1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. ‘Uzlaşılar artıyor’
‘Uzlaşılar artıyor’

‘Uzlaşılar artıyor’

Kathimerini Gazetesi, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin iyimserliğini haklı göstermek için sözüne ettiği “müzakerelerde yaşanan günlük ilerlemenin” tamamen gerçek olduğunu ve uzlaşı noktalarının kaydedildiği belgenin günden güne büyüdü

A+A-

 

Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde sağlanan uzlaşı noktalarının sayısının günden güne arttığı, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin çözüm konusundaki iyimserliğinin kaynağı olduğunu belirttiği ilerlemenin “gerçek olduğu” iddia edildi.

Kathimerini gazetesi: “Ekonomi ve AB Gelişmeleri Yoluna Koyuyor – Çözümün AB Normlarına Uyumu ve Uygulanması Çözümden Sonra Da Avrupalılardan Oluşan Bir Komite Tarafından Denetlenecek” başlıkları altında verdiği haberinde, Kıbrıs sorunu çözüm müzakerelerinde uzlaşı noktalarının yer aldığı “siyah kalemle” yazılan belgenin büyümekte olduğunu ileri sürdü.

Gazete, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin iyimserliğini haklı göstermek için sözüne ettiği “müzakerelerde yaşanan günlük ilerlemenin” tamamen gerçek olduğunu ve uzlaşı noktalarının kaydedildiği belgenin günden güne büyüdüğünü öne sürdü.

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ile Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in ilk kez görüştükleri 29 Haziran tarihinden önceki gün gerçekleştirdikleri son görüşmeye kadarki zamanda iki tarafın Kıbrıs sorununa ilişkin bir dizi unsur üzerinde anlaşmaya vardıklarını iddia eden gazete, varılan yeni uzlaşıların ise “yasama ve yargı güçlerine ilişkin olduğunu” yazdı.

Yasama ve Yargı’da uzlaşılar

Yasama gücü konusunda, “senatonun oranının yüzde 50-50, alt meclisin ise yüzde 70-30 olması konusunda uzlaşıya varıldığını” belirten gazete, “1960 Anayasası’nda farklı olan unsurun, kararların, arttırılmış oy çokluğu gerektirecek özel durumlar hariç, milletvekillerin toplumsal kökeni temelinde değil milletvekili sayısının toplamı üzerinde basit oy çokluğuyla alınması” olduğunu iddia etti.

Gazete, yargı yetkisi konusunda ise Yüksek Mahkeme’nin oluşumunun 4-4 üyeyle olması konusunda anlaşma sağlandığını; yabancı üyenin başkan olarak mahkemenin oluşumunda yer alması şeklindeki eski görüşünün ise terk edildiğini savundu.

Habere göre, yabancı üye sadece karar alınırken daimi üyelerin oy eşitliğinin bulunması durumunda katılmaya çağrılacak.

Gazete, “Federal düzeydeki kamu hizmetleri ve Kamu Hizmetleri Komisyonu ile yine federal düzeyde anlaşmazlıkların çözümü mekanizmalarının işleyişi ve kuruluşunun maddeleri üzerinde sağlanan uzlaşının kesin olduğunu” belirtirken, “Yönetim başlığında varılan uzlaşı oranının yüzde 85’e ulaştığını savundu.
Bu başlıkta geriye kalan tek unsurun yürütme yetkisinde olduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının “ağırlıklı oyla dönüşümlü başkanlık” unsurunda ısrarcı olduğunu belirten gazete, AB konusunda da uzlaşı unsurlarının olduğunu belirtti.

Habere göre taraflar, “Kıbrıs sorununun çözümü sonrasında AB yetkililerinin yer alacakları bir komite kurulması ve bu komitenin çözümün uygulanması ve mevcut hukuki çerçevenin AB normlarına uyumunun sağlanmasını gözetlemesi konusunda anlaştılar”.

Gazete, bu yeni uzlaşılardan çok daha önemli olduğunu iddia ettiği uzlaşı noktasının ise “iki tarafın da Kıbrıs sorununun çözümünün AB ve ekonomi boyutu olduğunu” belirtti.

Gazete, “bu iki unsurun daha önce müzakerelerde bu kadar merkezi bir role sahip olmadıklarını, örneğin bir Merkez Bankası’nın ya da bir Rekabet Kurulu’nun varlığının veya her iki oluşturucu devletçiği ve nüfusun tümünü AB kurumlarında temsilen edecek tek bakanın olmasının, federal devletin işleyişi ve yapısı için taşıdığı önemin bugüne kadar şimdiki gibi anlaşılmadığını” iddia etti.

BM çözüm için aceleci

Gazete, bir diğer haberinde, Birleşmiş Milletler’in (BM) iki tarafın yetki alanına giren ve müzakere edilmesi gereken konuların Kasım ayına kadar “kapanması gerektiği” mesajını ilettiğini iddia etti.

Gazete, BM ve Eide’nin Kıbrıs Rum tarafına, “Türkiye’de mevcut siyasi boşluğun değerlendirilmesi gerektiği” mesajı verdiğini; Kıbrıs Türk tarafının da bu düşünceye katıldığını ileri sürdü. BM’nin, Kıbrıs’taki tarafların sorunun iç unsurlarına ilişkin anlaşmaya varmaları, böylece sorunun uluslar arası boyutunun ele alınacağı bir uluslar arası konferansın gerçekleştirilmesi ortamının oluşmasını istediği yazıldı.

BM’nin, bunun için daha önce Eylül ayını gündeme getirdiğini ancak şimdi bu “gayrı resmi takvimin” Kasım ayına kaydığı ve bu kaymanın 2016 yılı başına kadar çözüme ulaşılması ve referandumların gerçekleştirilmesi hedefini değiştirmediği de savunuldu.

Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberini: “BM: Anlaşma İçin ‘İyi Koşullar’ – BM, Türkiye ve Yunanistan’daki Gelişmeleri Değerlendirerek İlerliyor – Juncker, Yeni Fikirlerle Geliyor” başlıkları altında verdi.
Gazete, BM’nin Ekim ya da Kasım aylarına kadar müzakerelerde önemli uzlaşıların sağlanmasını ve ardından garantör ülkelerin müdahil oldukları konuları görüşmeye çağırılmalarını hedeflediğini iddia etti.

Gazete, bir BM yetkilisinin kaynağının, “bu hızla gidilmesi durumunda yakın zamanda önemli ilerleme ortamının sağlanabileceği” düşüncesini dile getirdiğini savunurken, BM’nin “Türkiye’nin Kıbrıs sorununa öncelik vermediği şu anda ilerlemek istediğini” öne sürdü.

Bugüne kadarki müzakere sürecinde asıl konunun nelerin görüşüldüğünden ziyade nelerin görüşülmediği olduğunu yazan gazete, “güvenlik, garantiler, yerleşikler (T.C kökenliler) ve toprak” gibi Kıbrıs Rum tarafını etkileyen konuların henüz ele alınmadığına işaret etti. Gazete, yönetim ve yetkiler konusunda çok sayıda uzlaşı olduğunu savundu.

Haberde, başkanlık konusunun hala her iki taraf için de kırmızı çizgi teşkil ettiği; Kıbrıs Türk tarafının dönüşümlü başkanlıkta ısrar ederken Rum tarafının bunu kabul etmediği vurgulandı.
Mülkiyet konusunda ise Kıbrıs Türk tarafının, “dört özgürlüklerin uygulanmasını -bazı yıldız işaretleriyle- kabul etmesine karşın mal sahibi ve kullanıcıların haklarının henüz netleşmediğini” öne süren gazete, “iade, tazmin ve takas” şeklindeki üç çözüm unsurunun da görüşülmekte olduğunu yazdı.

Juncker valizi dolu geliyor

Öte yandan gazete, bir diğer haberinde, AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in 15-18 Temmuz tarihlerinde adaya gerçekleştireceği ziyarete, eli boş gelmeyeceğini; Juncker’in valizinde AB’nin Kıbrıs sorununa nasıl müdahil olabileceğine dair fikirlerle geleceğini yazdı.

Juncker’in Akıncı ve Anastasiadis’le ayrı ayrı görüşeceğini de belirten gazete, buna karşın 16 Temmuz tarihinde ara bölgedeki bir restoranda liderlerle ortak görüşme gerçekleştirilmesi olasılığından da söz etti.
Gazete, Juncker’in Kıbrıs Özel temsilcisini de açıklaması ihtimalinin bulunduğunu yazdı. TAK

Bu haber toplam 1859 defa okunmuştur