1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. “Ülke ve toplum yararı için; GÖZE ALDIK!”
“Ülke ve toplum yararı için; GÖZE ALDIK!”

“Ülke ve toplum yararı için; GÖZE ALDIK!”

CTP-UBP Hükümeti Başbakanı Ömer Kalyoncu, iki partinin de koalisyon kurulurken zorluklar yaşadığını ancak ‘ellerini taşın altına koyduklarını’ ifade etti…

A+A-

Yenidüzen

CTP-UBP Hükümeti Başbakanı Ömer Kalyoncu, iki partinin de koalisyon kurulurken zorluklar yaşadığını ancak ‘ellerini taşın altına koyduklarını’ ifade etti.
Yeni Kabine’nin Cumhurbaşkanı’na sunulması ve onaylanmasının ardından ilk olarak Kanal SİM’de yayınlanan Haber Ajansı programında Hıfsiye Ruh’un konuğu olan Kalyoncu, UBP ile ‘takım çalışması’ için mutabakata vardıklarını belirtti.

“Elimizi taşın altına koyduk…”

“Ülkemize hayırlı olsun. Geniş tabanlı koalisyon ilk kez kuruluyor. Başarılı olmaktan başka bir şey yok, elimizi taşın altına koyduk. Her iki partide de koalisyon kurulurken zorluklar yaşandı, basına da yansıdı. Bütün bunları göze almamızın sebebi ülkenin ve toplumun yararıdır. Şimdiye kadar bu iki parti bir araya gelmez deniliyordu.”

“Ayak sürüyenleri engellemek için Bakanlar Kurulu’nda ‘oyçokluğu’ aranacak…”
“Bu güne kadar Bakanlar Kurulu’nda kararlar, oybirliğiyle alınıyordu. Bundan sonra oyçokluğuyla alınacak. Ayak sürüyenleri engellemek için… Herkesin bilgisi dahilindedir. Daha öncede çeşitli alanlarda görev yapmış arkadaşlarımız vardır. Başarılı olmamaları için bir neden yok diye düşünüyorum. Ama önemli olan takım çalışmasıdır. Bu konuda da UBP ile mutabakata vardık.”

“UBP’de de, bizde de bir takım rahatsızlıklar olabilir”

“Bir takım rahatsızlıklar olabilir.  UBP’de de, bizde de olabilir. Ama bizim en önemli malzememiz; insanlara görüş ve düşüncelerimizi aktarmak, onlarınkileri dinlemek ve birbirimizi ikna etmektir… Dolayısıyla bu imkanları kullanarak hep yolumuzu yürüdük, bundan sonra da bu yöntemi kullanacağız.  İnsanları ikna ederek, bu yolu yürüyeceğiz. Ufak tefek sorunların da her iki parti üstesinden gelir. Zaten partiler kendi içlerinde sürekli bu sorunları görüşürler, tartışırlar, kararlara ulaşırlar, birbirlerini ikna ederler… Üye toplantıları yapılıyor. CTP-BG, 5 bölgede toplantılarını önceki akşam itibariyle tamamlamıştır. Herkesin görüşü alınma yöntemi seçilmiştir.
Bunlar, bundan sonra da devam edecektir. Şöyle davranıldı, ‘bu nasıl olacak, bu şimdiye kadar hiç denenmedi’… İnsanoğlunun muhafazakar bir yan var, biliyorsunuz… Denenmemişten kaçabilir zaman zaman. Şüphe ile bakan arkadaşlarımız da olabilir, yürüyecek mi anlamında… Ama cesaretli olmak lazım, bu yolu cesaretle yürümek lazım…  Böylece üstesinden gelebilirsiniz…”

“CTP üzerinde telkinin etkili olması mümkün değil”
Kalyoncu, Serdar Denktaş’ın ‘Telkin Hükümeti’ iddialarını da yanıtladı:
“Telkin Hükümeti olsa ilk kurulan hükümet öyle kurulurdu. UBP ile hükümet kurulsun diyenlerden biri ben, diğeri de Talat’tı. Bu telkin partide etkili olmuş olsaydı, ben hemen görüşümü değiştirip, öyleyse DP ile kuruyoruz demezdim… Telkinin etkili olması CTP üzerinde mümkün değil. Biz otururuz, kendi organlarımızla değerlendiririz. Ve kararlarımızı alırız. Bundan önce böyle oldu, şimdi de böyle olacak. Serdar Bey’in söylediği ortalığı biraz bulandırmak içindir, doğru değildir”

Yasal süreç nasıl işleyecek?

“Hükümet programını zamanından önce sunma düşüncemiz var”

“Meclis yarın (bugün) olağanüstü toplanacak. Bakanlar Kurulu listesi Meclis’te okunacak.
Bir hafta içerisinde Hükümet Programı Meclis’te okunacak, 2 tam gün sonra tartışması yapılacak, 1 tam gün sonra güvenoyu oylaması yapılacak. İşleyecek olan süreç budur.
Kesin gün vermeyim ama hükümet programını zamanından önce sunma düşüncemiz vardır.”

