1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Uludağ: Bu acıyı torunlara bırakmayalım
Uludağ: Bu acıyı torunlara bırakmayalım

Uludağ: Bu acıyı torunlara bırakmayalım

Araştırmacı-gazeteci Sevgül Uludağ, kayıp şahıslarla ilgili olarak, acının torunlara bırakılmaması, yakınları yaşarken kayıpların bulunması gerektiğini söyledi.

A+A-

Araştırmacı-gazeteci Sevgül Uludağ, kayıp şahıslarla ilgili olarak, acının torunlara bırakılmaması, yakınları yaşarken kayıpların bulunması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin, "3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü" çerçevesindeki etkinlikleri, dün akşam,  2019 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Sevgül Uludağ'ın söyleşisi ile devam etti.

Daha önceleri birçok ödüle layık görülen, RSF Basın Özgürlüğü Ödülü de alan Yenidüzen yazarı Uludağ, söyleşisinde, kayıp kişilerin hikayelerini dile getirirken; araştırmaları sırasında yaşadıklarını da anlattı.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin sadece kazılar sonucu bulunan kemikleri ailelerine iade ettiğini belirten Sevgül Uludağ, “ancak yakınlarının başına ne geldiğini bizden öğrenirler, hikayelerini bizden dinlerler” dedi.

s1-077.jpg

Tamamen gönüllü insani bir misyon olarak bu işleri yaptığını belirten Uludağ, bu süreçte, çok ağır tehditler aldığını söyledi. Sevgül Uludağ, “travmalarla, katliamlarla uğraşıyoruz. Gece ağlıyordum ama sabah Anka Kuşu gibi uçmam, tekrardan başlamam gerekiyordu” şeklinde konuştu; ailesinin kendine destek olduğunu belirtti.

İncisini Kaybeden İstiridyeler ilk kez 2002’de Yenidüzen’de yayımlandığında tabuları yıkması gerektiğini ve tam da bu nedenle çok saldırı aldığını ama yılmadığını söyleyen Uludağ, “çünkü okurlarım vardı, kayıp yakınları vardı” dedi.

Kendi kaybını aramayan tek toplumun belki de sadece Kıbrıslı Türkler olduğunu belirten Sevgül Uludağ,” çünkü dönemin liderliği onlara ‘biz onları hadise kurbanı, şehit olarak kabul ediyoruz’ demişti” şeklinde konuştu.

Kıbrıslı Rumların da sadece kendi kayıplarını bildiğini, Türklere ne olduğunun onlardan saklandığını ifade eden araştırmacı-gazeteci Uludağ, kayıpların hikayesini öyküleştirmenin her iki taraftaki tabuları yıktığını, ailelerin bir kısmının kayıplarına kavuştuğunu söyledi.

Sevgül Uludağ, 2006’da Anlatılmamış Öyküler yazı dizisine başladığını, kendi cep telefonundan İhbar Hattı kurduğunu; arayanların adını almadığını sadece öykülerini dinlediğini söyledi.

Ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerine çeşitli eğitimler verdiklerini dile getiren Uludağ, öğrencilerin, tarihi ve tarih kitaplarını sorgulamayı kayıp yakınlarından öğrendiklerini belirtti.

İnsan olduğumuzu, benzer acılar yaşadığımızı bilebilmek adına ailelerin bir araya getirilmesi gerektiğini dile getiren Uludağ, eğitimin çok önemli olduğunu, iki toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin yapmış olduğu çalışmalar kapsamında barış kültürü anlayışından yolan çıkan ‘Imagine’ eğitim programı gibi projelerin arttırılması gerektiğini ifade etti.

“Bu acıyı torunlara bırakmayalım. Yakınları yaşarken kayıpları bulalım” diyen Uludağ, kayıp şahıslarla ilgili bilgisi olanların kendisine ya da 181 ihbar hattına başvurması çağrısında bulundu.

Sevgül Uludağ, bir süre önce, Kanada’nın York Üniversitesi öğretim üyesi Anna Agathangelu tarafından, Norveç Nobel Komitesi’ne 2019 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmişti.

 

                       

 

Bu haber toplam 1591 defa okunmuştur