1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. “Topluma göre müzik”
“Topluma göre müzik”

“Topluma göre müzik”

“Topluma göre müzik”

A+A-

 

 

Levent Özdağ

Yıllardır müzikle iç içe bir yaşam sürdüren Kıbrıslı başarılı sanatçı Eril Cambaz Kıbrıs Rakı Festivali’nde sahne alarak farklı kitlelere ulaştı. Geçtiğimiz dönemde ‘O Ses Türkiye’ yarışma programına katılan Eril Cambaz yaşadıklarını ve hedeflerini Adres Kıbrıs’a anlattı…

• Kıbrıs Rakı Festivali’ne ilk kez katıldınız. Duygularınız neler?
• “Her yıl farklı gruplarla çalışılan bir festival, genelde grupların seçiminde özen gösterirler. Çok köklü ve büyük bir organizasyon. Bu yıl bizi tercih etmeleri bizi çok mutlu etti. Bir farkındalık yarattık ki bu insanlar bize geldiler. Geçen yıllarda daha çok sanırım Kıbrıs’tan gruplarla çalıştılar ama bu yıl bir tek bizimle çalıştılar, bu da bizim için ayrı bir mutluluk oldu. Tarzımızdan dolayı daha önce sahne aldığımız bir ortam değildi. Bizim için değişik bir heyecan oldu. Tahminimizden de iyi geçti. Akdoğan’da mesela çok çevrem, arkadaşım var. O köyde bilinen mekânda gidip çalmak ve kendi müziğimizi yapmak çok keyifli geldi. Girne’de de çok sahne almadık, yeni kitlelere ulaşmak güzeldi.

REPERTUAR + TALEPLER

• Kıbrıs Rakı Festivali’ne nasıl bir repertuar hazırladınız?
• “Rakı Festivali’nin ekibi ile ilk konuştuğumuz zaman kayıtlarımızı gönderdik. Dedik ki yaptığımız müzik ve repertuarımız bu, bunun pek dışına çıkamayız. Onlar da anlayışla karşıladı. Biraz Türk Sanat müziğine de repertuarımızda yer vermemizi istediler. Gitarist arkadaşım Türk müziği kökenli olduğu için gecenin belirli zamanlarında repertuara renk kattı.”

• Söylemeyi en çok sevdiğin rakı şarkısı nedir?
• “Aslında Rakı Festivali’nde önce bir şarkı çalışmıştık. Bora Öztoprak’ın 1990’da çıkardığı Akdeniz Geceleri isimli bir şarkısı var. Sanki şarkı Kıbrıs, Akdeniz’de yapılan bir rakı festivali için yazılmıştır. İçinde rakı, mey masası ve içelim sabaha kadar Akdeniz gecelerinde gibi öğeler geçer. Bu şarkı festivalde kullandığımız marş gibi bir şey oldu. İnsanlar da bunun farkına vardı. Ön plana çıkardık ve insanlardan da olumlu tepkiler aldık.”

O SES

• Türkiye’de yarışma programı olan O Ses Türkiye’ye katılmıştın. Nasıl gelişti yarışma katılma tercihiniz?
• “Açıkçası arkadaşların ve ailenin baskısı biraz… Hem gidip denesem bir şey kaybetmem diye düşündüm. Biraz tanınırız, şarkı söyler geliriz dedim. Gittikten sonra çok da gerek yoktu dedim kendi kendime. Çok da gerçek olmayan senaryo üzerine yazılmış bir yarışma. Günün sonunda bu bir televizyon şovudur. Bizim toplumumuzda fazla önemsenir bu yarışma programı. Reytingi yüksek bir program ve ülkeden birini gördüklerinde sahiplenme oluyor. Aslında bu kadar büyütülecek bir program değildir. Yarışmadan elenip güzel yerlere gelmiş olanlar da var. Fakat bu dediğim gibi tercih meselesidir. Ülkemizdeki müzisyenler ‘bana dönmezlerse’ deyip katılmıyor. Ben onu düşünmedim. Dönmezlerse de şarkımı söylemeye devam edecektim.  Hayatımın belli bir noktasındayım ve ‘denemedim’ olmasın diye denemek istedim. Açıkçası benim için stresli geçti. Hiçbir şarkımda kendi kimliğimi koyamadım. Birincisi hava koşulları ve seyahatler. Kıbrıs’ta sahne alamayız, sahne sözü veremeyiz çünkü bizi ne zaman çağıracakları belli değildir.
Getirisi olarak kendimi ölçtüm gördüm ki göründüğü gibi değildir. Şimdi daha hazırlıklıyım, tabi ki her sanatçı gibi Türkiye planları yapıyorum. Geçeceğim süreçleri öğrenmem için iyi bir ders oldu bana, iyi ki katılmışım diyorum. Güzel katkısı daha çok bilinmek oldu benim için.”

TOPLUMA GÖRE MÜZİK

• Albüm çıkarıp Türkiye piyasasında yer alma gibi bir düşünceniz var mı?
• “Türkiye’de Kıbrıslı, Türkiyeli ayrımı kalkmıştır. Aslında bu senin insanlara ne vermek istediğine ve insanların senden ne almak istediğine bakar. Mesela Fikri Karayel’in inanılmaz bir albümü var. Türk halkının büyük çoğunluğunda maalesef alternatif olarak dinlediği müzik tarzıdır. Gerçek bir müzik sevdalısının evinde olması gereken bir albüm, baş yapıttır. Ama toplum daha günübirlik, daha çok tüketilen daha tarzda müzik dinlemek ister. Mesela Buray da tam halkın istediği şarkı tarzını verdi. O yolu seçmek gibi bir şey yani… Burada kendi yolunu seçmektir önemli.”

• Kıbrıs’ta veya yurt dışında müzik ile ilgili bir hedefiniz, hayaliniz var mı?
• “Hayal var hedef var. Hayatınızdan ne kadar zaman vereceğiniz veya ne kadar adayacağınız önemlidir. Geçtiğimiz dönemde sadece müzik ile ilgileneceğim bir dönem yoktu. Ama O Ses Türkiye bana gösterdi ki tek odak noktam müzik olmalıdır. Çalışmalarımı hızlandırdım, yeni grubumla çok güzel sürece girdik. Her şey bizim için güzel ilerliyor. Şarkılarımız yazılır, bir yandan da kaydediyoruz. O Ses Türkiye’den sonra gelen teklifler var. Bu da bir süreç ve gelecek dönem için çalışıyoruz. Tabii Kıbrıs’ta da güzel bir çevremiz var. İnsanların sevgisini, saygısını boş çıkarmak istemiyoruz. Sahne ışığı her zaman açık kalmak zorunda. Her zaman sahnede kalarak Türkiye’deki hedeflerin üzerine yürümeye çalışacağız. 20 yıldır bu piyasadayım. 11 yaşında gitar ile başladı. Ortaokul, Lise orkestrası derken DAÜ müzik bölümü okudum. Lefkoşa’da sahne almadan tanınmak biraz zor oluyor. Mağusa’da sahne alıyordum ve Lefkoşa’da sahne almadan bilinir olmak daha zor. Lefkoşa’da sahne almaya başladığım zaman anladım ki Mağusa’da sahne almak üvey evlat gibi oluyor.”

Bu haber toplam 1920 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 265. Sayısı

Adres Kıbrıs 265. Sayısı