1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Vicdani Ret davası yine Anayasa Mahkemesi’nde
Vicdani Ret davası yine Anayasa Mahkemesi’nde

Vicdani Ret davası yine Anayasa Mahkemesi’nde

Vicdani Ret hakkına dayanarak Nisan 2010’de de seferberliğe gitmeyi ret eden Murat Kanatlı ile ilgili Askeri Mahkeme’de görüşülen ‘seferberlik davası’ Anayasa Mahkemesi’ne havale edildi.

A+A-

Didem MENTEŞ

Vicdani Ret hakkına dayanarak Nisan 2010’de de seferberliğe gitmeyi ret eden Murat Kanatlı ile ilgili Askeri Mahkeme’de görüşülen ‘seferberlik davası’ Anayasa Mahkemesi’ne havale edildi. 2009 yılında seferberliğe gitmediği için Askeri Mahkeme tarafından 10 gün hapis cezası alan Murat Kanatlı, bu kez de 2010 yılında katılamadığı seferberlik davası nedeniyle dün Askeri Mahkeme’ye çıktı.
Murat Kanatlı’nın 2010 yılında seferberliğe katılmadığı için açılan dava, avukatın talebi üzerine Askeri Mahkeme Yargıcı Mesut Mesutoğlu tarafından Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmesi için dosyanın havalesine karar verdi. Avukat Öncel Polili, “Bu hususun herhangi bir mahkemenin herhangi bir kurumun nezdinde olamayacağını, bunun Mahkemelerin bağımsızlık ilkesiyle ve adil yargılama ilkesiyle çeliştiği düşünce nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesini talep ettik ve Mahkeme havalesine karar verdi” dedi.

Avukat: “Adil yargılamaya aykırı”
Avukat Öncel Polili, diğer davalardan farklı olarak Vicdani Rettin Anayasaya aykırı olduğunu iddia ettiklerini ve meselenin Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesi gerektiğini belirttiklerini aktardı. Savcılığın buna itiraz ettiğini söyleyen Polili, Mahkeme’nin dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesine karar verdiğini aktardı. Avukat Polili iddialarını şöyle açıkladı: “Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi yasasına göre, Mahkeme GKK nezdinde kurulmaktadır. Biz bu hususun veya herhangi bir mahkemenin herhangi bir kurumun nezdinde olamayacağını, bunun Mahkemelerin bağımsızlık ilkesiyle ve adil yargılama ilkesiyle çeliştiği düşüncesinde olduğundan dolayı Anayasa Mahkemesi’ne havale edilmesini talep ettik ve Mahkeme’de bizim bu talebimizi olumlu karşılayıp dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne havale etti. Anayasa Mahkemesi kararını verene kadar dosya askıya alınmıştır. 

Kanatlı: “Hukuksal sorun sürüyor”
Murat Kanatlı da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9’uncu maddesinin yine göz ardı edildiğini belirterek, hukuksal sorunun devam ettiğini belirtti.  Bir üç yıllık dava sürecinden sonra yeni bir noktaya geldik.  Biz hala daha üzgünüz AİHM, 40 yıl sonra karar üretti ve bir davada dedi ki uluslar ası sözleşmeler canlı birer belgedir ve dönemin koşullarına göre yeniden yorumlanması gerekiyor.  AİHM’in 9’uncu maddesi çerçevesinde Bayatyan davasında Ermenistan’ı düşünce özgürlüğünden mahkum etti. Maalesef bizim Mahkemelerimiz, Haluk’un davasında da görüldüğü gibi kara bet okuduğunda, uygulanacak usuller açısından hukuk prensipleri açısından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini kaile almıyor. Çok ilginç bir şekilde sözleşmenin, Anayasanın 91’inci maddesinde usulüne uygun yürürlüğe konmuş bir iç hukuk unsurudur ve benim daha önceki Anayasa Mahkemesi kararında, Yargıç şafak Öneri’nin bir notu vardı. “Başkanın görüşlerine katılırım ama bunlar Anayasalık değil, konun tamamıyla alt mahkemelerin gündemindedir, alt mahkemelerde bizim Yüksek Mahkeme’nin verdiği karar çerçevesinde bakması gerektiğini söylemişti.  Buna göre yasalar, uluslar arası sözleşmeler seviyesindedir ama uluslararası sözleşmeler Anayasaya aykırılık iddia edilemeyeceği için yasarlın üstündedir. Bu nedenle AİHS 9 burada kullanılması gerekirdi. Ama Askeri Yargıç burada göz ardı ederek, bizce hukuksal bir sorun ortaya çıkardı. Bu sorun devam ediyor.

Bu haber toplam 2533 defa okunmuştur