KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı himayelerinde düzenlenen Uluslararası Çevre ve Eğitim Konferansı – ICES 2017 bugün Girne’de başladı.

Vuni Palace Otel’de saat 10.30’da yer alan konferansta açılış konuşmaları yapıldı.

Açılış konuşmalarını Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve YDÜ Enstitüsü’nden organizasyon komitesi üyesi Yardımcı Doçent Doktor Mert Baştaş gerçekleştirdi.

Konferansta daha sonra Çankaya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Buket Akkoyunlu; “Bilişim Okur-Yazarlığı Mobil İletişim”, Balkanlar Çevre Derneği Eş Başkanı Prof. Dr. Mariana Golumbeanu; “Avrupa ve Karadeniz Arasındaki Bilişim Ağının Geliştirilmesi ve Bilimsel İşbirliği” ve Derby Üniversitesi’nden Doç. Dr. Kapila Liyanage; “Sürdürülebilir İşletmeler ve Üretim Mühendisliğinde Yeni Uygulamalar” konularında konuşma yaptı.

Konferansta ardından çevre ve eğitim ana başlıklı sözlü akademik sunumlar, bilimsel poster sunumları ve atölye çalışmalarına geçildi.

Yurtiçi ve yurtdışından birçok araştırmacı akademisyen ve konuk dinleyicinin katıldığı, 20 Ekim’e dek sürecek Uluslararası Çevre ve Eğitim Konferansı - ICES 2017’de yer alacak sunumlardan seçilecek 80 bilimsel çalışma, Thomson & Reuters’e bağlı indexlerde SSCISCI kapsamında taranan dergilerde yayımlanacak. 

Bu arada, dünya çevre ve eğitim sorunlarına ortak çözümler üretmeyi amaçlayan ICES’e katılacak Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı tüm öğretmenlere de sertifika verilecek.

 

Baştaş: "Sorunların çözülmesi insanların kendi elindedir"

İlk konuşmayı yapan YDÜ Enstitüsü’nden organizasyon komitesi üyesi Yardımcı Doçent Doktor Mert Baştaş, içinde bulunulan coğrafya derinlemesine araştırılmadan sorunlar üzerinde kafa yormanın okyanus içerisindeki bir kapsül gibi yorumlanabileceğini söyledi.

Robert Kaplan’ın 1994 yılında incelediği yerlerle ilgili yayınladığı çalışmada dünyanın gelecekteki ortak sorunlarından bahsedilirken ; kıtlık, artan nüfus, kabile anlayışı ve bağışıklık sisteminin alışık olmadığı hastalıkların gün geçtikçe gezegenin yapısını nasıl mahvedeceğine değindiğini anımsatan Baştaş, üzerinden 23 yıl geçtikten sonra dünya nüfusu, suç oranları, çevre sorunları, kuş gribi, ebola gribi, zika virüsü gibi tanım konulabilecek hastalıkların sayılarının kat kat arttığına vurgu yaptı.

Bunların önüne geçilebilmesinin öncelikle her toplumun kendi evinin önünü temizlemesiyle  mümkün olabileceğini kaydeden Baştaş, çözümlerin, çözümün insanların kendi elinde olduğunu idrak etmesinden geçtiğini kaydetti.
 

“Okullarda çevre bilinci aşılama önem arz etmekte" 

Bu noktada çözümün; sürdürülebilirlik, sürdürülebilir gelişim,  kalkınma, işletme anlayışı, çevre dostu bina ve mimari çözümler ile çevre dostu politikalar üretmekten geçtiğini ifade eden Baştaş, bu doğrultuda okullarda çevre bilinci aşılamanın son derece önem arz ettiğini söyledi.

Ülkedeki üniversitelerin 2017 yılından itibaren bu konuda yapacağı üretkenlik, proje, akademik yayın ve kitaplarla Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası tanınırlık ve görünürlülüğünü artıracak faaliyetlerle hizmet edebileceklerini ifade eden Yar. Doç. Dr. Baştaş konuşmasına bilimin önünde ambargo bulunmadığına vurgu yaparak son verdi.
 

