1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Vatandaş bezgin: Umut yok ama çözüm keşke olsa
Vatandaş bezgin:  Umut yok ama  çözüm keşke olsa

Vatandaş bezgin: Umut yok ama çözüm keşke olsa

YENİDÜZEN, sokağa indi, Kıbrıs müzakerelerine dair görüş ve düşünceleri sordu

A+A-

Müzakere sürecini YENİDÜZEN’e değerlendiren vatandaşlar, görüşmelerin yıllardır sürdüğünü ve bir neticeye varılmadığını kaydetti, iç politikadan ve iç huzurdan yana dert yandı.

Fehime ALASYA

Görüşmelerin neticeleneceğinden yana inancını yitiren vatandaş, hoşnut olmadığı ülke yönetiminin bir an önce iyileştirilmesi gerektiğinden yana hemfikir…

“Dedem ‘bu mesele çözülse de çocuklarımız rahat etse’ derdi. Dedemin ardından kaç nesil yetişti, bu sorun hala aynı…” diyen vatandaşlar, kaç kuşaktır Kıbrıs görüşmelerinin devam ettiğini belirterek, içinde olduğu durumu özetledi.

Görüşmelere ezelden beridir dış ülkelerin de etki ettiğini belirten vatandaşlar, bunun süreceğini düşünüyor.

“Belirsizlikle yaşamaya alıştık…”

“Hala daha da kötü bir belirsizliktir gidiyor. Doğduk doğalı bu böyle” diyen vatandaşlar, belirsizlikle yaşamaya alıştıklarını ifade ediyor.

“Barış olmasını istiyorum, hak ettiğimiz şekilde yaşayabilmemiz için bir barışın olması şart aksi koşullarda geleceğimiz çok parlak değil” diyen vatandaşlar, halkın giderek umudunu kaybettiğini düşünüyor.

Vatandaş görüşünü sundu, nedenini açıkladı…

Görüşmelerin bir an önce çözümle sonuçlanması gerektiğini savunan bazı kişiler, “Rum ve Türklerin karışık yaşadığı bizim kuşağımız, sonsuzluğa göç ettikçe de anlaşma olasılığı giderek zayıflayacak” diyerek, neden zamanı iyi değerlendirilmesi gerektiğini anlatmaya çalıştı.

Özellikle Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda Kıbrıs konusunun bu dönemde çözülebileceğini belirten bazı vatandaşlar, her iki toplumda da şahsi çıkarlar uğruna gençlere düşmanlık aşılandığını savundu.

Özelde kendi derdinden yakınan, genelde ise tüm bunlara bağlı yapılması gereken köklü değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu düşünen bazı vatandaşlar, ülke yönetiminde birçok alanda adaletsizlik ve haksızlık yapıldığını kaydetti.

“Önce içimizde bir düzelelim, sonra barışı konuşuruz”

Vatandaş; “Bu görüşmeler geldiği gibi gider, hiçbir şey olmaz, mutlu değiliz, keşke bir an önce değişiklik olsa barış olsa ama olmayacak, bari bizi kendi içimizde düzeltsinler. Müşavirler ordusu yaratmaya devam ederiz. Burada bir sistemsizlik var, önce içimizde bir düzelelim, sonra barışı konuşuruz” diyor.

“Burada hayat çok pahalı, torpil çok, bir daireye gitsen saatlerce bekliyorsun” diyerek dert yanan bazı vatandaşlar ise devletin bu durumlara el atarak, çeşitli iyileştirmeler yapması gerektiğini savundu.


 

Mustafa Kemal Tümkan:
“Vatandaşlar günlük problemlerin içinde boğulup günübirlik yaşıyor dolaysıyla altmış yıllık bu mücadelenin gidişatı da çok umutlu görülmüyor”

Vatandaşların yüzde 90’ının gündeminde görüşmeler yok, günlük hayatın geçim sıkıntıları daha ön planda. Vatandaşlar günlük problemlerin içinde boğulup günübirlik yaşıyor dolaysıyla altmış yıllık bu mücadelenin gidişatı da çok umutlu görülmüyor. Bence şu anki aşama bir kilit noktası, bence de iki toplum açısından federasyon çözümü için bu son fırsattır. Ciddi sorumluluk isteyen aşamadayız. Özellikle Rum kesiminin tavırları, bazı etkenlerden dolayı sorumsuzca ve ciddiyetten uzak görülüyor. Sebebi de iç siyasetleri. Bu da doğal, bizde de olsa aynı şeyleri görecektik. Bence seçimler bitene kadar görüşmelere bir dönem ara verilir. Şahsi politik düşüncem bağımsız KKTC’dir, buna gücümüz de var, farkında değiliz ama var. bence bu işin sonu iki ayrı federal şekle gider. Bizi bu şekilde bağımsız, Avrupa Birliğine üye ve hatta NATO’ya bile üye bir Kıbrıs’ı Rum tarafı kabul etmek zorunda kalacaktır eminim. Tabi ki tavizler de vereceğiz, taksimle ayrı bir Kıbrıs Türk devleti de yapabiliriz. Yeni nesil de buna yakın olur sanıyorum. Gidişat iki bağımsız yapı gibi görülüyor…   

Mustafa Baranhan:
“Dedemin ardından kaç nesil yetişti, bu sorun hala aynı…”

Bağımsız iki devlet hayallerine ulaşmak için maalesef iki nesil daha yetmez… Hayalimiz hep bir bağımsız devlettir ama olmadı, olmayacak da. Dedem ‘bu mesele çözülse de çocuklarımız rahat etse’ derdi. Dedemin ardından kaç nesil yetişti, bu sorun hala aynı… Görüşmelere her zaman dıştan ve içten etki olmuştur ve oluyor da… Halk karamsarlığa kapılıyor çünkü umut besliyor.