“Güven oylaması sırasında UBP içerisinde elini havaya kaldırmayan olur mu bilemiyorum…”

Başbakan Ömer Kalyoncu, Meclis Genel Kurulu’nda gerçekleştirilecek ‘güven oylaması’na ilişkin soruyu da yanıtladı:
“Güven oylaması sırasında UBP içerisinde elini havaya kaldırmayan olur mu bilemiyorum,  Böyle şeylerin speküle edilmesinden yana değilim, bekleyip göreceğiz… O gün geldiğinde o gün ortaya çıkacak. O konuyla ilgili alacakları kararlara bağlı olan işlerdir bunlar. Bekleyip görmek lazım…”

“Kamu yönetimi hizmet kalitesi artırılmalı”
Kalyoncu’nun devamla ifadeleri şöyle:
“Her şeyden önce kamu yönetimi meselemiz var. Kamu yönetiminin doğru ve sağlıklı bir şekilde işlemesi gerekiyor.
Aslında kamu yönetimi, adalet dağıtma mekanizmasıdır. Her yurttaşa eşit mesafede olması gereken, yasalar çerçevesinde yurttaşların işlerini gören bir müessesedir. Bu anlamıyla adalet dağıtır, herkese farklı bir muamele yapamaz. Bunun bugün tam anlamıyla yüzde yüz böyle olduğunu söylemek mümkün değil. Bu yönde adımların atılması gerekiyor.  Kamu yönetiminin hizmet kalitesini artırmak gerekiyor.
Biliyorsunuz, Meclis’te bir yasa var. Yasa’nın Meclis’ten geçmesi gerekiyor. Benim Başbakan olarak atanacağım belli olduktan sonra, bu işlerle görevli bir heyet var. Meclis’e de gelip Yasa’nın geçmesi ile ilgili danışmanlık hizmeti veriyor, AB’ye bağlı olarak. Beni ziyaret etti, bu konuda yardıma devam edeceklerini söylediler. Kamu yönetimini dönüştürme açısından…”

“Terfi mekanizmaları aksıyor”
“Kamu yönetimi yarışmaya dayalı biçimde işe alınmıyor, her zaman alınmıyor.  Zaman zaman oluyor, zaman zaman olmuyor… Terfi mekanizmaları aksıyor. Bu da insanları kendi kendini yetiştirmesinin önüne yel koyuyor. Nasıl olsa ben alamayacağım, ya da ben alacam çalışmaya gerek yok deniliyor.  Böyle bir mantalitenin gelişmesine neden oluyor, yurttaşa zamanında ve doğru hizmet vermeyi engelleyen bir kadro oluşturuyor. Bu önemli bir konudur. Yurttaşın sokağa çıktığınızda, en çok konuşulan konu bu, değişmelidir. Bu şekilde gidemez. Sadece kamu yönetimi dediğinizde devletin daireleri ile ilgili değildir. Diğer yerlerde de vardır. Her tarafa geçmiştir. Bu durum poliste de var, her tarafta vardır. Dolayısıyla toplumun üzerindeki ağır yükü atması gerekiyor.  Koalisyon şanstır. Partizanlıktan daha uzak bir yaşama kavuşması anlamında kullanılması lazım. Bu koalisyonu denememiz gerektiğini düşünüyorum”

“Sanayi arsalarının dağıtımı kişisel torpile bağlı olmaktan çıkmalı”
“Örneğin bu stüdyo Sanayi bölgesinin içerisindedir.  Sanayi bölgesinde büyük bir servet var aslında. Ama baktığınızda servetin olduğu mekanı zaman zaman su basıyor, yolları berbat, temizliği ile ilgili sıkıntılar var.  Doğru bir düzene kavuşturulması gerekiyor, bu yönde adımlar atılmalıdır. Program, tarafların bir araya gelmesini öngörüyor.
Sanayi arsalarının dağıtımının kişisel torpile bağlı olmaktan çıkması gerekiyor. En çok konuşulan konulardan biri budur”

“Tarım ve ekonomide tedbirler alınmalı”
“Tarım sektöründe bir takım tedbirler alınmalı. Ekonomide bazı tedbirler alınmalı. Yatırımların kolaylaştırılması gerekiyor. Ama insanımızın tanınması lazım. İstihdam alanları açmalı, bu alanların yasalar çerçevesinde olmasını sağlamak lazım.”
Rekabet zemini düzgün hale getirildiğinde İLO sözleşmesini hayata geçirmek daha da kolaylaşacak. Şöyle bir ürküntü var. ‘Kamuda sendikalar böyle yapıyor biz onlara bakarak çekiniyoruz’ noktası dile getirilmeye çalışıyor. Bu büyük bir projedir. Güney’de, Avrupa’da bu iş yürüyor. Biz de niye yürümesin? Bu yönde mutabakat var.”

‘Polisin sivile bağlanması için mutabakat var’

“Sendikacılık teşvik edilecek. Zorunlu bir sendikacılıkla olmayacak… Uluslar arası sözleşmelerde de bu yoktur. Eğer mecburi sendikacılık derseniz, işverenler sendika kurmaya başlar. Önemli olan sendikalaştı diye insanlara farklı muamele yapılmasının önüne geçmektir.”

Polisin sivile bağlanması: “Gerçekleşmesi için çaba koyacağız. Mutabakat var”
“Polisin sivile bağlanmasından imtina etmemiz, kaçınmamız doğru değildir. Bunun gerçekleşmesi için bir çaba ortaya koyacağız. Ortağımızla bu konuyu konuştuk, onlarda bizimle mutabakat halindedirler. Hükümet programına girecek.
Anayasa değişikliği yerel seçime denk geldi. Partiler çok fazla ilgilenmedi. Ve referandumdan geçmedi. Anayasada değişikliğe ihtiyaç var. UBP,  anayasanın değişmesini talep ediyorsa,  bu durum önümüzdeki dönemde anayasanın yeniden ele alınmasını gündeme getirir. Zaten konuştuk, olabileceğini söylendi. Gündemimize alabiliriz.”

“Üniversiteler yasa ile kurulacak”
“Her üniversitenin yasa ile kurulması gündeme gelecek. Bu alana dikkat etmemiz gerekiyor. Turizmden daha fazla gelirimiz olmaya başladı. Bu alanı doğru düzgün bir şekle sokmak gerekiyor. Ciddiyetten uzaklaşmasını engellememiz gerekiyor. Birçok üniversite başvurusu var. Birçok ön izin alınmıştır. Toplum olarak ekmek yediğimiz bir kapıdır. Ne suiistimale uğrasına fırsat vermek, ne de yozlaşmasına fırsat vermek lazım… Önemli bir alandır. Bunun için her üniversiteyi yasayla kurma yönüne gideceğiz…
Şu anda 2 vakıf üniversitesi var. Bir tanesinin yasası meclise sevk edildi. DAÜ’nün özerkleştirilmesi söz konusu. LAÜ aynı şeyin içine sokulabilir. Politikadan uzaklaştırabilir. Bu konuda anlaştık. Böyle bir gelişmeyi sağlayacağız.”

“Özerkleştirme ile ilgili önümüze farklı bir tartışma noktası gelmedi”
Taslak koalisyon programındaki ‘özerkleştirme’ ve bu konuda hükümet ortağının tavrına ilişkin soru üzerine, “Bu konuda farklı bir tartışma noktası önümüze gelmedi” diyen Kalyoncu,  konunun net olduğunu belirtti.
Kalyoncu’nun ifadeleri devamla şöyle:
“3 kamu bankası var. Bunların yönetimlerinin özerkleştirmesi konusunda adımlar atılması konusunda mutabakata vardık. Siyaset buralardan uzaklaşmalı, burası ekonominin kanunlarına göre işler vaziyette olmalı”

UBP kurultayı…
Ömer Kalyoncu, yaklaşan UBP Kurultayı ve kurultayın hükümete olası etkisiyle ilgili soruya da yanıt verdi:
“Başkan adayları belirlenmeye başlandı. Ama bizim başkan adayları ile durumumuzu belirleyecek halimiz yok. UBP ve yönetimi oradadır bellidir. Siyasi partileri birer kurumdur, yönetici organları vardır ve bu organlar böyle bir şeye karar vermiştir. Kurultayda yönetim değişikliği olursa onlar karar verecek. Yeni yönetim biz yokuz derse bizim partimiz de oturup değerlendirecek.”

“Hükümet Kıbrıs sorununun çözümü sürencine desteğini beyan etti, bu net…”
“Hükümet,  Kıbrıs Sorunu’nun çözümüne yönelik sürdürülen sürece destek vereceğini, imzaladığı protokolle beyan etti. Bu net birşey.
Şu anda bir sorun görünmüyor. Eski dışişleri bakanımız şu anda görüşmeci Sayın Akıncı’nın yanında. Şu anda işler iyi gidiyor gibi görünüyor…
Koalisyonun her iki partinin partilileri tarafından iyi değerlendirilmesini talep ediyorum. Olumlu yönde değerlendirilmesini... Toplumu daha iyi bir geleceğe hazırlamak için kullanabilecek bir gelişmedir. Bu konuda herkesin de desteğini bekliyorum.”

Bu haber toplam 2239 defa okunmuştur