Ataoğlu: " Çevre ve eğitim konusunda konferans düzenlenmesinden mutluluk duyuyorum"

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ise ülkede çevre ve eğitim ana başlıklı sunum ve çalışmalarla ilgili konferans düzenlenmesinden son derece mutluluk duyduğunu ifade etti.

Çevre sorunlarına ortak çözümler üretmeye yönelik bu tür konferansların çevre konularının daha bilimsel düzeyde tartışılabilmesi açısından büyük önem arz ettiğini belirten Ataoğlu, bu organizasyonların aynı zamanda ülke tanıtımı için de büyük önem taşıdığını söyledi.
 

Çevre eğitim ve bilincinin önemi...

Çevre eğitiminin önemine değinen Ataoğlu, bunun toplumun tüm kesimlerinde çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı bireyler yetiştirilerek bu bireylerde kalıcı davranış yerleşmesinin sağlanması, doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, çevresel faaliyetlere aktif olarak katılımın sağlanması, çevre sorunlarının çözümünde görev alma olarak tanımlandığını kaydetti.

Ataoğlu, çevre bilincinin ise çevreye ilgili kararları, ilkeleri, yorumları içeren düşüncelerden, bu düşüncelerin yaşama aktarılması olan davranışlardan ve tüm bunlarla ilgili çeşitli duygulardan oluştuğunu ifade etti.
 

Toplumun katmanları için ayrı eğitim...

Çevre eğitimi ve çevre bilincinin; toplumun tüm katmanları için ayrı olarak yürütülecek ve her yaş grubu için ayrı ve etkili hazırlanmış eğitimlerle yerleşmesinin sağlanabileceğini ifade eden Ataoğlu, Turizm ve Çevre Bakanlığı’nın ülkede çevreye duyarlı insan sayısını artırma amacıyla çalışma başlattığını ve bu kapsamda Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile birlikte 9’uncu sınıflarda müfredata çevreye ilgili zorunlu ders konulmasını sağladıklarını, ayrıca okullara ayrıştırıcılı çöp bidonları yerleştirildiğini kaydetti.
 

Kamu Spotları

Bunun yanında çevre ile ilgili kamu spotları da hazırlandığını belirten Ataoğlu, bunların yerel 
kanallarda yayınlanmaya başlandığını söyledi.

Sürdürülebilir çevre bilinci oluşturma adına çalışmaların sürdüğünü de ifade eden Ataoğlu, son olarak duyarlılığı artırmak için ‘çevre gönüllüleri’ uygulamasını hayata geçirdiklerini, gerekli yerlere konulan uyarıcı levhalara uymayanlara da ceza kesilmeye başlandığını belirtti.

Ataoğlu, kendilerine çevre ve eğitim konusunda ışık tutacak olan konferanstan çıkacak sonuçları en iyi şekilde değerlendireceklerini de söyledi.

SİBER “ANAYASAL GÖREVLER YANINDA TOPLUMUN TÜMÜNÜ İLGİLENDİREN ÖNEMLİ KONULARA DESTEK VERİYORUZ”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ise Meclis Başkanlığı’nın anayasal görevler yanında toplumun tümünü ilgilendiren önemli konulara destek verdiğini belirtti.

Bir süre önce müzecilik, arşiv ve kütüphanecilik konularında çalıştay düzenlediklerini anımsatan Siber, Meclis Başkanlığı olarak konferansa destek vermekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.
 

“Sorunların çözümü yanında Dünya Barışı ve yoksulluğuna da katkı koyuyor"

Kuzey Kıbrıs’ta uluslararası konferans düzenlenememesinin etkilerine dikkat çeken Siber,  dünya barışı ve yoksulluğuna katkı sağlayacak olan bu tür organizasyonların diyalog, bilim, konuşma, yüz yüze gelme anlamı taşıdığının altını çizdi ve bu önemli konuyu katıldığı Dünya Parlementolar Birliği toplantısında da dile getirdiğini söyledi.

Ülkede herkesin çevrenin önemi konusunda bilinçli olduğunu ancak herkesin aynı duyarlılığı gösteremediğini ifade eden Siber, işin bu yönün tartışmalı olduğunu belirtti.

Siber, Çevre ve Eğitim Konferansı-ICES 2017’nin global çevre sorunları yanında küçük ülkelerdeki çevre sorunlarına da katkı sunmasını diledi.