1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Vergimi ödemem, olur biter!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Vergimi ödemem, olur biter!

A+A-

 

Yine zor bir döneme girdik.
Döviz gittikçe tırmanıyor.
Bu artışa bağlı olarak akaryakıttan tüp gaza dövize endeksli her şeyin fiyatı da artıyor.
Cebimizdeki para gittikçe eriyor.
Çalışan kesim için bunu söylemek güç değil…
Alım gücü düşüyor, maaşlar eriyor.
Çok fazla ekonomiden anlamanıza gerek yok, mal meydanda…
Peki bu kötü tablo herkes için geçerli mi?
Elbette ki hayır!
Bu vahşi kapitalizm şarlarında en fazla ezilen yine çalışanlar oluyor.
                                                          
***

Kıbrıs’ın kuzeyinde çok geniş bir kitle var, orta kesim…
Ya kamu maaşı alan, ya da özel sektörde çalışan sosyal sigortalı çalışanlar…
Devlettekiler bir nebze olsun daha iyi durumda…
Maaşlar az daha yüksek…
Özelde maaşlar da düşük, birçoğu için…
Bu pahalılıkta da daha da aşağılara iniyor.
Peki ne yapılabilir bu kötü ekonomik şartlarda?
Zira, her şey ateş pahası…
Bir fikir jimnastiği yapalım.
                                                          
***

• LÜKS harcamalarından kesinti yapılabilir.
Daha az telefonda konuşulabilir.
• Kışta isek tüp gazlı soba daha kısa süre açık tutulabilir.
• Klima pek açılmasa daha iyi…
• Bu sene planlanan tatiller ertelenebilir, ya da 'daha ucuzundan' bir tatil planı yapılır.
• 2 araba varsa, teki kullanılır.
• Savurgan alışverişten kaçınılır.
• Veeeee, vergileri ödemek ERTELENİR!
                                                          
***

Mesela seyrüsefer ruhsatları!..
Ateş pahası…
Döviz krizinden önce de yüksekti, şimdi de yüksek…
Binlerce araç sahibi bu vergiyi ERTELİYOR!..
Yani ödemiyor.
Hükümeti yönetenlerin en azından bu geçiş dönemi için dar gelirli-orta sınıf yurttaşı korumak adına bu tarz vergilerde İNDİRİME gitmesi çok yerinde bir önlem olacaktır.
Tamam, anladık, maliyede para yok…
Ama 'hep bana hep bana' da olmaz ki!..
Vatandaş da nefes almak istiyor.
Vatandaş zaten ödemiyor, en azından fiyatı azalsa gidip ödeyecek, maliyenin kasasına para girecek…
Peki başka ne yapılabilir?
Ekonomistler TV ekranlarında, gazete sayfalarında dillendiriyor.
Döviz kuru bazı sektörlerde SABİTLENEBİLİR.
Mesela özel okullarda…
'Euro üzerine' bir ödeme planı uyguluyor özel okullar…
Bu çok yanlış bir uygulama…
En azından bir yıllığına bu yöntem terk edilebilir.
Teşvikle ricayla olmuyorsa 'yasama' devreye girebilir.
Ekonomik çöküş arifesinde orta sınıf adına 'pozitif ayrımcılık' sosyal devlet olmanın da gereği değil midir?
Bu konu da gündeme gelebilir.
Kısacası ekonomik krizin yanında 'kendi krizlerimiz' de vardır, kendi iç krizlerimiz…
Biz kendi krizlerimizi yatıştırsak, orta sınıfın ödediği vergilerde indirime girsek, dövize endeksli iç piyasaya (bir süreliğine) döviz kullanma yasağı getirsek, iç piyasaya para akışını da sağlamış oluruz diye düşünüyorum…
Yoksa, böyle giderse vatandaş para harcamaktan vazgeçecek, vergiden kaçıracak, hem işadamı hem de devlet 'hava' alacak…
'Orta halli bir çalışan' olarak kendi penceremden bunu görüyorum:
Ben kazanmazsam ne vergi veririm, ne de harcama yaparım!

--------------------------------------------------------

Polis, ‘Lefkoşa güvenliği’ için devrede…

Takip edenler bilir, bir süredir Lefkoşa’daki kent güvenliğiyle ilgili yazıyorum.
Özellikle Lefkoşa Surlariçi ve Dereboyu konusuna dikkat çekiyorum.
Lefkoşa Polis Müdürlüğü bu konuda son günlerde fazlaca aktif.
Doğruya doğru, güzele güzel demek gerekiyor.
Eleştirdiğimiz gibi yerinde uygulamaları da yazmak boynumuzun borcu…
Artık, hem Dereboyu’nda hem de Surlariçi’nde özellikle geceleri polisin varlığını çıplak gözle görüyorsunuz.
Hem yaya olarak devriyelere ağırlık veriliyor, hem de “Mobil Karakol”un da göreve başlamasıyla denetimler sıklaştırıldı.
Özellikle dikkat çeken “Mobil Karakol” tam teçhizatlı, tam donanımlı olarak kent sokaklarında geziyor artık…
Cumartesi itibarıyla göreve başlayan Mobil Karakol polisin varlığını hissettiriyor.
Lefkoşa Polis Müdürlüğü bu yeni hareketiyle alkışı hak ediyor.
Umarım  hem Surlariçi’ne hem de Dereboyu’na gereken önem verilir.
Umarım şehrimizin sokakları sağda solsa sızan ayyaşlara, bonzaicilere ve uyuşturucu çetelerine teslim edilmez.
Bu nedenle polisimize büyük görev düşüyor.

Bu yazı toplam 2347 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar