1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Vadili, Komikebir, Galatya... (1)
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Vadili, Komikebir, Galatya... (1)

A+A-

31 Mayıs 2013 Cuma günü, Kayıplar Komitesi yetkilileri Murat Soysal, Ksenofon Kallis ve Okan Oktay’la birlikte yeniden yollardayız... Komikebirli “kayıp” yakını Hristina Pavlu Solomi de bizimle birlikte... Bugün Karpaz’a gideceğiz, Komikebir’e (Büyükkonuk) ve Hristina’nın “kayıp” babası ve erkek kardeşinin gömülü olabileceği bir kuyuya bakacağız...

Yaptığımız araştırmalarda bir Kıbrıslıtürk okurum bize yeni bir bilgi vermişti geçtiğimiz aylarda: Karpazlı bu okuruma göre, Hristina’nın babası ve erkek kardeşi 1974’te Komikebir’den Galatya’ya (Mehmetçik) götürüldükten bir süre sonra, bazı Komikebirli Kıbrıslıtürk “yetkililer” tarafından Galatya’dan alınıp Komikebir’e götürülmüş, Komikebir’de öldürülüp bir kuyuya atılmışlar... Böyle bir olay gerçekten meydana gelmiş miydi? Komikebir’de geçmişte göstermiş olduğumuz ancak henüz kazı yapılmamış olası gömü yerleri hangileriydi?
Komikebir’de oldukça kuşku uyandıran bir olay yaşanmıştı 1974’te... Üç kişilik bir “tim” vardı – bunların adı pek çok olaya karışmıştı. Bunlar Komikebirli Kıbrıslıtürkler’di.
Bunlardan bir tanesi durup dururken iki kez bir kuyuyu doldurmaya, kapatmaya çalışmış, bu amaçla iki kez farklı kişilerden şiro almıştı.
Bu kuşku uyandıran hareketi sorgulandığı zaman da, “Kuyu açıktır, içine hayvanlar düşer, onun için kuyuyu kapatmam lazım” demişti.
İki kez bu kuyuya toprak yığdığı halde, kuyuyu tam olarak doldurmamıştı – yani kendi gerekçesi olan açık kuyuya hayvanların düşebileceği, bunun için kuyuyu kapatmaya çalıştığı pek de doğru değildi – aksi halde kuyuyu yarı yarıya doldurmak yerine bunu tümüyle kapatmalı ve iddia ettiği gibi hayvanların içine düşmesini önlemeliydi – oysa kuyuyu tümüyle kapatmamıştı. Komikebirli bu “tim”in karıştığı olaylar nedeniyle bu hareketleri kuşku yaratmıştı. İşte bugün bu kuyuya bir kez daha bakmaya gidiyoruz...
Ancak ilk durağımız Vadili... Vadili’de son üç ay kadar bir süreden beridir bir kuyu kazısı yürütülüyor. Bu kuyunun bulunduğu alanı bir okurum bana, ben de Kayıplar Komitesi’ne göstermiştim yıllar önce... Bu bölgede iki Kıbrıslırum “kayıp” infaz edilerek ayrı ayrı zamanlarda bir kuyuya atılmıştı 1974’te...
Vadili’deki kuyu kazısı oldukça zor ilerliyordu çünkü bu bölgedeki toprak “gonno” olduğu için sık sık duvarlar çöküyordu. Buraya bir rampa yapılarak kuyunun ağzı kesiliyor ve dibe inilmeye çalışılıyordu. Yaklaşık 20 metre kadar inebilmişti kazı ekibi ancak durum son derece tehlikeli bir hal almıştı çünkü “gonno” toprak sık sık çöküyordu.
Bu bölgede kazılan kuyuların en az 30 metre derinlikte olduğu bilindiğinden, kazı ekibinin güvenli biçimde kazı yürütebilmesi ve hayatlarının tehlikeye atılmaması için gelecek on metrelik kazıda nasıl bir strateji izlenmesi gerektiği konusunda Kayıplar Komitesi yetkilileri Murat Soysal, Ksenofon Kallis ve Okan Oktay kazıyı inceleyip fikir teatisinde bulunacaklar, sonuçta güvenli bir kazı için hangi adımların atılması gerektiğini kazı ekibine aktaracaklar.
Bizi arkeolog Yusra Eminoğlu, Fatma Keser ve Andri Palla karşılıyor... Şiroların birinde Mustafa Tahsin çalışıyor ve dev rampanın çevresindeki toprakları almaya çalışıyor... Vadili’deki bu kazı yerine gelirken yol üzerinde yığınlarca toprak görmüştük, rampa yapımından çıkan topraklarmış bunlar...
Kayıplar Komitesi yetkilileri, arkeologlarla kuyuya inerek burada yapılması gerekenleri konuşuyorlar...
Sonra kazı ekibine veda ediyoruz ve Komikebir’e doğru yola koyuluyoruz...

Bu yazı toplam 1885 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar