1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Usar'dan Sağlık Bakanı'na sert tepki
Usar'dan Sağlık Bakanı'na sert tepki

Usar'dan Sağlık Bakanı'na sert tepki

"Sağlık bir insan hakkıdır ve Anayasal olarak koruma altındadır. Devlet yurttaşlarına sağlık hizmeti verecek sağlık çalışanı ve bu hizmetin verileceği alt yapı ve fiziki koşulları yeterli hastaneler sağlamak zorundadır."

A+A-

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (TIP-İŞ) Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli, sağlıktaki gelişmeler üzerine sordu: Niyetiniz Devlet Hastanelerini Kapatmak mı? Eğer Öyleyse Söyleyin Bilelim, Halk da Bilsin

Dr. Sıla Usar, yayınladığı bildiri ile Sağlık Bakanı'nda eleştiriler dile getirdi.

İşte o açıklama


Devlet  hastanelerinin önemi nedir?

  • Devlet hastaneleri, devlet tarafından finanse edilen, kar amacı gütmeyen, başvurulduğu zaman tedavi alma garantisi veren sağlık kurumlarıdır.
  • Devlet hastaneleri, baş vuran kimseyi geri çevirmemek durumunda olduğu için yatak kapasitesi fazla olmak durumundadır
  • Halk yararına olan kurumlar oldukları için özel hastaneler gibi kar amacı gütmezler, bu sebeple özel hastanelerden  her zaman daha ucuzdurlar
  • Herşeyin ötesinde, devlet hastanesi olmayan, halkına kaliteli sağlık hizmeti verilmesini sağlayamayan bir devlet halkına karşı suç işlemiş olur

Ülkemizde kamu sağlık hizmetlerinin sunumunda yaşanan sorunları yıllardır anlatıyoruz, idare anlamıyor. Sağlığa yatırım yapılmıyor, hekim, hemşire, personel alınmıyor, göz göre göre devlet hastanelerinin çöküşüne çanak tutuluyor. Devlet hastaneleri sağlık hizmetlerinin yürütücü motoru olmalıdır. Özel hastanelerden alınacak hizmetlerin faturalarını ödemeye bu ülkenin gücü yetmez.

Son birkaç yılda, 10 kadarı son 6 ayda olmak üzere, 40 hekim kamu hastanelerinden ayrıldı. Bazı bölümler kapandı (Çocuk Nörolojisi, Çocuk Kardiyolojisi, Çocuk Allerji, Çocuk Nefrolojisi), bazıları ise kapanma noktasına geldi (Kardiyoloji). Sağlık Bakanı Dr Faiz Sucuoğlu’na soruyoruz. B ve C planlarınız var demiştiniz. Kapanan, kapanma noktasına gelen hizmetlerin sürdürülebilmesi için planınız nedir Sn Bakan?

Bugün Dr Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nde sadece 2 hekim görev yapmaktadır. Günaşırı nöbet tutmak zorunda kalan bu meslektaşlarımız hastalarına arzu ettikleri gibi hizmet verememek endişesi içerisindedir. Kaldı ki yoğun nöbet ve iş yükü altında tükenmemeleri beklenemez. Hiç bir çalışanın kaldıramayacağı kadar ağır yük altında çalıştırılması kabul edilemez. Bütün dünyada yetişkin kadın ve erkeklerin ölümünden en çok sorumlu olan kalp ve damar hastalıkları ülkemizde de sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık 600 hasta kalp krizi geçirmekte, 30’u geçirdiği kriz sonucu hayatını kaybetmektedir. Kardiyoloji  yılda 1500 koroner anjiografi, 90,000 poliklinik, 2,000 ekokardiyografi yapan, binlerce hastayı yatarak tedavi eden vekoroner yoğun bakım servisinde  yaşama bağlayan bir kliniktir. Diğer tüm branşların hizmetlerini sürdürürken Kardiyoloji’ye ihtiyacı vardır. Kardiyoloji Servisi’nin kapanması salt kalp hastalarını değil, diğer tüm branşların hastalarını etkileyecektir. Hal böyleyken kardiyoloji uzmanlarının ülkemiz için önemi hayatidir. Ne var ki idare tüm uyarılarımıza rağmen hekimleri hastanede tutmak ve yeni hekim istihdam etmek için çözüm yolu üretmemiştir. Büyük eksiklik duyulan anjiografi teknisyenlerini bile istihdam edememiştir. “Çalışacak hekim bulamayacaksınız” ve “ Kurtarılabilecek hastaların bile kaybedileceği günler gelecek” demiştik. Şimdi söylediklerimiz yaşanmaya başladı. Hekim, alt yapı ve teçhizat eksiklikleri bir türlü tamamlanmadığı için hasta sevkerinde büyük bir artış yaşanmaktadır.  Devlet hastanelerinden Mayıs 2015- Mayıs 2016 arasında 800 kadar hasta sevk edilmişken bu rakam Mayıs 2016-Mayıs 2017’de 1800’e çıkmıştır. 800 hasta sevki için 68 milyon TL ödeyen devlet, 1800 hasta için takriben 150 milyon TL ödemek durumunda kalacaktır. 260 tane hekime hak ettikleri özlük hakkını vermemek için- ki söz konusu meblağ 10 milyon TL bile değildir- bin dereden su getiren Maliye İşleri’nin amacı nedir? Sadece 2 yılda ödenen sevk masrafları ile 700 yataklı, tam teşekküllü, yeni bir hastanenin en az yarısının finansı sağlanabilecekken bu israfın hesabı verilmelidir. 

Sağlık bir insan hakkıdır ve Anayasal olarak koruma altındadır. Devlet yurttaşlarına sağlık hizmeti verecek sağlık çalışanı ve bu hizmetin verileceği alt yapı ve fiziki koşulları yeterli hastaneler sağlamak zorundadır. Oysa ki ülkemizde devlet hekim istihdam etmeyerek, hekimleri hastanede kalmaya özendirecek tedbirler almayarak, eksiklikler nedeni ile bazı branşların kapanmasına/kapanma noktasına gelmesine göz yummakta ve aynı zamanda hekimleri kendi uzmanlık dalları dışında çalışmaya zorlamaktadır. Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası, sağlığımızı savunmaya, halkın hastanelerine sahip çıkmak için mücadeleyi yükseltmeye ve sağlığımızı çökertenlerden hesap sormaya kararlıdır

Dr. Sıla Usar

(Başkan)

Bu haber toplam 3166 defa okunmuştur