Şükriye Elmacı:
“Çözüm olur veya olmaz bilemiyorum ama bunların bu adadan artık kalkması gerek...”

13 yıldan beridir burada yaşıyorum, çocuklarım buraya üç yaşında geldi, bu yıl 13. Mührümü vuruyorum ve halen daha vatandaş değiliz. Düzgün olmak bu kadar kötü mü? Polisten çıkmayan vukuatı dolu insanlar vatandaş olabiliyor... Buna bir çözüm bulmalılar. Ben burayı çok seviyorum. Bu adada bürokrasi çok yavaş çalışıyor. Bu adada çok fazla torpil var. Bu kalkmalı, yoksa hep geriye gideceğiz. Bunlar hakkıyla verilmeli... Çözüm olur veya olmaz bilemiyorum ama bunların bu adadan artık kalkması gerek...

Sezen Volkaner:
“Burada hayat çok pahalı, torpil çok, artık devlet el atsın, bizi kimseyi muhtaç etmesin”

Bence Kıbrıs sorunu çözülmez, Rum tarafı biraz anlayışsız görülüyor. Hep kendine çekiyor. Kıbrıs sorunu çözülür de iki toplum bir arada yaşamaya başlarsa bizi çok zor günler bekler. Burada hayat çok pahalı, torpil çok, artık devlet el atsın, bizi kimseyi muhtaç etmesin, ne Rumlara ne de başkasına avuç açmayalım. Bu torpil, sistemsizlik ve düzen ortadan kalkmalı. Bir devlet dairesine gitsen saatlerce bekliyorsun, bunlar düzeltilmeli.

Alper Akarsu:
“Doğduk doğalı bu böyle, bununla yaşamaya alıştık...”

Görüşmelerin hiç iyiye gittiğini duymadık, hala daha da kötü bir belirsizliktir gidiyor. Doğduk doğalı bu böyle, bununla yaşamaya alıştık... Bence belirsizlik yüzünden hiçbir şey olmaz. Bu görüşmeler geldiği gibi gider, hiçbir şey olmaz, mutlu değiliz, keşke bir an önce değişiklik olsa barış olsa ama olmayacak, bari bizi kendi içimizde düzeltsinler. Müşavirler ordusu yaratmaya devam ederiz. Burada bir sistemsizlik var, önce içimizde bir düzelelim, sonra barışı konuşuruz. Zaten düzelirsek de Avrupa birliğine ihtiyacımız kalmaz.

Behiç Pilli:
“Birkaç kişinin çıkarı uğruna gençlere düşmanlık aşılanıyor”

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Türkler de vardır fakat ne yazık ki Kıbrıs Cumhuriyeti, Rum Cumhuriyeti’ne dönüştü, biz orada yokuz. Son dönemdeki görüşmelerden bir şeyler çıkar diye bekliyoruz. Dış güçlerin, özellikle Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda bu konu çözülebilir. Çözüm olmaması durumunda içimizde olan kötü yönetim devam edecek. Bu sistemde her şey birkaç kişinin elinde ve bizi istedikleri gibi idare etmeye devam edecekler. Bu halk layıkıyla yönetilmiyor. Çok mağdur insanlar vardır. Bana göre Rumlar samimi değil, çözüm taraftarı değil. Düşmanlığın gençlere faydası yok zararı var. Her iki toplumda da birkaç kişinin çıkarı uğruna gençlere düşmanlık aşılanıyor.

Nağme Demirli:
“Hak ettiğimiz şekilde yaşayabilmemiz için bir barışın olması şart”

Torunum 15 yaşına geliyor, umudum kaldı diye sorarsanız maalesef yok... Annem, babam ben, çocuğum, çocuğumun çocuğu… Kaç nesil geçti ve hala bir masada görüşüyorlar. Ben, Rumlar ve Türklerin karışık olduğu bir okulda okudum ve bize gölge edilmediği takdirde birlikte yaşayabileceğimize, bunun yeniden olacağına inanıyorum. Barış olmasını istiyorum, hak ettiğimiz şekilde yaşayabilmemiz için bir barışın olması şart aksi koşullarda geleceğimiz çok parlak değil. Ailem barış umuduyla yaşadı fakat göremeden gözlerini kapadı, şimdi de ben umarım yaşar da o günleri görürüm. Halk giderek umudunu kaybediyor. Rum ve Türklerin karışık yaşadığı bizim kuşağımız sonsuzluğa göç ettikçe de anlaşma olasılığı giderek zayıflayacak. Artık bu konu bir an önce çözülmeli.

Çağlar Yelkanat:
“Hiç umudum kalmadı... Yıllardır bu sorunlar çözülemiyor”

Hiç umudum kalmadı... Yıllardır bu sorunlar çözülemiyor. Tam yoluna girdi derken yine bir saçma nedenden ötürü görüşmelere gölge düşüyor, duraksıyor. Bunlar yürütülen oyunlar bence. Ayni şekilde iki devletli bir çözüm istiyorum. Çünkü buranın, yani adanın kuzeyinin, kendi içinde, şimdiki halinde iyiye gideceğine inanmıyorum. Bu yüzden bir çözüm olmalı.

 

 

Bu haber toplam 2308 defa okunmuştur