verilmeden, uzak bir karakolda ifade alınmasının Anayasa’nın 16 maddesine aykırı olduğunu vurgulayan Mahkeme, ‘ifadenin gönüllü alındığına inanmanın safdillik olacağına’ karar verdi.
Başkanlığı’nda Ömer Güran, Kıdemli Yargıç Melek Esendağlı ve Yargıç Alev Ulunay Hüdaverdi’den oluşan Ağır Ceza Heyeti’nin baktığı davada İddia Makamı Başsavcılık adına Savcı Aliye Özçınar hazır bulundu. Avukat Menteş Aziz ise başka bir davada olduğu için stajyer avukatlar sanık B.Ç’yi temsil etti. Heyetin duruşma içerisinde duruşma kararını Yargıç Alev Ulunay okudu. Ulunay, duruşma içinde duruşma maksatları bakımından Mahkemede şahadet veren tanıkların ve yeminsiz beyanda bulunan sanık B.Ç’nin ifadelerine değindi.


 

“Uzak bir karakola götürülmesi baskı unsurudur”

Yargıç Ulunay, Güzelyurt bölgesinde suçtan dolayı tutuklanan bir kişinin, Güzelyurt Polis Müdürlüğü’ne ya da Lefke Karakolu’na götürülmesinin daha uygun olduğuna değinerek, sanığı hiçbir avukatın aklına dahi getiremeyeceği ve olay yerinde çok uzakta olan Değirmenlik Karakolu’na götürülmesini doğal bulmayarak ‘itibar’ edemeyeceklerini vurguladı. 
Yargıç, sanığın Değirmenlik Karakolu’na götürüldüğüne dair avukatına haber verilmemesini, avukatının her yerde müvekkilini araması ve kayıp ilanı vermek istemesine rağmen, ne Güzelyurt Polis Müdürü’nün ne de diğer polis yetkililerinin avukata bilgi vermemesini bir bütün olarak değerlendirildiği zaman ifadenin gönüllü olarak verildiğini söylemenin bir adaletsizlik olacağını belirtti. Yargıç, avukatına haber verilmeden, uzak bir karakolda ifade alınmasının Anayasa’nın 16 maddesinin 4 ve 5’inci fıkralarına aykırı olduğunu belirtti.

 

“İfade gönüllü alınmadı”

Tüm bu değerlendirmelere göre sanığın Güneşköy’deki evinden alınarak, uzak bir karakola götürülmesini, bu esnada sanığın avukatından yardım almasının engellendiğini aktaran Yargıç, Değirmenlik Karakolu’nda hazır bulunan kalabalık ve yetkili polis mensuplarının tutuklu olmayan sanık üzerinde yaratılan ortam ve atmosfer itibariyle baskı oluşturulmasının makul olarak kabul edildiğini aktardı.  Yargıç Ulunay, “sonuç olarak gece yatağında uyur vaziyette olan sanığın, uyandırılarak hakkında hiç bir tutuklama kararı olmaksızın, polisle gidip gitmeyeceği konusunda icazet dahi alınmadan polis aracına konup evinden çok uzak bir köy karakoluna götürülmesi ve avukatından gizlenmesi unsurları yanında bu ifadenin baskı unsuru yansıtılmadan alındığını düşünmek safdilliktir. Netice olarak ifadenin gönüllü olarak alınmadığına dolayısıyla emare olarak ibraz edilmesine izin verilmez”

Duruşma bugüne kaldı
Kararın ardından Avukat Menteş Aziz duruşmada olmadığı için davanın esasına geçilemedi. Bunun üzerine Yargıç Ömer Güran, Ağır Ceza Mahkeme davalarının Yüksek Mahkemelerden sonra daha önemli olduğuna vurgu yaparak, ölüm ve hastalıklar dışında herhangi bir erteleme talebinin mazereti olamayacağını söyledi. Yargıç, davanın esasına stajyer avukatla devam edilemeyeceğini belirterek, duruşmayı bugüne tehir etti.

Bu haber toplam 2507 defa okunmuştur